geçmiş aslında geçmemiş

556 15 0
                                    

dün bulut ile biraz sohbet ettikten sonra içeri geçmiştim daha sonra ise eve geçmiştik. Bugün ani bir karar ile kahvaltıdan sonra mezarlığa gitmiştim. Eve gelip kimse görmeden üstümü değiştirmiştim, çünkü kıyafetlerim çamur içinde kalmıştı şimdi ise aşağıya iniyordum.

herkes oturma odasında gergince oturuyordu içeri girince bütün gözler bana döndü ateş abinin yanına oturunca babam konuşmaya başladı "gece hiç uzatmadan konuya gireceğim. bugün kahvaltıdan sonra niye mezarlığa gittin kızım? Seni zorlamak istemiyorum ama kızımın neler yaşadığını bilmek istiyorum lütfen beni de anla" dedi

haklıydı bu onun da hakkıydı er yada geç bu anın geliceğıni biliyordum anlık bir cesaret ile konuştum " haklısınız bahçeye geçelim atkan abi ve kuzeyi de çağıracağım olur da ben devam edemesem onlar size anlatır" diyerek kalktım umarım milas atakan abilerde değildir, çünkü aramızda en duygusal olanımız o. bu konu ne zamana açılsa nefesi kesilene kadar ağlar

erkekler ağlamaz diyenler şuan sinirden kuduruyor

......

herkes bahçede toplanmıştı derin bir nefes alıp konuşmaya başladım " bakın size bunu ilk ve son kez anlatacağım çünkü ikinci kez anlatmaya gücümün yeteceğini düşünmüyorum ve sizden tek bir şey rica edeceğim sakın sözümü kesmeyin" diyerek anlatmaya başladım "bundan 8 sene önce..."

yazardan 8 sene önce

minik alin çok mutluydu çünkü bu gün atakan abisi ve kuzey ile buluşacaktı, onları 1 haftadır görmüyordu. parka gelince parkta sadece futbol oynayan bir grup çocuk ve kenarda kitap okuyan bir kız vardı. sessizce bir banka geçti ve beklemeye başladı tam o sırda yüzüne çok şiddetli bir şekilde top çarptı .

topu atan çocuklar alinin burnunun kanadığını görünce ne yapacaklarını bilemediler ve korkup kaçtılar o esnada canın yanması ile ağlamak için kendini zor tutuyordu alin. kitap okuyan kız okuduğu kitabı bırakıp çantasındaki peçeteyi alarak alinin yanına gitti ve burnuna tampon yapmaya başladı

"annen ve baban nerede senin ufak kız" diyerek alinin kafasını dağıtmaya çalıştı genç kız "annem de babamda beni sevmiyor ben fazlalıkmışım" diye konuştu alin. genç kız duydukları ile dumura uğradı küçük bir kız nasıl olur da fazlalık olurdu bunlar nasıl insanlardı böyle o an bir kez daha anladı genç kız herkes anne baba olmamalıydı "peki adın ne senin ufaklık"

"adım alin. alin gece, peki senin adın ne" "derya bende" alin aklına gelen soru ile deryaya döndü "derya abla aile ne demek yani bir aile nasıl olur" işte bu soru deryanın en büyük yarasını kanatmaya yetti. gerçekten aile neydi yada aile kan bağı ile mi olurdu sadece

hayır aile kan bağı ile olmazdı öyle olsaydı daha 5 yaşında bir kızı bir yetimhane yurdunun önüne bırakıp ona 'senden nefret ediyorum. her şeyin sorumlusu sensin baban senin yüzünden öldü. sende ölmeyi hak ediyorsun' demezdi annesi. hem nasıl 5 yaşında bir kız babasının ölümünden sorumlu olurdu ki? derya bunu o zaman anlamıştı aile olmak için kan bağı değil can bağı gerekirdi

"aile kan bağı ile olmaz alin ailen seni korur. düştüğün zaman yanında olur. ve sana bir daha düştüğünde nasıl kalkman gerektiğini öğretir ki onlar olmadığında çaresiz kalma. ailen seni her koşulda sever. sana zarar vermez ." diye konuştu derya bir anda minik kızın gözleri parladı

"benim bir ailem varmış derya abla. atakan abi kuzey ve milas benim ailem oluyor o zaman. yani ben kimsesiz değilim. bunu gidip okuldaki çocuklara söyleyeceğim artık benim ile alay edemeyecekler" diye umutlu bir şekilde konuştu

alin gece(düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin