Hayatımın her anını boş geçirdim,
En acı günlerimiz olur ya, en zorlandığımız...
Ben çok fazla zorluk yaşadım, yalnızlık, sessizlik, sevgisizlik...
Ama hiçbiri beni şaşırtmadı, canımı çok yakmadı...
Belki de hiç şaşıracak bi olay yaşamamışımdır...
Belki hayatım yeni başlıyordur,
Duygularım anca harekete geçiyordur...
Şimdi bilmeden dönüm noktamı yaşıyorum...
Karşımda bi katil...
Korkmuyorum...
Ama merak ediyorum...
Kimsin sen Maskeli?KİMSİN SEN?
"Kedi düşmanı pis katil!"Saat 2'ye geliyor, müzik dinlerken zamanın nasıl aktığını farketmemişim.....
Gözlerimi bir kere bile kırpmadım, evime gelen bu yabancıya dikkatle bakıyorum.
Yabancı bana tuhaf bakıyor, neden hâlâ kaçmadığımı sorguluyor belki de.Saçlarım hala ıslak, önünde winxli geceliğimle duruyorum.
Ne yapacağımı bilmiyorum, telefonum komidinin üstünde kaldı, dibinde ise yatağımda rahatça oturan maskeli yabancı, onun yanındaysa uykusunu bölmek istemeyen mira...
Mira için korktum, yabancı ona zarar verir diye...
Dudaklarımın kuruluğunu hissettim.
Benim maskeliyi süzdüğüm kadar maskeli de beni süzüyordu, her zerremi uzaktan inceledi. Giydiğim geceliği inceledi ve sırıttı. Bi süre sonra gözleri yine dudaklarıma kaydı."Dudakların... hâlâ kuru."
İçgüdüsel olarak dudaklarımı yaladım. Ses çıkarmadım.
En sonunda yabancı sıkılır gibi konuşmaya başladı..."Böyle bakışmaya devam edecek miyiz? Misafirperverlik edip evini gezdirirsin diye düşünmüştüm.."
Korkma defne, korkma, eğer kaçarsan seni mutlaka yakalar, kendine güveniyor gibi görünüyor, sen ölümden korkmazsın, şuan da iki seçeneğin var ya öleceksin ya da bi şekilde bu yabancıyla konuşarak hayatta kalacaksın, zayıf olma, belli etme ona... zayıflığını belli etme....
Durum buydu.
Hiçbir zaman hiçbirşeyden kaçmadım, korkmadım...
Şimdi de bi korkak gibi kaçacak değildim.
Kendime güvenerek bi adım öne çıktım.
"Ailemin evde olmadığından nasıl bu kadar eminsin, ayrıca kimsin sen, neden evime geldin?"Sırıttı. Yanında yatan mirayı severken gözlerim onu izliyordu. Yataktan yavaş yavaş kalktı. O kalkınca kendimi çok küçük hissettim. Boyu en az 180 vardı. Bi hırsıza göre vücudu çok sportifti. Giydiği kot ceketinden bile kasları olduğu belliydi. Bunların benim için dikkat çekici olmadığını biliyordum.
Bana doğru bi kaç adım attı. Ben de aynı anda gereksiz bi kaç geri adım attım.
Konuşmaya başladı."Ailen evde olsa, şimdiye kadar burada direk gibi duracağına yukarı onları kaldırmaya giderdin, benden kaçardın, cesur olduğunu düşünüyorsan.... düşünme. Aptalın tekisin." Yavaş adımlarla üzerime doğru geldi. Tek kası havalanırken "Ayrıca unuttun mu? Durakta bana yardım ederek ilk aptallığını yapmış bulundun. Ben hırsızım hatta bi katil... Bana yardım etmen salaklığından başka birşey değildi." Dedi ciddiyetle.
Bunları söylerken yavaşça bana yaklaşıyordu. Ben de bi aptal gibi kapıdan gideceğime kendi kendimi sıkıştırdım. Şimdi sırtımı gardırobuma yasladım. O bana yaklaşırken kaçmak için etrafa bakındım. Söylediği sözler gururumu gram yıkmadı. Bi hırsızdan teşekkür bekleyemezsin. Bi katilden...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Balkondan Gelen Mucize (DÜZENLENİYOR)
Teen Fictionİkili hayat yaşayan ve görev icabı, 19 yaşındaki bır kızın evine hırsız olarak giren 25 yaşında bir adam. En fazla ne olabilirdi ki? Arkadaş mı?Yoldaş mı? Aşk mı? Gerilim mi? Cinayet mi? Hem nefretin hem de sevginin birleşimiydi...Arkana bakmadan d...