25. BÖLÜM "Annemin kimsesiz kızı"

11 2 0
                                    

UYARI: HASSAS İÇERİK!!!

~15 Mart 1999
Zulal Sargın'ın anlatımıyla...

"Çok gençtim o zamanlar, en deli yaşlarımdı. 22 yaşında üniversite sonda okuyordum, tembel ve ailesinin zoruyla okuyan hayatta hiçbir amacı olmayan, kafasında birkaç tahta eksik olarak anılan pasif, asosyal bir genç kızdım. Ailem beni sevmezdi ama, onların utanç kaynağı olmamı da istemediler, bu yüzden okudum...
Bir gün okul çıkışında kaçırılana kadar...

Ara sokakları severdim ben herkesin aksine, dar mekanları, kapalı ve karanlık yerleri..
Yine ordan geçtim o gün fakat bir fuhuş çetesi beni gözüne kestirmişti.
Yabancı bir adamın kafama bir çuval geçirmesiyle arabaya bindirilmem bir oldu. Uyandığımda kapalı penceresiz bir odadaydım, odayı aydınlatan tek şey tabandaki ışıktı.

Her şeyi anlamam uzun sürmedi, kaçırılmıştım, az bilinen bir fuhuş çetesi tarafindan, ölesiye dayak yedim ilk gün, sebebi yoktu...
Aynı gün defalarca tecavüze uğradım.
sebebi yoktu...

Bayılıp kalmışım, diger günler de farksız geçti benim için...
Ailemin beni farkedip almasını bekledim.
Tuhaf olan şuydu, bir damla gözyaşı dökmedim haftalarca...
Sadece bir gün tüm bu yaşadıklarımın bedelini ödetecektim...
Her şeyin bir bedeli vardı benim gözümde, kafamda planlar yapardım, onları nasıl öldüreceğime dair, nasıl işkence edeceğime kadar ayrıntılı planlar yaptım...
Sessizdim...

Bir gün ailemin beni aramak icin polise gittiğini duydum, 3 gün sonra karakola gelmeyi bırakmışlar, belli ki benden kurtulduklarına sevinmişlerdi...

3 ay boyunca eğitir gibi işkence ettiler bana, bir kadının yaşayabileceği her türlü acıyı yaşadım. 3 ayın sonunda hamile olduğumu öğrendim. Kimden onu bile bilmiyordum. 22 yaşında genç bir kız olarak ilk çocuğuma duygusal olarak bağlandım, Sedef'e...

Aldırmak istemedim, tecavüz çocuğu olmasına rağmen kabul ettim onu...
Geriye kalan 4 ay boyunca sakladım çocuğumu aldırmasınlar diye, bir şekilde bakardım, beraber büyürdük belki...
O sırada meyhanelerde, genelevlerde çalıştırmaya başladılar beni, ve daha bir sürü kadını.
Artık tüm bu olanlar hayatımın bir parçası haline gelmişti, yaşıyordum, gülüyordum, eğleniyordum ve eğlendiriyordum...

Ta ki karnım belli olmaya başlayana dek, anladılar... Öldüresiye dayak yedim öğrendikleri gün, çocuğum öldü sandım, ama mucizevi bir sekilde hayatta kaldı.
İlk defa o gün ağladım, beni ve çocuğumu öldürmemeleri için yalvardım, tuhaf bir şekilde çete lideri çocuğu doğurmama izin verdi, bunun sebebini sonradan anladım. Bana takıntılıymış meğerse, beni öldürmek istemedi...
Aylar sonra odanın bir köşesinde tek başıma doğum yaptım, hamilelik döneminde bile genelevlerde çalışmaya devam ettim, artık iş gibi geliyordu, en başından kabullenmiştim...
Ama aklım, anılarım ve karakterim yavaşça yok oluyordu...

Doğumuma yardım eden olmadı, 'ya tek başına doğurursun, ya da doğururken ölürsün, biz karışmıyoruz,' dediler.

Sedef dünyaya geldi 2000 senesinde..
Bir gün bir mafya liderinin burayı ziyarete geleceğini duyduk, biblo gibi sergilediler bizi...
Recepi ilk orda gördüm, yüzüm gözüm yara bere içinde olmasına rağmen beni seçti, beni o cukurdan kurtardı... 3 ay sonrasında yakınlaştıkça beni önemsedi ve bana işkence eden tüm adamları öldürdü, intikamımı o aldı..
Onun evinde çalışmaya başladım, onun evinde yaşıyordum, bir şekilde beni beğenmişti, bana zarar vermiyordu, 1 senenin ardından ilk defa dayaksız günlerim geçti.. Sedefi kabul etmedi, mecburen yetimhaneye verdim..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 09 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Balkondan Gelen Mucize (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin