14.BÖLÜM:Aile

25 4 1
                                    

~Aile...Ve ev...
Göreceli kavramlardır...
Eğer gerçek ailenizden sevgi göremezseniz...

Bazen bir hayal...

Bazen bir mekan...

Bazen bir umut...

Bazen de bir adam olur sizin aileniz...Ve eviniz...~

Motordan indiğimizde aklımda deli sorular vardı... Eve doğru gittiğimizde de... Ve kapıdan içeri girdiğimizde de....

Ne ara gelmişti olay buralara... Sabah Demire kolye vereceğim diye gelirken bu eve... Daha perişan bir şekilde geri dönmüştüm... Nasıl oluyor bilmiyorum ama... Demirle bir gün, benim için bir ömür gibi geliyordu... Yavaş ama bir o kadar dengesiz... Öfke, nefret, sevgi, huzur ve heyecan... Bütün zıt kelimelerin birleşimiydi onunla bir gün geçirmek... Bütün dengelerin yavaş yavaş bozulmasıydı... Demir Altay...Bütün dengesiz hareketlere ve duygu karmaşalarına sebep olan bir adamdı...

İçeri girdiğimiz anda Demirin telefonu çaldı. Benim yanımdan uzaklaştı ve telefondaki adama bir şeyler fısıldadı.

Kaşlarımı çattım... İçimdeki sorulara dur demek istedim...

Dur acele etme... Cevaplar eninde sonunda ortaya çıkar..

30 saniye kadar görüşmeyi yaptıktan sonra yanıma geldi. Daha birşey söyleyemeden kapı çaldı. Kapının dibinde birini bekliyormuş gibi gözüken demir kapıyı açtı.

"Hemen görüşmemiz lazım abi!"
Diyerek telaşla bir adam girdi içeri.

"Onu anladım zaten. Toplantı odasına geçelim."

Demir bana doğru baktı.

"Sana oda ayarlamalarını söyledim. Selma! Defneye odasına kadar eşlik et." Diye seslendi.

"Biraz dinlen sonra konuşuruz..." diye devam ettirdi..

Ne oluyor ne bitiyor... Az çok kestirmiştim... Kesin ve net bir şekilde konu Recep ve benim ailem hakkındaydı.. Başka kim olabilirdi ki zaten? Uğraştığımız başka konu mu var... Ama benden bu şekilde saklamaları sinirlerimi bozmuştu.

Demire doğru bir adım attım.

"Siz ikiniz her ne konuşacaksanız... Ben de orada olacağım."

Demir gözlerini elleriyle ovuşturdu.
"Seninle bir alakası yok defne.."

"Var..." dedim bastıra bastıra...

"Ve sen onca şeyden sonra... Paylaştığımız onca acıdan sonra.. Bu olanları benden saklayamazsın." Diye devam ettirdim inatla...

"Defne.." dedi bıkkınlıkla.

"Demir..." dedim gözlerinin içine bakarak.

"Yapma...Artık herşeyi en ufak detayına kadar bilmek istiyorum... Şüpheli olarak değil... Kesin ve net bir şekilde bütün bu olanları bilmek istiyorum..."

"Ben de senin iyiliğini istiyorum.. En azından şu an... işimi yapmama izin ver.. " Dedi kibarca...

"Benim iyiliğimi gerçekten istiyorsan... Gerçekleri benden saklamak yerine bunları öğrenirken yanımda ol... Sandığın kadar güçsüz değilim...İnat etme..." dedim sakince.

Demir beni ikna edemeyeceğini anlamıştı. Haklıydım da. Sizin ailenizle ilgili mühim bir konu varken ve bu sizden sır gibi saklanıyorken tepki göstermeniz çok doğaldır. Demir de bunun farkında...

Demir karşımda bize şaşkın şaşkın bakan adama işaret etti;

"Bu Sarp Yılmaz... Sarp adamlarım arasında en güvendiğim kişidir. Recebin evinde güvenlik olarak çalışıyor ve bize bilgi topluyor... Sarp, Bu Defne... Defne Sargın... Erdal Sargının kızı..."

Balkondan Gelen Mucize (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin