Gözlerimi açtığımda karşımda küçük bi çocuk oturuyordu. Yanında elini sımsıkı tutmuş bir kadın, bana sinirle bakıyordu.
"Senin yüzünden.."
"Senin yüzünden bu haldeyim."Şaşkınlıkla tanımadığım sinirli kadına baktım.
"Benim yüzümden mi? Ne yaptım ki ben?"
Kadının suratı yavaş yavaş kanlandı. Üzerindeki güzel beyaz elbise yırtık eski püskü bir elbiseye dönüştü. Kadının her yerinden kanlar akmaya başladı.
Yanındaki çocuk ağlamaya başladı. Kadın çocuğun elini bırakıp sinirle üzerime doğru geldi. Elleriyle göğsümden ittiriyordu. Suratı korkunç morluk ve kanlarla kaplıydı.
"Senin yüzünden öldüm! Senin yüzünden, SENİN YÜZÜNDEN... RUHSUZ... DUYGUSUZ... HER ŞEY SENIN SUÇUN!"
Öfkeden deliye dönmüş kadın beni sürekli ittiriyordu.
"B-ben birşey yapmadım.."
Diyebildim sadece...
Kadın sürekli "SENIN YÜZÜNDEN" diyordu. Korkudan gözlerimi kapadım..Gözlerimi açtığımda ağlayan küçük çocuk karşımda duruyordu. Kadın gitmişti.
"Annem neden öyle dedi abla, Sen ne yaptın?
Diye merakla sordu."Ben bir şey yapmadım, yemin ederim, anneni tanımıyorum bile!"
Dedim kendimi kanıtlamaya çalışarak..
Çocuk neşeyle gülümsedi.
Ve henüz yeni farkettiğim yerdeki kadının cesedini işaret parmağıyla işaret etti."O zaman, annem neden yerde abla?"
Çocuğun yüzündeki gülümseme gitmişti. O bunları söylerken arkamızda korkunç bi silüet belirdi. Bi eliyle benim diğer eliyle çocuğun omzunda tuttu. Ikimizde korkuyla arkamıza döndük.
O adam... Recep Keskindi... Yüzü günahlarının ağırlığından kapkara ve mide bulandırıcı gözüküyordu. Yanımdaki çocuk korkuyla belime sarıldı."Korkuyorum, abla bir şeyler yap!"
Ne yapmalıyım bilmiyordum. Bu adamın cüssesi benim iki katımdı. Ayrıca çok ta korkunç gözüküyordu. Yine de cesaretle;
"Bizi rahat bırak!" Dedim.
Adam yavaşça yaklaştı. Canice gülümsedi."Olmaz... O çocuğu annesinin yanına göndermeliyim.." Dedi. Anında yüzüme bi tokat ve yere yığılışım.. Çocuğun kolundan tutup götürürken çocuk bağırıyordu.
Sanki birşey beni yerde tutuyordu. Kıpırdayamıyordum.."Abla! Yardım et! Canım acıyor!"
Hiçbir şey yapamadan hıçkırıklar içinde ağlıyordum."Özür dilerim, hiç gücüm yok!"
Çocuk benden umudu kesince yüzü bozuldu. Sinirlendi.
"Sen de aynısın, SEN DE AYNISIN! CANİ. CANİSİN!!!!"
Ben masumum..
"Sen canisin!"
...
..
..
.
ONUN EVİNDE
"Mükemmel bir adam.."
Nefessiz kalmış gibi aniden gözlerimi açtım. Ani bir zıplayışla yere düşmüştüm. Boğazımı titreyen elimle tuttum, nefes almaya çalıştım. Karşımda yavaş yavaş uyanan Ada bana şaşkınlıkla baktı."Ne oluyor ya, kafam kazan gibi, Defne! İyi misin?"
Nefessizlikten cevap veremiyordum. Hızlı ve sesli bir şekilde nefes alıp veriyordum sadece.
Ada durumun ciddiyetini farkedince aniden yatağından kalktı, bana doğru geldi ve yanıma eğildi."Defne! İyi misin ne oluyor, sakin ol defne!"
Ada bi yandan sırtıma dokunup sakinleştirmeye çalışıyordu bi yandan yüzüme gelmiş saçlarımı düzeltiyordu. Kısa süre içinde sakinleşmeye başladım. Ada kolumdan tutup lavaboya götürdü. Yüzümü yıkadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Balkondan Gelen Mucize (DÜZENLENİYOR)
Fiksi Remajaİkili hayat yaşayan ve görev icabı, 19 yaşındaki bır kızın evine hırsız olarak giren 25 yaşında bir adam. En fazla ne olabilirdi ki? Arkadaş mı?Yoldaş mı? Aşk mı? Gerilim mi? Cinayet mi? Hem nefretin hem de sevginin birleşimiydi...Arkana bakmadan d...