Sevdiğiniz adam cezaevine girdiği için sizi terk etseydi ne yapardınız?
Onu beklemek ister miydiniz?
Belki beklerdiniz fakat Ali beni artık sevmediği için terk etmiş ve cezaevine girmişti. O bir katildi hemde iki çocuğun babasının katili . "Sev sevd...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🌙
Ayak parmaklarımdan, saç diplerime kadar hissettiğim tek bir şey vardı. Hayal kırıklığı.
Gördüğüm görüntü karşısında anında arkamı döndüm gitmek için, adımın yüksek sesle haykırılması üzerine daha da hızlandım . Tam kapıdan çıkacaktım ki belime gitmemem için sarılan el bana engel oldu. "Çek elini pislik" diyerek savurdum elini. Hıçkırıklara karıştı ağlamalarım, yaşlardan önümü bile göremiyordum. "Allah belanı versin senin Ali" diyerek tüm gücümle ittim onu "Aşkın da sevgin de batsın!".
" Ayşin dinle beni lütfen!" kolumu tutmaya çalıştı ama "Dokunma sakın bana!" diye bağırdım. "Ben seni çok bile dinledim".
"Öpmedim onu". İnandırmak istermişcesine yükseldi sesi "Senden başkasını öper miyim ben Ayşin hiç!".
Durmadım gitmek istedim ama her seferinde durdurdu beni " O yaklaştı birden banahiçbir şey gördüğün gibi değil". Karşı karşıya kaldık öylece. " O sana o kadar yaklaşana kadar neredeydin Ali, kandırma beni artık.Ya ben sen çağırdın diye salak gibi gecenin bu saatinde sana geldim"
Hıçkırıklar karıştı ağlamalarım yılların patlaması gibi tekrardan. "Bu muydu karşılığı?. Daha kaç kez acıtacaksın beni yetmedi mi bunca şey" elim kendimi gösterdi "Hani sen beni çok seviyordun?".
" Seviyorum. Yolunda, uğrunda ölecek kadar çok seviyorum" yalvarır gibi konuştu " Ona seni anlatıyordum. Kafam öyle seninle doluydu ki bana yaklaştığını bile anlamadım".
Ceren belirdi hemen arkasında "Ali doğru söylüyor, ben ona yaklaştım" dediğinde "Sen kes sesini" diyerek bağırdım yüzüne.
"Ayşin sen buraya kadar gelmişken gitmene izin vermeyeceğim" eliyle Cerene kapıyı gösterdi "Çık. Kapıyı da kapat". İkiletmeden tamirhaneden dışarıya çıktı, Ali hemen ardından tamirhanenin kapısını kilitleyip anahtarı cebine koyduğunda "Ne yapıyorsun sen bide beni burada zorla mı tutacasın" dedim burnumu çekerek.
"Başka türlü dinlemiyorsun beni" dedi ve ardından eli koltuğu gösterdi. "Buraya kadar gelmişken asla bırakmam seni, otur konuşalım". Çözüm yolu arar gibi etrafa baktı " İstersen sen hiç konuşma ama dinle beni" ardından devam etti " Ama ne olur artık ağlama. Seni böyle sürekli ağlarken görmeye dayanamıyorum".
"Sen gelmeden önce hiç ağlamıyordum" dedim hırkamın koluyla yaşımı silerek "Sen ağlatıyorsun beni".
"Allah benim belamı versin o zaman" dedi tüm açıklıkla " Ama dinle beni ne olur bu gece dinle". Yine üzüleceğimi biliyordum, her söylediğinin altında bir şey arayacağımı da. "Dinlesem bir şey mi değişecek" dedim ağlamaklı ses tonum ile "Yine acıtacaksın".
