11. Bölüm "Can Kenarı"

2.3K 96 39
                                    

11. Bölüm "Can Kenarı"

"Sana yolculuk yapmak istiyorum. Kes yüreğine giden bir bilet 'can' kenarı olsun.
Cemal Süreyya

(Emeğimin karşılığını almam için ve kitabımızın büyümesi için lütfen yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayalım, düşünceleriniz çok önemli❤️)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Emeğimin karşılığını almam için ve kitabımızın büyümesi için lütfen yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayalım, düşünceleriniz çok önemli❤️)

Bazen insanlar ne kadar çok kendini anlatmaya çalışsa da karşısında ki kişi ona karşı kör ve sağır olduğu için onu istemeyerek anlamıyordu. Çaresiz çırpınışlarını görüyordu ama sesini çıkarmıyordu. Haykırışlarını duyuyor fakat bir yardım eli uzatmıyordu. Suna ablanın durumu da böyleydi, o aslında yıllardır sessiz de olsa haykırmış, belirsiz de olsa kendini göstermek istemişti. Fakat kimse onu görmemişti. Arkasından edilen sözler yine onu yeren cinstendi.

"Namusumuzu iki paralık etti" dedi annesi. Haberi alır almaz Ali'nin yanına gelmiştim. Evde sadece Gül abla, Kemal abi, Ali ve ben vardım. "Bu yaştan sonra yaptığı işe bak, beni erkenden toprağa koyacak bu kız". Hala kızını yargılıyordu. Geldiğimden beri ağzından bir kez olsun iyi midir, acaba neden gitti diye bir söz duymamıştım. Hep yergi hep yergi.

"Suna bunu yapacak kız değil" dedi Kemal abi. Anladım ki onlar da Suna ablanın sessizliğini görmezden gelmiş, ona nedenini sormamışlardı. "Benim kardeşim bir kağıt parçası ile evini terk etmez".

"Belki seviyordur o adamı, sizin tepkinizden korktuğu için de kaçmıştır?". Tüm bakışlar ok gibi üzerime döndüğünde rahatsızca yerimde kıpırdadım. Suna ablanın izni olmadan bana anlattıklarını söylemek istemiyordum ama içim içimi yiyordu.

"Bizim tepkimizden neden korksun Ayşin?" dedi Kemal abi. "Kabul etmeyeceğinizi düşünmüş olabilir".dedim fikir yürütür gibi görünmeye çalışarak. Ali bana baktı bir şeyleri anlamak ister gibi. Ayağa kalkıp yanıma geldiğinde elimden tutup kaldırdı beni. Birlikte salondan çıkarken Handan hanımın "Benim kızım ortada yok bunlar cilveleşme derdinde" diye söylendiğini duydum.

Ali odaya girdiğimiz gibi bana "Ne biliyorsan anlat Ayşin" dediğinde öyle kalakaldım. Anlamıştı tabi bildiğimi. Mecburen bildiklerimi Ali'ye anlattım. "Suna abla bana derdini anlatmıştı geçen, herhalde o adamla gitti". dediğimde "Hangi adam Ayşin düzgün anlat şunu" dedi ses tonunu ayarlamaya çalışarak. Oda sinirliydi tabi neticede ablası ortada yoktu. Yatağa oturup olayı anlattım.

"Suna ablanın sevdiği bir adam varmış üniversite zamanlarında, sonra Annenle Amcan öğrenince ayrılmak zorunda kalmışlar. Annen de Suna ablaya yıllardır o adam evlendi diye yalan söylemiş". Şaşkınlıkla dinledi her bir cümlemi. "Adam da yıllar sonra geri gelip Suna ablaya 'ben evlenmedim hiç' deyince...".

"Tamam Ayşin" diyerek susturdu beni. Olayları hazmedemiyormuş gibi odada dolandı durdu. Bir anda durup "Neden bana söylemedin?" dediğinde "Suna abla bana sırrını verdi Ali nasıl söyleyebilirim" diyerek savundum kendimi. Ama o benim tarafımdan düşünmedi tabi "Ablam o benim neyin sırrından bahsediyorsun?". Sinirli bir şekilde konuştum. "Madem bu kadar çok merak ediyorsunuz neden yıllardır bir kere olsun o kızın halini hatırını sormadınız, bu sessizlik neden demediniz?".

Yalancı Mevsim | Final Oldu|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin