12
Hayatım asla ön göremediğim bir şekilde elimden kayıp gitmişti, bir suçlu aramam gerek miydi bilmiyordum ama suçlayacak çok fazla kişi olduğunu biliyordum. Suçlayacak kişilerinin arasında olmaması tamımıyla hayatın bana götüyle gülme şekli gibi bir şeydi, bir cehenneme getirilmiştim üstüne kukla gibi oyantılıyordum. Başarısız olursam her türlü ölüyordum hayata kalma gibi bir şansım yoktu ve aslında alıştığım sandığım ölme düşüncesi şu an kalbimi yerinden çıkartacak kadar hızlı atmasına sebep oluyordu. Artık emin değildim birisi beni öldürmeden kendi kendime ölme ihtimalimden.
" al şunu bir şey olduğunda kendini koruman gerekecek." İpek büyük karavan gibi bir arabanın içinde her bir köşesi bilgisayar ve oturulacak alanlarla doldurulmuş yerde elindeki silahı bana uzatıyordu, bir silaha bir de ona bakarken tek kaşımı kaldırdı.
" kullanmasını bilmiyorum." Sanrı'nın bakışları bana döndü bu sefer ardında Nehir'e döndüğünde sinirli bir ifadeyi."Ona asıl öğretmen gereken şeyi öğretmedin mi" Dedi Sanrı dişlerinin arasından sinirle konuşurken, Sesindeki sinir benim bile gerilememi sağlamıştı.
" bana sadece kendini korumasını öğret dedin savaşmayı değil." Dedi Nehir kaşlarını kaldırarak. Bu sefer İpek ona sinirle döndü.
" kafasına silah dayandığı zaman a dur bir dakika bacağına çelme takim mi diyecek ne yapacak ne saçmalıyorsun Nehir?!" Dedi İpek normalde eğlenceli bir ifadede olan yüzü bu sefer sinirle gerilemişti, sesizce aralarında geçen tartışmayı izlerken Sanrı'nın gözleri bana döndü. Derin bir nefes alırken arkada tartışan Nehir ve İpek'i göz ardı edip İpek'in elinde olan kılıflı silahı kılıfından çıkardı.
"Ölmek istemiyorsan hızlı anla." Dedi soğuk bir sesle sesizce onu izlediğimde silahı çıkarıp parçalara ayırdı ardından gözlerini üzerime dikip tekrar eski haline getirdiğine izledim.
El ya katil olursak?
"Ya birisini öldürürsem?" Dedim sesimde engel olamadığım bir korkuyla gözlerimde bir kaç saniye oyalanıp derin bir nefes aldı. Bakışları bir anlığına yumuşar gibi olduğunda silahı elime koyup gevşek tutuşumu sıkılaştırmak için ellerini ellerimin üstüne koyup tutuşumu düzelti. Arkamda hissetiğim bedeni beni soğuk soğuk terletirken nefes almaya dikkat ediyordum.
" ya karşındaki kişi seni öldürürse?" Dedi kulağıma doğru fısıldayarak, sesi gözlerimi kapatma isteği yaratsa da kendime engel olup sesizce yutkundum.
" bu yüzden her zaman bir sıfır önde ol, sen yapmasan karşındaki kişi yapacak." Dedi dudakları kulağıma hafifce değerken tepeden tırnağa titrememek için kendimi olabildiğince sıktım ,kendimi sıktığımı anlamış olacaki karnımın üstüne koyduğu eli duruşumu düzelti.
Yavaşca arkamda çıktığında yanıma durdu "mermini say." Dedi sakin bir ses tonuyla, hala üstünde olan siyah takımın koları dirseklerine kadar katlanmıştı baştan iki düşmesi açık ve kavruk tenini ortaya koyuyordu, evden çıkmadan önce düzeltiği saçları tekrar eski yerine dönüp bağımsızlığını ilan etmişti. Yüzündeki morluk sanki yok gibiydi onun için.
" mermi." Dedi onu incelediğimi fark edip daldığım yerden çıkartırken, gözlerimi hızlıca ondan kaçırıp şarjörü çıkartıp mermiyi saydım.
"Yirmi." Dedim
Parmakları silahın üzerine değip bana döndü."artı bir de burada var ." Silahı elimden aldı.
"Kural bir ,tetiği çekmeye karar verene dek parmağını tetik korkuluğunun içine girmeyecek." İşaret parmağını tetik korkuluğuna yerleştirip uygulamalı gösterirken, bu iyi olmuştu çünkü tetik kotkuluğunun ne olduğunu bile bilmiyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ikizler
General FictionElena Yıllar sonra varlığından haberi dahi olmadığı tek yumurta ikizi sanılıp kaçırılır, onun yerine zorla geçirilir. ☆ "Boğulmana izin vermem Elena." " beni boğan sen olursan" "Ölmekten korkuyor musun." " herkes korkar." "Sen korkmuyorsun am...