3

577 28 0
                                    

3

Sabah gözlerimi açtığımda ilk yaptığım şey saati kontrol etmek olmuştu ama saatin daha çok erken olduğunu fark etmeden alışık olduğum düzende ilerlemeye başlayacaktır ki sonradan fark ettiğim şeyle tekrardan yatağa geçtim. Tuğba dün akşam yatmadan önce hem kendi hem benin telefonumu şarja takmıştı, o hala uyuyordu ama ben uyandığımda bir daha yatabilen bünyem pek olmadığından telefonumu alıp biraz telefonla oynamaya başladım.

Normal zamanda akşam olan çalışma saatlerimiz çarşamba günleri gündüze doğru oluyordu. Akşama kadar bu gün boştuk ikimiz de , bütün günü uyuyarak geçirmek istesem de maalesef ki bir daha uyuyamayacağıma emin olmuştum.

Telefonda oyun oynayarak yarım saatimi harcamıştım ,yarım saatin sonunda Tuğba da uyanmıştı.

" günaydın."

" günaydın."

" ne yapıyorsun." Dedi battaniyeyi çekiştirip bacağının arasına sıkıştırıp sıkıca sarılırken.

" oyun oynuyorum." Dedim oyundan ayırmadığım gözlerimle." Yataktan hiç çıkasım yok." Dedim en sonunda ölünce telefonu kapatıp. Bana hak verilmesiyle kafasını salladı.

" bu gün ne yapalım?"

" bütün günü yatarak geçirelim ?" Dedim çok güzel bir fikir ortaya atarak, Tuğba yatakta dikleşip bana baktı.

" doğru dürüst boş zamanımız yok ve sen de onu yatarak mı geçirelim diyorsun." Dedi şaşkınlıkla

' her hafta aynı soruyu soruyorsun ve her hafta aynı cevabı alıyorsun neden peki hala dünyanın en tuhaf şeyini söylemişim gibi davranıyorsun anlatsana biraz." Dedim bende dikelip çenemin altına yerleştirdiği elimle ondan bir. cevap beklediğimi belli edercesine.

Beni taklit edip yanımdaki yastığı kafama atığın da havada yakalayıp arkama koydum.

"Kafeye gidelim mi? Ya da bir kaç parça bir şeyler almaya "

" evde oturmaya ne dersin?" Kabul edin mükemmel bir plan istisnasız.

" evde geçiremem boş zamanımı El." Dedi. Yataktan kalkıp battaniyeyi katlayıp kenara koydum, telefonumu alıp odadan çıkmadan önce söylendim.

" sen çıkmak istiyorsan çık dışarı ama ben evdeyim." Arkamdan söylendiğini duysam da aldırmadan elimi yüzümü yıkayıp mutfağa geçtim, Selma teyze bizden erken uyanmış kahvaltı hazırlamaya başlamıştı. Neredeyse hazır olan sofrada ona bir kaç eksik için ona yardım ettim.

" anne şuna bir şey söyle yine evde kalalım diyor." Tuğba söylene söylene içeri girdiğinde ters bir bakış atıp bardakları çay koymaya başladım.

" akılı kız her şey ateş pahası evde kalıp parasını cebinde tutmak istiyor." Dedi selam teyze yine konun ucunu paraya çekerek. Bu kadın beni hiç şaşırtmıyordu.

" siz gerçekten de şaka gibisiniz." Bardakları masaya dizip sandalyeye geçtiğimde üçümüz de masaya yerleştik.

" annenden haber aldın mı Elena? " Selma teyzenin sorusuyla artık alıştığım için normal bir şekilde hayır manasında kafamı iki yana salladım. En son 3 ay önce görmüştüm onu o da benden para istemek için gelmişti ,istediğini alıp yine kayıplara karışmıştı.

" 3 aydır yine yok."

" bu da nerede para yiyor belli değil." Dedi Selma teyze söylenerek çatalını batırdığı peyniri ağzına atarken.

konuşmayı devam ettirmek istemediğim için sessizliğimi korudum, annemin şuan nerede olduğunu bilmiyordum, eskiden bilmek için her yolu denediğim annemin şu an nerede olduğunu bilmek istemiyordum. Tuğba ve Selma teyze sohbet ederek kahvaltı ederken kaçan keyfimle bir kaç lokma zorla atım ağzıma, kahvaltıdan sonra odaya geçip üstümü değiştirmeye başladım kendi kıyafetlerimi tekrardan giyerken örgülü saçlarımı da açtım.

ikizler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin