ikizler

27

27

Üstümü giyinmiştim sonunda kendime aynada bakarken odadan çıktım bahçeye baktığımda Sanrı'yı göremeyince kaşlarımı çattım, çalışma odasına adımladığımda belki oradadır diye. Odanın önüme geldiğimde aralık olan kapıya tıklayıp gireceken gelen sesle elim havada durdu.

" ne saçmalıyorsun Sanrı?!" Nehir'in öfkeli sesi odayı doldururken yerimden sıçraması yetecek kadar şiddetliydi

" drama bayılıyorsun dimi?" İpek'in umursamaz sesiyle Nehir'in daha da sinirlendiğini anladım.

" ya kaçarsa?" Dedi Nehir bu kez

Sanırım bizden bahsediyorlar El?

"Bu beni ilgilendirir."

"Sırf senin bir kaç günlük hevesin yüzünden Oğuz amcanın son vasiyetini yazan mektubu ve formülleri kaybedeceğiz!?" Sözlerine canım sıkılırken, Kaşlarım çatıldı.

" sana bu konuda yorum yapma hakkı vermedim Nehir?! Ayrıca içinde formül olup olmadığını bilmiyoruz ,belki başka şeyler var." Sanrı'nın sert sesi beni bile yerime sindirdiğinde Nehir'in sesi çıkmadı bir kaç dakikalığına.

" Pişman olacaksın, o kız ilk fırsata sırtından bıçaklayacak ama merak etme ben yine arkanda olacağım."

" canımı sıkıyorsun Nehir." Dedi Sanrı tahammülsüzlükle ,derin bir nefes alıp verme sesi duyduğumda Nehir'in hayal kırıklığı dolu sesi geldi kulağıma "Elena ise keyfini yerine getiriyor ben kalkayım o otursun Sanrı." Dedi

" neyin kıskançlığını yaşıyorsun Nehir?"Dedi ipek dayanamayarak soğuk bir sesle ,Nehir duraksadığını görmesem de hissetim.

" saçmalamayı kes İpek!"

" ben Elena değilim o yüksek çıkan sesini bir daha çıkmamak üzere keserim Nehir sınırlarımla oynama!" İpek'in tehtid dolu sesi Nehir'in sinirle gülmesine sebep oldu.

" çok merak ettim bak bunu." Dediğinde sandalyenin geri çekilme sesi geldiğinde eş zamanlı Sanrı'nın yüksek sesi geldi."oturun yerinize çocuk gibi bu ne !? Başımda çok fazla dert var bir de sizin uğraşamam, yarım saat içerisinde toplantı mekanında olun." Uyarısından sonra kapıya doğru geldiğini anladığımda sesiz adımlarla koşmaya başladığımda kapının açılıp kapanma sesiyle daha da hızlanacaktım ki sesi beni duraklatı." Kimden kaçıyorsun kaçak?" Dedi eğlendiğini belli eden ses tonuyla.

Suçlu bir çocuk gibi Dudaklarımı bir birine bastırıp yavaşça ona döndüğümde ifademe gülecek gibi olduğunda tutu kendini.

" ben taş kafaya bakmıştım ama?"

Kendi kendine rezil etmekten üstüne yok El!

Nobel ödülü filan yok muydu bana?

" yürü hadi yürü berbat yalancı seni." Dediğinde elini belime koyup ilerleti beni , birlikte bahçeye çıktığımızda onu arabasına binip kemerimi bağladım, yola çıktığımızda gözlerim etrafta gezerken arada ona uğrayıp geri hemen önüne dönüyordu.

" sor."

"Bir şey sormayacaktım."

" Elena?"

"Nereye gideceksin buradan sonra?" Dedim merakla onu izlerken, kırmızı ışıkta durduğunda derin bir nefes alıp geriye yaslandı.

" ittifakları güçlendirmek için toplantıya katılmam gerek."

"Bahsettiğin hayat güvencem dediğin belgeler?"

"Babamın bana ölmeden önce bıraktığı sayılı şeylerden biri diğerlerini..." susup bana döndüğünde onun yerine ben tamamladım "ikizim çaldı." Dedim bildiğim bir şeyi dile getirmek canımı sıkarken.