ikizler

17

17

Sanrı ile yaptığımız atış talimi sakin ve  normal geçmişti bu en çok şaşırdığım şey olabilirdi.  Atış taliminden sonra sesizce ayrılıp odama çekilmiştim, aramızda geçen konuşmadan sonra aramızda tuhaf bir gerginlik vardı ikimiz de o an neler olduğunu bile anlayamamıştık.

Kapı tıklanmadan açılınca gözlerim kapıya döndüğünde  İpek kafasını uzatıp odayı taramaya başladı, bana değen gözleri duraksadı.

"Kül kedisi bensiz sigara molası mı veriyorsun." Dediğinde gülümsedim, külü kül tabağına çırpıp derin bir nefes çektim içime.

İpek kapıyı kapatıp yanıma geldiğinde üzerine kısa bir bakış attım, çok şıktı üstünde dar paça yüksek bel kumaş pantolonu vardı üzerine giydiği keten açık renk gömleğin uçlarını içine koymuş üsten iki düğmesini açık bırakmıştı. Taktığı gold takılar onu daha da güzel göstermişti.

" neden böyle hazırlandın bir yere mi gidiyorsun." Dediğimde üstüne kısa bir bakış atıp  yanıma gelip  bir sandalye çekip oturdu , sandalyenin üstünde bacaklarını kendine çekip masanın üstündeki sigara paketinden bir tane  alıp ucunu yaktı.

"Geldim desek daha doğru olur."Dedi sigaradan derin bir nefes alırken.

" nereden geldin"

" toplantıdan." Dediğinde kaşlarımı kaldırdım tam ne toplantısı diye soracaken benii zahmeten kurtarıp kendi cevapladı.

" şirket toplantısı, bil diye söylüyorum bizim uğraştığımız tek şey sen değilsin." Dedi yorgunlukla , kafası dağınık gibiydi.

" alındım  başınızdaki tek dert benim diye düşünüyordum." Dedim dudak büzerek yalancı bir tatlılıkla,  gülüp kafa salladı.

"Nerde biter mi bizde hiç dertler emin ol sen en hafiflerisin, başımızda bela asla eksik olmaz bizde." Dedi derin bir nefes alırken, sanırım zor geçmişti günü.

" zor geçmiş gibi duruyor."Dedim toplantıdan bahsederken, önüme düşen saçları geriye itip yüzüne baktığımda dudak büzüp düşünür bir halde tavana bakıyordu.

"Sanrı'yı öldürürsem bence bütün yorgunluğum geçer." Dedi emin bir sesle.

Kaşlarım  şaşkınlıkla havaya kalkarken sordum" neden."

" normal şartlarda onunla gireceğim toplantıya gelmedi neymiş önemli bir işi varmış. Anlamadım ki odasına girdi çıktı birden gelmiyorum Dedi gitti." Düşünceli bir sesle kendi kendine sorarken.

Sanrı bütün gün benimleyken bana silah kullanmasını öğretmişti, önemli işi ben miydim?

Biz onun için önemli miydik El?

İpek'e benimle olduğunu söylesem mi söylemesem mi diye düşünürken İpek yüzüme anlamış gibi baktı."dökül." Dedi bir şey sakladığımdan emin bir sesle.

" bütün gün bana silah kullanmasını öğreti." Dedim en az İpek kadar düşünceli bir sesle, İpek'in kaşları şaşkınlıkla havaya kalkarken dondu.

" naptı dedin naptı?"

" silah kullanmasını öğreti?"

" sana?"

"Evet İpek." Dedim daha neyi sorguluyorsun dercesine, zaten en başında bana öğreti Dediğimde ne anlamıştı?

Gözleri beni baştan aşağı süzerken emin değilmiş gibi bakıyordu, ağzı açılıp kapanırken dediklerini toparlayamıyor gibiydi. En sonunda ağzını kapatıp sigaranın kendi kendine yanan külünü  kül tabağına vurarak çarptığında  dudaklarına götürüp derin bir nefes alıp dumanı üfledi.