22

Yol boyunca sesizdik ikimizde, ellerinin üzerindeki kana kayıyordu gözlerim ara sıra aklıma dolan anılar beni korkutmak yerine rahatlatıyordu. İlk defa Sanrı dan korkmak yerine başka bir duygu beslemiştim, korkacağımı sanarken aslında ne pişman olmuş ne de korktuğumu hissediyordum bunu yaptığımız için rahatlamıştım bile.
Araba durduğunda gözlerim etrafta gezdi eve gelmemiştik, daha ormanlık bir alana gelmiştik burada ne yaptığımızı anlayamazken gözlerim ona döndü ama o bana bakmadan arabadan indi. Bagajını açtığında bende indim arabadan bagajını kapatığında elindeki şişelere şaşkınlıkla baktım.
"Bagajında şarap mı taşıyorsun?"Dedim anlamayarak ona baktım, gülecek gibi olsa da kendini tutu önden ilerlerken arkasından sadece bakmakla yetindim gelmediğini fark edip arkasını döndüğünde kafasıyla yürümemi işaret ettiğinde bir şey demeden yanına gidip onunla beraber yürümeye başladım.
" neden buradayız?"Dedim bu sefer, bir şey söylemedi gözleri etrafı tararken bir şey arıyor gibiydi. Sonunda görmüş olacaki bu sefer oraya doğru yürüdü , peşinden gittiğimde baktığı yere baktım.
Küçük bir ev di etrafı ağaçlarla çevriliydi görmesi biraz zordu yeşil duvarları onu burada görünmez kılmıştı."kimin bu ev?" Dedim gözlerimle evi tararken evin önüne geldiğimizde balkona geçip saksının altındaki anahtarı aldı, kapıyı açtığında geçmem için çekildi.
"Benim." Dedi ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdiğimde kaldığımız evden çok daha farklıydı orası kale gibiydi ve içi daha çok modern dizilmişti fazla eşya yoktu ama burası gerçek küçük bir ev gibiydi yerdeki hallardan tut eski koltuklara, koltuktan tut sobaya kadar küçük ama tatlı bir ev gibi duruyordu.
"Burada mı kalıyorsun?" Evde olmadığı akşamlar burada mıydı ?
Bundan bizene El?
"Hayır " Dedi üstündeki çeketi çıkarıp odanın içindeki diğer kapıyı açıp girerken, birden geri gelip bana baktığında "gel."Dedi dediğini yapıp onu takip ettim. Burası bir yatak odasıydı, halıyı itip yerdeki küçük çıkıntıya elini koyup kaldırdığında şaşkınlıkla ona baktım, aşağı uzanan merdivenlerden inerken bende onu takip ettim. Karanlık merdivenlerden inerken birden ışıklar açıldı, burası daha serindi yukarıya göre merdivenlerden indiğimde sonun da etrafta gözlerimi gezdirdim.
"Şarap koleksiyonun mu var?"Dedim duvardaki en eski şaraplarden en yenilere kadar uzanan bütün duvarı kaplayan raflara bakarken. Elindeki şarapları duvardaki boş yere yerleştirdi."sever misin?" Dediğinde bana döndü.
" senin kadar değil."Dedim duvardaki bakışlarımı ona çevirirken, duvardan başka bir marka şarap oldığında üstünde gezdirdi bakışlarını.
"Burası normalde annemindi."Dedi gözlerini hala şaraptan ayırmadan şaşkınlıkla kaşlarım havaya kalktı, ailesinden bahsetmesini beklemiyordum.
"Peki şimdi? "
"Benim oldu."
"Annen nerede?"
"Öldü." Dedi tekdüze bir sesle kaşlarım yumuşarken Dudaklarımı yalayıp ne diyeceğimi bilemez bir şekilde tekrar odada gözlerimi gezdirdim.
"Annen zevk sahibi bir kadınmış."Dedim etraftaki bakışlarım ona değdiğinde, Dudağının kenarı belli belirsiz bir gülümseyle kıvrıldı. "öyleydi." Dedi merdivenlere yönelirken ,peşinden gittiğimde ilk ben çıktım ardından ışığı kapatıp oda geldiğinde odadan çıktık beraber. Mutfağa geçtiğinde ilk işi elini yıkayıp kurumuş kandan arınmak olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ikizler
General FictionElena Yıllar sonra varlığından haberi dahi olmadığı tek yumurta ikizi sanılıp kaçırılır, onun yerine zorla geçirilir. ☆ "Boğulmana izin vermem Elena." " beni boğan sen olursan" "Ölmekten korkuyor musun." " herkes korkar." "Sen korkmuyorsun am...