4. Bölüm

309 47 38
                                    


"Hareketleri yavaş yap ki daha çok etkisi olsun." San deminden beri spor hareketlerini hızlı hızlı yapmaya çalışan Wooyoung'a artık kızmak zorunda kalırken diğeri hiç oralı olmamaya devam etmişti.

"Ama yavaş yapınca daha çok canım acıyor."

"Sızlanmaya devam mı edeceksin? Çoğunu ben yapıyormuşum gibi hissediyorum zaten." derken tekrardan onun duruşunu kontrol etmişti.

Wooyoung göz devirerek ofladı. Deminden beri kendisini rahat bırakmadığı için spor aletinin üzerinden inip karşısına geçti. "Herkese böyle söyleniyor musun sen?"

"Hayır sadece sana özel." San üstten ona bakarken bilmişlik taslamıştı. "Öğrencilerim sözümü dinliyor."

"Tamam şimdi ne yapıyoruz?"

"Yat sırt üstü uzan ellerini de şöyle koy," San onun ellerini demire sabitlerken iyice yaklaşmak zorunda kaldığı için bakışlarını da üzerinde hissedip hızlıca geriye çekilmişti. "Tamam işte kalk ve kalkarken nefesini ağzından ver."

Wooyoung o ne dediyse yapıyordu yapmasına ama bir şekilde rahatsız olduğu için sürekli ya yanlış yapıyor ya da hızlı yaptığı için San onu durdurup söyleniyordu. Bu durumdan kendisi de bittiği için pes edip en sonunda kalktığında San da anlayıp ilk günden durmayı seçmişti.

Çekmeceden eline aldığı listeyi Wooyoung'a uzattı. "Eve gidince listedekilerden yemeye çalış."

"Eve gitmiyorum burda durmak istiyorum öğrencilerinle neler yapıyorsun belki bir şeyler kaparım." Onun inadına göz kırparken yorulduğu için nefes alışverişini düzene sokmak için soluklandı.

"İçerde canın sıkılır daha kaç saat var."

"Sıkılmaz bir şeyler atıştırırım sonra yemeğe çıkarız."

"Yemek nerden çıktı?" Yemek lafını duyunca San şaşırmıştı. Birlikte ne zaman yemek yemişlerdi ki şimdi yiyeceklerdi? Ayrıca o kadar yakın bile değillerdi acaba kendisinin istediği gibi Wooyoung da yakınlaşma olayını mı gerçekleştirmek istiyordu?

Wooyoung onun halini görünce gülmemek için zor durdu. "Bugün için teşekkür sayarsın." diyerek de açıklamayı ihmal etmedi.

Başıyla onayladı San zaten üstünde duracak zamanı da yoktu çünkü diğer öğrencisinin gelme zamanı da yaklaşıyordu. Parmağıyla bir yeri işaret etti. "İçerde duş alabileceğin yer var orda halledersin işini, birazdan dersim başlayacak görüşürüz sonra."

Wooyoung aynı onun dediği gibi geldiği kıyafetleri ve çantasını eline alarak temizlenmeye gitmişti, banyodan çıktığında da San'ın diğer öğrencisine hareketleri söylediğini görmüştü. İçerde televizyon izleyen Jungkook'u görünce yanına oturdu.

"Neden diğer öğrencilerine uzaktan bakıyor?" Jungkook'la konuşmayı başlatırken dikkatini de çekmişti tekrardan, ayrıca aklına başka şeyler de geliyordu. "Ben burdayım diye mi yanaşmıyor kimseye?"

Jungkook gözünü televizyondan çekip onun haline gülmüştü. "San senin düşündüğün gibi bunu fırsat bilecek birisi değil."

"Benden fırsat mı bildi yani?" diye sorguladı Wooyoung hatta ciddiyeti diğerinin de dikkatini çekmişti.

"Tabii ki hayır, hareketleri çok aceleye getirip yanlış şeyler yapıyorsun, sakatlanma diye detaylı öğretti." diye açıklama yaptı ve Wooyoung'un baş salladığını gördü. Aslında onun da kafasını kurcalayan bir şeyler olduğu için bu durumu fırsat bildi. "Wooyoung," Jungkook'un beklenti dolu yüzü diğerini germeye başlarken o ise hiç uzatmadan konuya girmeyi tercih etmişti. "Aranızda bir şey var mı? San bana asla duygularından bahsetmez bu yüzden sana sormam gerekti."

mon contraire |woosan|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin