"Wooyoung?"Dışardan gelen Wooyoung'a seslenen kadın sesi yüzünden San mutfağından çıkmış kapı deliğinden bakmıştı ama o tarafı göremediği için kapısını açıp kim olduğuna bakmak için bedenini evinden dışarı doğru eğmişti.
"Yoldadır henüz evde değil," San orta yaşlı iyi giyinimli kadına seslenince kadın da ona bakmıştı. Wooyoung'un iş çıkışından evine dönüş saati arasıydı.
"Öyle mi?"
"Siz kimsiniz?"
"Sen fotoğraftaki kişisin." Kadın ona meraklı bir şekilde bakıp incelerken San'ın evine doğru yaklaşmaya başlamıştı. Kendisini işaret etti. "Ben Wooyoung'un annesiyim."
San dün Wooyoung'un Instagram'a attığı fotoğrafları hatırlayarak iç çekmişti. Anlattığı durumları hatırladı, çok detaya girmemişti ama bu durumun içine girmek istemiyordu.
"Tepki vermediğine bakılırsa sana aramızın iyi olmadığını anlatmış olmalı." Konuşmasına devam eden kadın biraz daha ona yaklaşarak karşılıklı gelecek şekilde biraz uzağında durdu. "Neden onca zaman sonra bu kadın birden çıkıp geldi diyceksindir, oğlumun evine dönmesini istiyorum."
Onca zaman sonra niye şimdi diyesi gelse de San olaydan uzak kalmak istediği için bu konuyu açmak istemedi.
"Bana bir şey anlattığı yok bu durum da beni araya katmanıza da gerek yok." demişti ve diğer evde onun mutlu olmadığını da hatırlayarak "Wooyoung burda çok mutlu." diye de ekledi.
"Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?" Kadın biraz meraklı bir biçimde onu süzmüştü.
"Evet," San bunu derken Wooyoung'un arabasının dönemeçte olduğunu fark edince tekrardan kadına döndü. "Buna neden inanmak istemiyorsunuz?"
"Oğlumun böyle yaşamasını istemiyorum. Birlikte misiniz? Ayrılmayı düşünüyor musun? Onu daha çok üzebilirmişsin gibi duruyor." San'ı süzmüştü. "Onunla eğlenmeyi düşünüyor gibiysen kalbi kırılmadan önce ayrıl."
San yarım ağız güldü. "Bunu yapamam."
"Neden?"
"Onun mutlu olduğunu görmek istiyorsanız şimdi arabamın oraya geçip birazdan izleyebilirsiniz." San evin önündeki siyah arabasını işaret ederken karşı tarafta da park edilmiş olan kadının arabasını da görmüştü.
Kadın, karşısındaki adamın sözleri yüzünden meraklanmıştı. Onu sorgulamadan Wooyoung'u görmek için oraya gidip gerçekten gözleriyle şahit olmak istemişti. Adımlarını dikkatle oraya atarken gözükmemeyi de başarmıştı.
Wooyoung arabasını kendi evine park ederken San'ı görür görmez yüzü gülümsedi. Arabasının kapısını kapatırken San her zaman olduğu gibi kollarını açıp onun kendisine gelmesini beklemişti, Wooyoung koşarak hızlıca kendisini oraya atarken geriye doğru sendelemişlerdi.
"Nasıl geçti günün?" dedi San yapmayı en çok sevdiği şeyi yapıp onun saçlarını okşarken. Bunu Wooyoung da çok seviyordu, onun için en rahat olduğu andı.
"Harika," demişti Wooyoung bir yandan da gülüyordu. "Tüm gün seni düşünmüşken kötü geçmesi imkansız. Bu anın hayalini kuruyordum."
"Hım, öyle mi?" San geriye çekilip ona bakarken Wooyoung onun karnına doğru hafif bir yumruk atınca gülmüştü. "İçeriye geçelim hadi yemek yaptım sana."
"Gerçekten mi?" Wooyoung geriye çekilecekken San tek kolunu ona dolayıp kendisine iyice yapıştırınca şaşırarak ona bakmıştı. "Üstümü değiştirip öyle gelecektim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mon contraire |woosan|
Fanfiction"Senin yüzünden sosyal medyaya düştük Wooyoung." "Bence evim çok şirin oldu." (mon contraire fransızca'da benim tersim anlamına gelir)