San sabah saatlerinde hâlâ Wooyoung uyurken ses çıkarmamaya özen göstererek hazırlanıp geçen gün Kyungmin'le anlaştığı gibi onu almaya gitmiş ve bir pastaneye uğrayarak pasta alıp eve geri gelmişlerdi.Arabayı park edip çıktıktan sonra evin kapısını açarlarken çaktırmadan içeri girmeye çalışıyorlardı. Kyungmin işaret parmağını dudaklarına kötürüp ses çıkarmamasını hatırlatırken San başını sallayıp içeriye doğru yönelmişti. Bir yandan da heyecanlı küçük çocuğun heyecanına ortak olmuştu.
Araba sesini duyduğu gibi Wooyoung gözlerini ovuşturup yanına baktığında tek olduğunu fark ederek yatağından kalkmış, merdivenlerden tek tek inerek belki San ordadır diye kafasını mutfağa doğru yöneltecekti ama kapıdaki ikiliyi yakaladığında üçü de bakışmıştı.
Kyungmin telaşla yanındakine baktı.
Wooyoung yavaşça merdivenlerin sonuna doğru gelip henüz uykusunu alamadığı için zar zor açılan gözleriyle onların ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu.
San yakalandıkları için elindeki pastayla ona ilerleyerek sakince beline sarılmıştı. "İyi ki doğdun."
"İyi ki doğdun!" Kyungmin de uykulu abisine yapışıp boşta kalan kısımdan beline sarılmıştı.
Wooyoung anca anlayınca gülmeye başlarken kollarını ikiliye sararken bedenini de San'a yaslamıştı. Uyku sersemi olduğu için henüz kendine gelememesi yüzünden San onun halini şirin bularak saçlarını öpüp iyice sardı.
"Sabah sabah bunun için mi çıktın?" demişti Wooyoung yanındaki San'a. Yataktaki boşluğu fark eder fark etmez aşağıya inip onu göremeseydi kaşları çatılırdı.
Kyungmin abisine karşı sabırsızca gülümsedi. "Sürpriz yapalım istedi." dedi. "Bize geldiğinizde bunu konuşmuştuk."
"Ben bir şeyler hazırlayayım sonra da pastayı keseriz." demişti San. Daha sonra Wooyoung'u belinden biraz daha köşeye çekerek kulağına eğildi. "Akşam çocuklarla birlikte takılacağız olur mu? Gerçi olmaz dersen Yunho'yla kendin yüzleşirsin ben karışmam. Eskiden nasılsa öyle olacak dedi."
Wooyoung güldü. Yunho'nun ısrarıyla baş edecek değildi elbette. "Olur."
Kahvaltı edip pasta da kestikten sonra üçlü birlikte zaman geçirmişlerdi.
Akşama yakın bir saatte Kyungmin'i tekrardan eve bıraktıktan sonra ordan da Yunho'nun istediği mekana geçmişlerdi.
Yunho arkadaşının eskiden çok fazla böyle yerlerde takılmadığını biliyordu, kendilerinden kaçıp eve kapandığını da bu yüzden en azından mutluyken San'la eğlensin diye eğlence mekanında buluşmayı seçmişti. Alacağı her türlü tepkiye rağmen böyle bir yeri seçerken Wooyoung geldiğinde hiçbir şey demeyince anca rahatlayabilmişti.
"Gidip dans edin hadi."
Yunho ikiliye bakışlar atıp gözleriyle de kaldırmaya çalışırken Wooyoung hemen ayağa kalkıp elini San'a uzatmıştı.
"Gel San."
San doğum günü çocuğunun uzattığı eli tutup ayağa kalkarken arkadaşlarının destekleme sesleri yükseldi birden, ikili sırıtmıştı. Yunho'nun önünden geçerken Yunho onun poposunu iyi iş çıkardın aferin der gibi pat patladığında San göz ucuyla ters ters bakınca gülmüştü.
Wooyoung onu çekiştirdiği locadan uzaklaştırarak dans eden insanların da yanından geçmeye başlayıp ortaya doğru ilerlerken San niye bu kadar uzaklaştıklarını anlamadığı için tuttuğu eli kendisine çekerek onun bedenini kendisine doğru çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mon contraire |woosan|
Fanfiction"Senin yüzünden sosyal medyaya düştük Wooyoung." "Bence evim çok şirin oldu." (mon contraire fransızca'da benim tersim anlamına gelir)