"Bunu buraya yapıştırayım mı?" Kyungmin elindekini kaldırıp Wooyoung'a göstermişti, yeni çekim için kullanılacak aksesuarları abisinin onayıyla dediği bölgeye yapıştırdı.Wooyoung ve kardeşi tüm malzemeleri aşağıya indirmişlerdi. Hem iş yapıyorlardı hem de birlikte zaman geçirip konuşuyorlardı.
San bugün öğrencileri olduğu için sabahtan gitmiş akşama doğru anca evine varabildiği için ikiliyle görüşemememişlerdi.
Wooyoung, telefonuna gelen mesaj sesiyle elindeki işi bitirip koltuğa attığı telefonuna uzandı. Gördüğü kişiyle kafası karıştı hatta bayağıdır onlardan kaçtığı için buluşmak için sitem edecekler belki diye gerilmişti ama gözleri mesajda gezince daha da gerildi.
Kimden: Hongjoong
İkiniz de arkadaşımızsınız ama bu olay başka San'ı bugün bir kızla samimi gördük haberin olsun istedim.Wooyoung sessizce ayağa kalkıp telefonunu cebine sıkıştırırken ne düşündüğü bile bilmiyordu belki hayal kırıklığı yaşıyor olabilirdi ama tek istediği şu an kardeşine bir şey belli etmeden biraz önce araba sesini duyduğundan evde olduğunu bildiği San'ı sıkıştırıp bu durumu sorması gerekecekti.
Sakin kal diye içinden geçiriyordu kardeşine belli etmeden. Bu durum bir süre önce yaşansaydı yine dediğine çıkacağı için hazır bekliyor olacaktı ama şu an başkaydı, şu an olamazdı. O kadar yakınlaşmanın üstüne San biriyle takılamazdı öyle değil mi?
"Sen şimdilik bunları yapmayı bırak," Wooyoung çocuğun elindekileri masaya koyup televizyonu açarak kumandayı eline vermişti. "Biraz televizyon izle, ben San'a uğrayıp hemen geliyorum."
Kyungmin onu onaylayıp ne olduğunu sormuştu ama Wooyoung'un gözü o kadar kararmıştı ki cevap veremeden bahçe kapısından çıkıp yan bahçeye gitmişti. Gözlerini içerde gezdirdiğinde San orda değildi. Kapıyı açıp içeriye girdi, perdeyi de iyice çekti.
Ne soracaktı ne diyecekti onu da bilmiyordu sadece sessizce evin içinde olduğunu bilerek yürüyordu şu an. Kimin haber verdiğini demeyecekti, sadece neden yaptığını sormak istiyordu. Yaşadıkları etkileşimle dalga mı geçiyordu? Kendi hissettiği şeylerle ya da? Sevgili yalanını neden başlattı o zaman? Bunu bile bile aralarını bozmak istemezdi, sonuçta ortak arkadaşları vardı. Kafası bir ton soruyla dolmuştu iyice.
San sesleri duyunca mutfağından çıkıp onu karşılamak için gülen yüzüyle ilerliyordu ki Wooyoung kafasındaki sorulara teslim olup iki eliyle onun kollarını sinirle ittirince şaşırdı.
"Ne yapıyorsun sen?" diye çıkıştı birden Wooyoung.
Hongjoong onun aldatıldığını düşünerek atmıştı o mesajı, atmasaydı kendisi görseydi ne yapardı onu da bilmiyordu. Şu an resmen San'a doğru yürüyordu ve elleri de onun üstündeydi.
"Ne yaptım?" San şaşırdığı tepkiyle ona ilerlemeyi bırakıp tam tersi üstüne doğru yüründüğü için gerilemeye başlamıştı.
"Benimle oynadın mı sen?"
"Hayır." demişti ama karşıdaki inanmayacak gibiydi. "Ne oldu?"
"Onca şeyi sen bana söyledin." dedi Wooyoung bir yandan da elleriyle San'ı itiyordu hatta onun tepkisiz kalışı yüzünden daha da şiddetleniyordu bu itleyiş vurmaya doğru yol almıştı.
"Wooyoung?" San gözlerini büyüttü şaşkınlıkla. Şaka falan yaptığını düşünmüştü başta ancak şu an sıkıştırıldığına göre oldukça ciddiydi.
"Dalga mı geçiyorsun benimle?"
"Ben bir şey yapmadım." Başını olumsuz anlamda sallayarak cevapladı. Evet belki de daha önce çok tartışmışlardı ama üstüne böyle yüründüğünü hiç hatırlamıyordu. Olayı anlamadığı için de bir şey yapamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mon contraire |woosan|
Fanfiction"Senin yüzünden sosyal medyaya düştük Wooyoung." "Bence evim çok şirin oldu." (mon contraire fransızca'da benim tersim anlamına gelir)