mon contraire |woosan|

6. Bölüm

"Biz hep şüpheleniyorduk zaten birbirinizi hep kolluyorsunuz ama abartı derecesinde de kavga ediyorsunuz. Bir şeyler sakladığınız belliydi."

Aşağıya iner inmez Seonghwa ikilinin söyleyeceği lafları ağızlarına tıkamış aklına geleni söyleyip onlara engel olurken aynı zamanda da söyledikleriyle farkında olmadan ikilinin arasındaki gerginliğe sebep olmuştu.

"Abartılı kavgalar etmedik bir kere." Wooyoung sesini yükselterek hemen olaya müdahale olurken bir yandan San'a bakmıştı yardımcı olsana der gibi ama kendisi o kadar telaşlandı ki San'ın olayı şakaya vurduk açıklamasına fırsat vermeden kendisi atlayıp duruyordu.

"Yoo gayette belliydi ne kadar çok saklamaya çalışırsanız o kadar çok belli ettiniz." Hongjoong da Seonghwa'ya destek verirken ikili gülmüştü çünkü onları ne kadar sıkıştırırlarsa o kadar telaşlandıkları belli oluyordu.

"Ee ilk kim açıldı?" Seonghwa tekrardan konuştu. "Ben tahmin ediyorum ama-"

"San açıldı!" Wooyoung kendisini resmen ortaya atmıştı hatta bunu biraz havalı bir şekilde demişti.

San ona öyle bir bakış attı ki az önce şaka yaptıklarını söyleyeceklerken şimdi Wooyoung'un girdiği havaları görünce şaşkınlıkla ona baktı.

"Nasıl açıldı anlatsana romantik miydi?"

"Başta çok şaşırdım tabii sonra kıskançlıkları falan başladı onu daha önce hiç böyle görmemiştim."

Bacak bacak üstüne atmış Wooyoung her şeyi açık açık söylerken San şaşkın gözlerle ona bakıyordu hatta bu durumu nasıl kurtarabilirdi bir yandan da onu düşünüyordu. Kendisini niye yarı yolda bırakmıştı mesela egosunu tatmin etmek için mi yoksa telaşlandığı için miydi?

San başını iyice Wooyoung'a doğru eğerek dikkatini çekti. "Anlatmasan mı bunları hani özel ya özel kalsın diyorum hiç gerek yok bence sonuçta-"

"Daha sonra işte," Wooyoung hiç onu umursamayıp tekrardan Seonghwa'ya dönüp konuşmaya devam etti. "Sürekli benim bahçeye çıktığım saatleri kollamaya çalışması iş saatimde kapıda karşılaması falan ben zaten bir ara şüphelendim."

Seonghwa ve Hongjoong pür dikkat onun anlattıklarını dinlerken bu kez San kafasında bir şeyleri kurmaya başlamıştı.

"Ee sonra ne yapmışım anlat ki sıra bana da gelsin senin de neler yaptığını söyleyeyim."

Meydan okur gibi ona bakarken Wooyoung mesajı alıp susmuştu bir yandan da içinden umarım saçmalamaz diye söylenmeye başlamıştı. "Böyleydi işte."

"Hiçbir şey anlamadım ki. Nasıl açıldı anlatmadın henüz." Seonghwa tekrardan onu üstelerken San boğazını temizledi konuşmaya hazırlanmak için bu kez ilgisini ona çevirmişti.

"Aslında şöyle oldu," San ağzını açtığı gibi Wooyoung derin bir nefes verdi. "Ben Wooyoung'u etrafımda çok sık görmeye başladım sürekli yanımdan ayrılmamaya falan başladı sanki dikkatimi çekmek ister gibi."

Aslında bir nevi doğruyu söylüyordu San hatta bu sözleri yüzünden Wooyoung oturduğu yerde gerilmişti çünkü son dönemlerde araya mesafe koymadan önce çok fazla yanında durmuş olabilirdi, bakışlarını ondan hemen çekip karşısındaki diğer ikiliye gülümseyerek başıyla onaylıyordu sadece.

"Dikkatimi çekmeyi başardı da, bende onu görmeden yapamamaya başladım bir ara benden uzak kalmaya başladı hatta sonra bende dayanamayıp kapısına gittim," San bu kısma kadar her şeyi yaşadıkları ana kadar eksiksiz anlatınca Wooyoung'un yüzündeki ifade iyice değişmeye başladı. "Sorun ne falan diye sordum işte meğerse bu da başka taktikmiş. O ara dayanamadım itiraf ettim öyle gelişti olay."