"San'la çıkıyorsun, kutlamaya gelemedim sonrasında buluşalım diye de peşinde dolanıyoruz yoğunsun onu da anladık ama beni bu kadar görmezden gelmen de biraz ayıp değil mi ya?"Jimin dudak büzerek kahve dolu bardağını avucunda çevirirken arkadaşına kırgınlıkla bakmıştı. Arada sırada kendilerine böyle zamanlar tanıdığı oluyordu ama bu kadarı çok fazla olduğu için artık meraklanmıştı.
"Özür dilerim gerçekten," Wooyoung masaya doğru eğilerek sesinin bahçeden diğer bahçeye duyulmamasını sağladı. "Başka şeyler oldu, dışarı çıkıp gezecek kafayı kendimde bulamadım, hâlâ bulamıyorum gördüğün gibi bir süredir eve kapandım."
"Bana bak sevgili yaptım diyip arkadaşlarını unutan tiplerden misin?"
"Saçmalama, ayrıca San'la arkadaşlarımızın çoğu ortak." dedi onun da bildiği üzere San'la istediği kadar takılsa bile bir yerde hepsiyle ortaklaşa buluşacaklardı sonunda.
"Ha yani mecburum görmeye diyorsun?" dedi Jimin imalı bir şekilde bir yandan da arkadaki evi kontrol ediyordu sesini San duymasın diye.
"Jimin öyle bir şey demiyorum."
"Tamam tamam."
Daha fazla konuyu uzatmayarak asıl konuya geçmek için dikkatli bir şekilde ona doğru bakmıştı hatta asıl imalı bakışlarını Wooyoung görünce kaçmaya çalıştı bu bakışmalardan ama yakalanıp pes etti. Bir yere kadar kaçabilirdi sonuçta kendisi de San'la olmasını isteyenlerden birisiydi ondan da kaçamazdı.
"Anlat bakalım neler oluyor birden?" diyerek konuya giriş yapmıştı Jimin. Günlerdir yüz yüze gelip sormak için kafasında kurup duruyordu zaten. "Ben o adam varsa oraya gitmem diyen sen değil miydin nerden başladı birden bu San olayı?"
Wooyoung konuşmaya başlamadan önce kahvesinden bir yudum aldı. "Oldu işte bir şekilde bilmiyorum."
"Kaçamazsın öyle. Taktik ver deneyelim bari."
"Anlamayın diye yapıyordum bazen." Wooyoung diğerine bakıp güldü bilerek yaptığını söylemezse o tepkileri başka türlü nasıl anlatacağını düşünemezdi şimdi. "Yani San değişik biri. İyi gözüktüğü belli zaten, bazen de ilgili falan aslında tam olarak ben de hâlâ bilmiyorum."
Jimin ondaki değişimi fark edince mutlu oldu. "Bahsederken suratının hali nasıl da değişti."
Wooyoung aldığı tepkiyle iyice susmak zorunda kalmıştı konuştukça daha fazla mı batıyordu ne?
"San'dan iz göremiyorum burda, yoksa sen mi gidiyorsun oraya? Uğramıyor mu buraya hiç?" Jimin evin içinde gözlerini iyice gezdirdi.
"Uğruyor tabii ki. Biz daha yeni olduğumuz için tam alışamadık ondan böyle oldu, alışırız yakında." Wooyoung görülen açıkla konuyu kapatmak adına bir çırpıda konuşmak zorunda kalmış diğerinin dikkatini kendisine çekmişti.
Onun tepkisiyle Wooyoung'u iyice huzursuz olurken bu tür detayları San'la daha fazla düşünmesi gerektiğini fark etti hatta o gider gitmez bahçe kapısını açtığı gibi içeriye dalıp televizyona bakan San'ın yanına gitmişti hemen.
Evinden getirdiği eşyalarıyla birlikte odanın bazı yerlerine kendine dair izler bırakan Wooyoung diğerinin bakışlarını üzerine çekerken ona hiç bakmamıştı bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mon contraire |woosan|
Fanfiction"Senin yüzünden sosyal medyaya düştük Wooyoung." "Bence evim çok şirin oldu." (mon contraire fransızca'da benim tersim anlamına gelir)