2. Bölüm

550 25 50
                                    

Devamlılık olsun diye 107. Bölümden Devam Ediyoruz Efenim ;) Bu da benim versiyonum olsun, dizide izlenilenin aksine... Zaten Dizide Kenan'ın Bu Kadar Çabuk Harcanması Kanıma Dokundu. Ne Kalbim Ne de aklım kabullenemiyor bu durumu...

Ben Veysel.. Hayatı boyunca duyguları arasında sıkışıp kalmış Veysel. Bu hayatta bir çok his düştü payıma benim.. Bir çok duygu.. Önceleri Hayal kırıklarımdı.. Babamın beni okuldan almasıyla başlayan o daracık yolda , Sonralarım Korkum ve Öfkemdi!

Öfke.. Beni ben yapan duygu. Öfke, kendimi gösterebildiğim o duygu.. Çoğu zaman içimde biriktirdim öfkemi, İçimde verdim savaşımı , kimi zaman her yeri dağıttım... Boşluklarım oldu, pişmanlıklarım oldu, ama en çok da olamamışlıklarım oldu bu hayatta.
Ben Veysel. Bir türlü tamamlanamamış Veysel.. Bana değer veren insanlar yok değil, beni seven insanlar yok değil.. Ama sevgi dediğimiz nedir sanki? Kim neyi sığdırır sevginin içine. Kim hangi duyguyu sokar...

Ben Veysel, bugün bu duyguların bir yenisiyle daha tanıştım. Çaresizlikle tanıştım.. Ve ben bu duyguyu hiç sevmedim...

Gözlerini araladı genç adam. Tepesinde yanan beyaz ışığa alışmak için bir kaç kez daha kırpıştırdı gözlerini. Yanında kimseyi görememişti. Önce çağırmak istedi, sevdiği kadını çağırmak istedi. Ama gücü yoktu sanki. Biraz öylece kaldı yattığı yerde. Gücünü topladığını düşündüğünde seslendi. "Cemile.." ses gelmemişti. Normal şartlar altında Cemile'nin onu asla yalnız koymayacağını çok iyi bilirdi Veysel. Cemile cankuşunu bırakmazdı öylece yapayalnız, ne oluyordu...

...................................

"Ben, aslında en başından beri bu ihtimal vardı ortada. Ama ben kabullenmek istemedim. Kardeşimin, Veysel'in böyle bir şeyin içine düşeceğini" dedi Kenan sesinin titremesini bastırmaya çalışarak. Karşısında onu izleyen anne babasına baktı önce, sonra Cemile'ye baktı.

"Omuriliği büyük hasar almış, düşündüğümden çok daha kötü..." dedi. Kendi kardeşinin yürüyemeyeceğini bilmek, bununla yüzleşmek yeterince zor değilmiş gibi , bir de Annesine, Babasına, Yengesine, Amcaoğullarına ve diğerlerine açıklama yapmak zorundaydı.

"Veysel bir daha yürüyemeyecek" dedi son nefesini verir gibi . Üflesen dağılacaktı halbuki. Sakinliğini, gücünü korumak zorundaydı.

"Senin içinde hiç kimsede görmediğim bir umut var. Sen savaşçısın abi.."

Kardeşinin o gün kendisini tam da burda bu çardakta teselli edişi düştü gözlerinin önüne. Odalara sığamamıştı Kenan. Herkese ayrı ayrı açıklamak da istememişti, buna dayanacak gücü bulamamıştı.

Artık gerçekten savaşçı olması gerekiyordu.

Günlerdir yemek yememesinin etkisiyle sendelemişti kalktığında, ama kimsede onu görecek göz kalmamıştı tabii. Cemile kocasının yanına dönerken Kenan da kontrollerini bir kez daha yenilemek için odasına yönelmişti.

...................................

"Cemile!" dedi tekrar boşluğa doğru. Gerçekten ne oluyordu? "Gidip Cemile'yi arasam mı?" diye düşündüğünde yadına düşmüştü.

Bacaklarını hissetmiyordu.

Uyuşmuştur diye düşündü. Hiç ihtimal vermemişti öteki türlüsüne. Üzerinden yorganı çekip yataktan inmeye çalıştı, koluna takılı olan serum kopup yere sularını damlatırken o da soğuk zemine kapaklanmıştı. Eliyle sıkıca kavradı bacağını

Tek Bölümlük VeyKen HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin