İnsan, duygularıyla, korkularıyla, yalnızlıklarıyla, öfkeleriyle insandır.Duygular olmalıdır ki hayat da devam edebilsin. Ben Veysel, bu hayattan ne öğrendiğimi değil de, ne öğrenemediğimi sorguladım ben bugün. Ben öğrenememişim, ben duygularımın, en çok da öfkemin arkasına sığınırken,asıl ihtıyacım olan duyguları hep uzaktan seyretmişim. Küçüktüm.. Babamın bana hakaretleri daha ilk okul 2.sınıfta başlamıştı. O zamanlar o duygulara layık olmadığımı düşünüp kendimi ifade etmek için kullanırdım öfkemi..Birileri beni görsün diye isterdim.Ama sonra büyüdüm, hayat bir çok kez vurdu sillesini yüzüme, ama ben göremedim. Büyüdüğümde, yıllar sonra sırtımı dayayacak bir dayanak bulduğumda o öfkeye, o yalnızlığa, o çaresizliğe sığınmamam gerektiğini göremedim. Yıllar geçti. Belki de bu yüzden türlü badire geldi başıma. Allah bana göstermeye çalıştı belki de "Senin yalnız kalmaman için dualarını kabul ettim.Sana o hep hayalini kurduğun kişiyi gönderdim, hâla neden sığınıyorsun öfkene, çaresizliğine?'' diyordu belki de bana.Belki de öğretmeye çalışıyordu. Öfkemi değil, bana gösterilen sevgiyi sahiplenmem gerektiğini.Ama ben göremedim ve sonucunda da o da beni yola getirmek, bir türlü öğrenemediğim bu gerçeği bana en acı yoluyla göstermeye karar verdi. "Hediyeme iyi bakmazsan,onu senden almasını da bilirim'' der gibi...
*******************
Ayakları kitlendiği yerden çözüldüğünde birden atıldı abisine doğru. Abisini yanına yaklaştığında durumun uzaktan gördüğünden daha vahim olduğu vuruyordu yüzüne. "Abi'' dedi önce içine kaçmış bir sesle. Gerçeği kavrayamamıştı belki de. Kocaman bir kabus olmalıydı bu.Ama sonra kendi iç sesiydi onu kendine getiren.
"Bu bir kabus değil. Abin ölüyor.''
Yanına çömeldi önce.Olayı henüz kavrayabilmiş, bağırarak diğerlerine haber vermişti. "Taner!''
Elleri abisinin beyazlamaya başlamış yüzüne değdiğinde keskin bir soğuk hissetmişti. Ölmüş müydü abisi yani ? öylece?
"Olmaz!olmaz, ne olur olmaz'' dedi bağıra bağıra ağlarken. Taner ve Ramazan yanlarına geldiklerinde ikisinin de ağzı açık kalmıştı.
"Ambulans! Gözünüzü seveyim, ambulansı arayın ne olur''
Ramazan ambulansı ararken Taner geri döndü. "Yolu açmamız gerek, gelemezler'' dedi.Ramazan da peşine takılmıştı.
"Abi, aç gözlerini ne olur'' dedi Veysel gözyaşları yanaklarından süzülürken. Kenan'ın savrulmuş olan elini yavaşca tuttu. Bir yandan da yarasına bastırmaya çalışıyordu. "Söz veriyorum.Bir daha asla üzmeyeceğim seni.Ne olur gitme''dedi Veysel.Kenan'ın başını kendi dizlerine konmuş, yardım etmeye çalışıyordu abisine, başarabiliyor muydu onu da bilmiyordu.
"Özür dilerim'' dedi bir işe yarayacakmış gibi. Artık özürden büyük bir şey yapması gerektiğinin de farkına varması gerekecekti anlaşılan.
Abisinin solgun yüzüne bakmaktan ve yarasına bastırmaktan başka bir şey yapamıyordu. Belli belirsiz bir ses duyduğunda bakışlarını kaldırdı abisinin göğsündeki yaradan. Bir sesten çok bir inlemeydi sanki. Yüzü solgun olmasına rağmen konuşuyordu. Bu bir mucizeydi değil mi? Abisi gitmemişti. "Abi!'' dedi sevinçle.
"Ambulans gelecek şimdi, korkma tamam mı ? buradayım ben.''
"Çağla sana emanet'' dedi Kenan nefesi içine takıla takıla. "ona iyi bak. Babası gibi kimsesiz olmasına izin verme.'' dedi öksürerek.
"Sus! Ne demek kimsesiz felan.Ben varım ya abi, kardeşin var.'' dedi Veysel. Kenan bir şey dememişti.Sadece son kalan gücüyle kardeşine bakıp gülümsemiş, sonra da gözlerini yummuştu..
![](https://img.wattpad.com/cover/353069978-288-k198776.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Bölümlük VeyKen Hikayeleri
Fiksi PenggemarDizide Gerçekleşmesi Muhtemel, ya da olmayan alternatif sahneler serisi ...