7.Bölüm Part 1

645 26 86
                                    

Öncelikle merabayın. Bu bölümümüz de bir seri gibi olacak, ne kadar uzar bilmiyorum o yüzden gittiği yere kadar part part gidecek. Yine bir Alternatif barışma kurgusu ile sizlerleyim efenimm. Malum dizide gerçekleşmekte olan hiçbir şey beni tatmin etmiyor şu an . Neyse, Öyleyse geçelim bölümümüze..

Genç adam pencere pervazında boş bakışlarla izliyordu dışarıyı, son bir kaç aydır yaşadıkları yeterince zor değilmiş gibi , bir de babasını kaybetmenin acısıyla sınanıyordu.. Bunun kendi suçu olmadığının farkında olsa da yine de ister istemez kendini suçluyordu Kenan. O ameliyata girmemeliydi belki de. Belki de uzak durmalıydı bilemiyordu.

Elinde tepsisiyle içeri giren karısına baktı bir kaç saniye.

"Yemem ben, koyma boşuna." dedi ruhsuz bir şekilde.

"Böyle mi olacak yani Kenan. Yemeden içmeden mi kesileceksin? " dedi Elif sorgularcasına.

"Veysel senin kardeşin, barışırsınız elbet. Söner onun siniri, bekle biraz " dedi Elif, kocasının içini rahatlatmak istercesine.

"Onun öfkesi söner de .. Benim bunu görmeye zamanım yeter mi ondan emin değilim işte." dedi Kenan ağzında geveleyerek.

"Ne dedin?" dedi Elif. Anlamamıştı söylediği şeyi.

"Yok bir şey. Boşver."

"Kenan, bari sofraya in, iki lokma bir şey at ağzına. Bak Annem de bir şey koymadı ağzına. Ailem paramparça oldu diyor, dinmedi gözünün yaşı kadının, yapma böyle ne olur." dedi Elif.

"Geçmiyor boğazımdan. Ne yapayım.." dedi Kenan. Elif bir şey diyecek olduysa da sonra vazgeçmişti..

...................................

"Veysel.. " dedi Cemile neredeyse bir haftadır her gün yaptığı gibi uzun bir konuşmanın fitillerini ateşleyecekti belki de yine. Ama Veysel karısının bakışlarını gördüğünde gözlerini devirmekle yetindi.

"Hiç başlama Cemile yine. Konuşacaklarımızı konuştuk biz yeterince. Ben söylediğim her şeyin arkasındayım." dedi keskin bir şekilde yeniden.

"Bu böyle olmaz ama Veysel'im. 1 Haftayı geçti. Hem anam ne halde. " dedi Cemile.

"Kocam öldü yuvam dağıldı diye gözlerinden yaş eksik olmuyor kadının." dedi Cemile.

"Ben onunla bir araya gelmem daha. Söylüyorum sana."

"Neyse, ağıla gidecem ben, hadi görüşürüz." dedi Veysel evden çıkarken. Aslında ağıla da pek gitmek istediği söylenemezdi. Bir posta nutuk da Taner ve Ramazandan dinliyordu çünkü.

"Tıh, tıh.. " dedi mahallelilerden biri.

"Boşuna demiyorlar demek; körün gözü açılınca ilk önce bastonunu kırarmış." dedi diğeri kınarcasına.

"Ne diyonuz siz dayı ?" dedi Veysel hiddetle üstlerine doğru yürürken.

"Siz işinize baksanıza, dedikoducu karılar gibi ne dolanıyonuz burda! " dedi Rıfat son anda aralarına girerken.

"Gel geç istersen. Sinirlenmişsin sen belli." dedi Rıfat. Söyleyecek çok şeyi vardı ama o an hiçbirini söylememeyi tercih etmişti.

"Ne bu sinir, hâla aynı mevzu mu ?" dedi Rıfat..

"Adam babamı öldürmüş, suçlu yine ben oluyorum!" dedi Veysel sinirle.

"O sadece senin baban değildi."

Arkasından bir ses duyduğunda döndü Veysel sesin geldiği yöne doğru.

"Rıfat bana bir çay ver hele ordan." dedi Hüseyin. Rıfat arka tarafa giderken. Hüseyin de yeğeninin yanına oturdu..

Tek Bölümlük VeyKen HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin