Söyleyecek bir şeyi kalmadığında susar bazen insan, Ama hayat bazen öyle acımasızdır ki söyleyecek onca sözüne rağmen susturur seni. İşte ben söyleyecek çok sözü olup da susmak zorunda kalan insanlardan sadece bir tanesiyim.
İlk nerede sustuğumu bilmem, ama galiba, ben hep susmuştum. Kendimi bir parçası sandığım o evde, bir fazlalık gibi hissederken. Birileri beni sevsin diye çabalarken, susmuştum. Onlar ne derse desin hep sessizdim. Ne zaman konuşmaya çalışsam, ne zaman sesim çıksa hayatın sillesini yemiştim ben..
Ben, hayatın bana verecek güzel günleri olduğuna inandırdım kendimi. Yıllar geçti ve ben her gün şükrettim 35 yıl sonunda o beklediğim hayatı yaşayacak olmama.. Ama bazı şeyler hiç değişmezmiş onu anladım. Bazı yazgılar, bazı hayatlar hiç değişmezmiş.
*******************
Neredeyse 2 hafta olacaktı. Hayat devam ediyordu herkes için, herkes her şeyi unutmuştu çoktan. Elif yakında başlayacak mesaisinden dolayı Çağlaya bakacak güvenilir birini bulmaya çalışıyordu. Diğerlerini zaten 2 haftadır hiç görmemişti. Peki ya Kenan? o nasıldı? hiç kimse merak etmemişti, her zamanki gibi.
Uyuduğu 2 saatlik uykunun ona sunduğu şey aynadaki yansımasıydı işte, ama yine kimse görmeyecekti, emindi bundan. Üstünü değiştirip salona geçtiğinde kucağında kızıyla hazır olan Elif güler yüzle karşılamıştı onu.
"Elif?" dedi şaşkınca. "Çağla da bizimle hastaneye gelmeyecek, değil mi ?" dedi düşündüğünün olmamasını istercesine. Belki de en çok canını yakan buydu Kenanın. Çocuğuna baktığında kendi kaderini görecekti. Her zaman. İşte tam da bu yüzden susmamıştı, bu sefer susamamıştı, mevzubahis kendisi olsa amenna, ama kızına kendisi gibi anlamsız bir hayat yaşatmaya niyeti yoktu..
"Dahalık kimse ile anlaşmadık biliyorsun, hem, öyle güvenemem ben kimseye."
"Elif, Elif'im. Bak haklısın, biz çok badireler atlattık bebeğimize kavuşmak için. Ama böyle çok korkmak ne sana , ne de ona hiçbir şey kazandırmaz. Yapma bunu kendine," dedi Kenan.
"Çok korkmak da yorar insanı Elif, görüyorum ben. İnan bana, ben de korkuyorum. Ama hayat, devam ediyor. Ve biz böyle çok korktuğumuzda çocuğumuzu huzursuz etmekten başka bir işe yaramayacak bu."
"Haklısın, ama napayım? aklımdan çıkmıyor Kenan. Her gece rüyalarım giriyor. Gece kaç kere kalkıp nefes alıyor mu diye kontrol ediyorum. Hele o günden sonra hâla yüreğim şurda" dedi o anları hatırlarken.
"Alışacağız, bizde alışacağız anne- baba olmaya. Korka korka, düşe kalka alışacağız işte. Herkes gibi" dedi Kenan moral verircesine. Çekirdek ailesiyle evden çıkarken son bir kez arkasına dönüp bakmış, hayatın onun için neler getireceğini bilmeden yeniden şükretmişti. Hiç yoktan Elif ve kızı vardı Kenanın. Tam anlamıyla yalnız değildi. En azından kendini avutacağı, varlıklarına sığınabileceği birileri vardı.
*******************
"Derya abla çok iyi kadındır, hem hastanede çalışıyor.Güvenilir kadın." dedi çalışan hemşirelerden biri.
"Bilmiyorum ki, çok korkuyorum ben. Yani öyle hemen güvenemem, emanet edemem." dedi Elif şüpheyle.
"E tamam, siz de burdasınız, Derya abla da burda çalışıyor zaten, işi de o kadar yoğun değil bu aralar, hatta yeni gelen elemandan sonra işine son verebilirlermiş. Öyle diyorlar".
" Bir iki gün burada baksın Çağlaya, hem sizin de içiniz rahat olur." dedi hemşire arkadaşı fikir sunarken. Elif yine emin olamasa da başka alternatifinin olmadığının da farkındaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Bölümlük VeyKen Hikayeleri
FanfictionDizide Gerçekleşmesi Muhtemel, ya da olmayan alternatif sahneler serisi ...