*HAYIR BEN DİĞERLERİ GİBİ DEĞİLİM!

200 31 1
                                    

AVRİL LAVİGNE: GİVE YOU WHAT YOU LİKE

Felicity her şeyi öğrenmişti. Yani beni o adamla nasıl savaşırken ve onu nasıl öldürürken gördü. Ayrıca vampir dişlerimi ve de hızlı koşuşumu da, Chris'i nasıl kurtardığımı da görmüştü. Şimdi hala baygındı. Hepimiz feilcity'nin uyanmasını bekliyorduk. Aslında ben uyanmasını istemiyordum. Ne açıklama yapacaktım ben şimdi? Ona anlatmadığım için çok kızacak ve benden korkacak belki de... birden kapı çaldı. Bütün gözler kapıya döndü. Hiç kimse yerinden kalkmayınca Chris kalkıp kapıyı açmaya gitti. Kapının açılmasıyla aniden telaşlı bir şekilde hem bizim yanımıza doğru yürüyüp hem de konuşmaya başladı.


''nasıl öğrendi? neler oldu? Chris felicity kaçırıldı gibisinden bir şeyler dedi. neler oluyor?'' dediğinde Stefan yanımdan kalkıp Allison'ın yanına doğru gitti.Sakin ama kızgınlığını belli eden bir ses tonuyla:


''Allison, sakin ol. uyanmasını bekliyoruz. Bayılmıştı. Felicity'i bir vampir kaçırdı. ondan tam beslenecekken Katie gidip onu kurtardı ve o zaman vampir olduğunu öğrendi. Sonra tam Chris'ten de beslenecekken başka bir vampir, onu da durdurduğunu gördü ve kan kaybından bayıldı.'' dediğinde Allison bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Bir şey söyleyemiyordu. Ben ise önüme döndüm. gözlerim dolmuştu.. kendimi ağlamamak için zor tuttum. O sıra Felicity yavaş yavaş uyanmaya başladı. heyecanla hepimiz ona döndük. Kendine gelince beni gördü ve yerinden fırladı. ilk başta boynunu tuttu sonra da eline baktı. anlaşılan hala kanıyor mu diye kontrol ediyordu. hemen konuşmaya başladım.


''sana kanımdan verdim. yaran iyileşti hemen.'' dedim yavru kedi misali bir ses çıkarmıştım. Benden uzaklaşıp bağırmaya başladı. elini bana doğru çevirerek:


''yaklaşma. se- sen şeysin! Ama bu nasıl?'' dedikten sonra sustu. sessizce:


''ben bir vampirim.'' dediğimde gözlerini iri bir şekilde açarak bana baktı.


''sen nasıl vampir olabilirsin katie? seninle aynı evde yaşıyorum. Benden beslenebilirdin.'' dedikten sonra kendimi savunmak amacıyla hemen konuştum.


''hayır Felicity. senden asla beslenmedim. Seni seviyorum ve asla sana zarar verecek bir şey yapmam. Yemin ederim!'' dediğimde kafasını bilmiyorum anlamında salladı. kalp atışlarının sesini duyabiliyordum. Korkudan baya bir hızlanmıştı. Onu korkutmak istemiyordum. Benden korkmasını istemiyordum fakat şu anda bu imkansızdı.


''felicity-'' deyip yaklaştığımda eliyle dur işareti yaparak geriye doğru adım attı.


''sadece uzak dur benden katie. Hala inanamıyorum! nasıl vampir olabilirsin?'' yere baktı. Birkaç saniye sonra tekrar bana bakıp ağzını açtı.


''Aslında her şey şimdi netleşiyor. evet evet.'' deyip her şeyi anlamışçasına kafasını salladı. Eliyle yemek masasını gösterdi.


''benim elim kanadığında solmuştun. kendini zor tutuyor gibiydin ve... o yamulmuş çatal.. onu sen yaptın! kan kokusuna dayanamayıp o çatalı büktün. Vampirlerin güçlü olduğunu duydum ve sen yaptın başka kimse yapamaz onu!'' deyip Chris'e şüpheci bakışlar attı. Chris ise hemen kendini savunmaya geçerek eki elini de olumsuz anlamda sağa sola salladı.

SONUNA KADAR SEN.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin