SENI ASLA İSPİYONLAMAM ALLİSON.

193 29 3
                                    

''aferin Chris elini incittin'' deyip onu içeri soktum ve yardım çantasını alıp yanına geldim o sıra felicity şaşkınlıkla sordu.

''Stefan'a yumruk atıp nasıl elini incitebilir? o bir erkek ve stefan nasıl yumruğu hissetmemiş gibi duruyordu öyle?'' haklıydı. normal şartlarda incitmemesi lazımdı fakat vurduğu kişi vampir olunca bu gayet doğaldı. O sıra benim bir şey söyleyemeyeceğimi anlayınca Stefan araya girdi.

''tam yanağıma yumruk atamadı. o sinirle eli kaymış olabilir o yüzden hissetmedim ve vurmaya çalışırken elinin büküldüğünü gördüm o yüzden oldu büyük bir ihtimalle.'' deyip gülümsedi. teşekkür ederim bakışlarımı atarken Chris'e döndüm. Sinirden volkan gibi kıpkırmızı olmuştu. haklıydı da Stefan onu biraz ezmiş gibiydi fakat felicity'e diyemezdi o vampir diye. O yüzden sustu ve bütün öfkesini içinde biriktirdi. o sıra onu sakinleştirmek için elimi yüzünde gezdirdim. ''Sakin ol '' dedim sessizce. sonra elimi saçlarının arasına sokup karıştırdım gülerek.

''lydia'yı düşün.'' dedim gülümseyerek. sonra o da gülümsedi.

''teşekkür ederim.'' dedi sessizce. bende:

''Her zaman.'' deyip gülümsedim. O sıra gözüm stefan'a kaydı ve öfkeyle bize bakan yeşil gözlerini gördüm. Chris'in elini sararken sessizce:

''Stefan öyle bakmayı kes.'' dedim. hiç kimse duymamıştı beni Stefan ve Chris haricinde. nasıl olsa Stefan vampir kulaklarıyla bizi dinliyordu. bende cevabımı almak için onu dinliyordum. felicity'e baktığımda Chris'in burkulmuş eline bakıyordu. o sıra Stefan'ın konuştuğunu duydum.

''elini ondan çek.'' dediğinde öfkeyle ona baktım. felicity'de bunu fark etti.

''neden şimdi Stefan'a öyle baktın? çocuk orda oturuyor öyle.'' dediğinde Stefan'ın güldüğünü gördüm. Allison ise orada felicity'e ne diyeceğimi merak eder gibi bakıyordu. anlaşılan o da dinliyordu bizi. Felicity'e dönüp:

''sadece Chris'in elini incittiği için kızgınım.'' dediğimde Chris güldü. Stefan ise gülmeyi kesmiş sinirle Chris'e ve bana bakıyordu ve ben bunu hiç takmamıştım.

Chris'in elini sarmayı bitirdiğimde Allison'un yanına oturdum O sıra felicity konuşmaya başladı.

''siz.. şimdi barıştınız mı?'' dediğinde dudağımı ısırdım. Stefan'a baktığımda ise ciddi bir şekilde bana bakıyordu sonra konuşmaya başladı.

''sadece yanlış bir anlaşılma oldu. Ona benim yanımda olduğu sürece öyle şeyler yapmayacağımı söylemiştim.'' dediğinde hala bütün ciddiyetiyle bana bakıyordu. Ben ise utancımdan önüme eğilmiştim. Allison sessizce kıkırdadı.Felicity ise ''wow'' dedi. Ben ise onu uyarırcasına öksürdüm.

''bende şunları götüreyim.'' deyip ilkyardım çantasını aldım ve tam kalkacakken Chris'e fısıldadım.

''seni istersen hemen iyileştirebilirim biliyorsun değil mi?'' dediğimde gülümsedi.

''evet, biliyorum fakat teşekkürler.'' dediğinde gülümsedim ve odama ilerledim. dolabın kapağını açtım ve içine koydum. kapağı kapattığımda yanı başımda Stefan duruyordu. ödümü koparmıştı.

''ops, korkuttum mu?'' dediğinde hiçbir tepki vermedim ve pijamalarımı çıkardım dolaptan.

''aşağıda ne dediğimi duydun değil mi?'' dediğinde ona döndüm.

''evet.'' dediğimde bana yaklaştı ve ellerimi tuttu.

''o zaman bana güveniyorsun değil mi?'' dediğinde kafamı salladım.

''güveniyorum.'' dediğimde gülümsedi.

''Bana güvenmen her şeyden daha önemli.'' dediğinde bende gülümsedim.

SONUNA KADAR SEN.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin