''Kai?''
''Evet benim Katie. Çok şaşırmışa benziyorsun. Aslında bu kadar çok şaşırmaman gerekiyordu. Yoksa Stefan'ın seni hep koruyacağını mı sandın?'' dedi alaycı bir şekilde bakarak.
''Ne yaptığını sanıyorsun? Çıkar beni buradan!'' deyip tekrar demirlere dokunduğumda elimin yanmasıyla inleyerek geri çekildim. Pislik herif demirleri bükeceğimden korkmuş olmalı ki Mine çiçeği tozundan sürmüş. Allah'tan elim hemen geçiyordu. Çünkü daha çok dokunacaktım bu demirlere..
''Boşuna uğraşma Katie. Oradan ben istemediğim sürece çıkamayacaksın.'' deyip üzülmüş gibi alt duduağını büzdü. Öfkeyle soluyordum. Kalp atışlarım gerektiğinden daha hızlıydı.
''Benden bu kadar mı korkuyorsun? Adamsan aç şu lanet kilidi de bakalım kim kimden üstün!'' dediğimde kahkaha attı. Sinirle ona bakıyordum. Kahkasının kısa kesip gözlerimin içine baktı.
''Aslında korkmalıyım galiba.. Geçen benim iki tane vampirimin birisini çok feci yaralamışsın, diğerini ise öldürmüşsün.'' dediğinde gözlerim irileşti, ağzım aralandı. O Vampirler onun muydu?
''Onlar yüzünden en yakın arkadaşım vampir olduğumu öğrendi pis herif!'' diye öfkeyle bağırdım. Pis pis sırıttı karşımda.
''Biliyorum. Seni her daim takip ediyorum. Her adımını Katie.'' dedi donuk ses tonuyla. Kaşlarımı çatarak ona baktım. İçim öfkeden yanıp tutuşuyordu. Şu an buradan çıkabilsem onu da bu öfkeyle öldürürdüm. Bir vampir öfkelenmemeliydi.
''Ne istiyosun benden?'' dedim. Bağırmamıştım. Bağırsam da hiçbir faydası olmayacaktı. Yüz ifadesine baktığımda ciddeleşti ve bana yaklaştı. Gözlerimin içine bakıp bıçak kadar keskin ses tonuyla:
''Kardeşimin intikamı için buradasın Katie.'' dediğinde şaşırmamştım. Bana bunu Allison ve Stefan zaten anlatmışlardı. Bunu anlarcasına:
''Bunu zaten biliyorsun.'' dediğinde gözlerimi kaçırdım. Hiçbir cevap vermek zorunda değildim. Olduğum yerde doğruldum ve bacaklarımı göğüs hizama getirerek kollarımı sardım.
''Her şey Stefan'ın suçu. Senin bir suçun yok. O seni seçmeseydi bunlar başına gelmeyecekti. Onun birisine değer vermesini o kadar uzun bekliyordum ki.. Acımasız ve her zaman susuzdu. İnsanlığını kapatmıştı. Ta ki sen gelene kadar.'' Dediğinde anlamamışçasına ona baktım. Sırıttı.
''Ne sanıyorsun Katie? İnsanları acımasızca öldüren bir vampirin birden öldürmekten vazgeçtiğini mi? '' deyip ufak bir kahkaha attı. Sonra tekrar ciddileşerek devam etti.'' Sen onu değiştirmeyi başardın. Nasıl yaptın bilmiyorum ama bir canavarı evcilleştirdin.'' dediğinde kızgın ifadeyle onu dinliyordum. Ben mi Stefan'ı değiştirmiştim? Aslında bütün olanları düşününce kulağa mantıklı geliyordu. Demek insan yani vampir değer verince değişebiliyormuş. Ben bunları düşünürken Sakince ayağa kalktı ve karşı masa da duran oyuncak su tabancasını eline aldı ve sırıtarak incelemeye başladı.
''Ne o? Beni su tabancasıyla mı korkutacaksın?'' diye dalga geçtiğimde sırıtmasına devam etti ve oyuncak tabancayı üzerime doğrulttu.
''Bu sadece su tabancası değil Katie. Canını acıtacak bir şey.''dedikten sonra beni süzdü ve silahı yüzüme doğrulttu.
''Hadi başlayalım.'' deyip tetiğe bastığı anda suratıma gelen şeyi ilk başta su sandım; ama yüzümün ateş gibi yanmasını anlayınca bunun da demirlerdeki gibi Mine tozuyla karıştırılmış su olduğunu anladım. Acıyla dişlerim sıkarak bağırıyordum. Yüzüme dokunamıyordum. Birkaç saniye geçtikten sonra yanma hissi gitmeye başladı. Anlaşılan yüzüm iyileşmişti. Dişlerimi sıkarak öfkeden kırmızının en koyu tonu olduğuna emin olduğum gözlerimle ona bakıyordum. O ise bana bundan zevk almışçasına bakıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/39502770-288-k622153.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONUNA KADAR SEN.
Fantasy"Hayatına dehşetten başka bir şey getirmemiş bu adama karşı bir mıknatıs tarafîndan çekiliyormuş gibi bir çekim hissediyordu ve bu gerçek yüzünden kendinden nefret ediyordu. Ondan uzak durmayı denemiş ama yapamamıştı, nasıl durabilirdi ki? Karanlık...