Felicity, Allison ve ben gülüşerek Matt' in yattığı odaya girdik. Stefan ile ikisi bize garip garip bakıyorlardı. Gülerek ikisine de garip bakışlarımı gönderdim.
"Ne? Barıştık biz! " dediğimde Matt mutlu bir şekilde güldü.
"Ciddi misin? " dediğinde gözlerimi devirdim.
"Sence? " dediğimde Felicity' e baktı. Felicity başını salladığında bana döndü.
"Evet, oldukça ciddi duruyorsun. " dediğinde gülerek Felicity' e baktım. Derin bir nefes aldı.
"Vay be! Resmen vampir arkadaşlarım var. Burada sadece iki kişi vampir değiliz. " dediğinde güldüm. Alışmasına sevindim. Artık yavaş yavaş güvenini kazanmamız gerekiyordu ve bu pek zor olmasa gerek. Sonuçta en önemli aşamayı geçtik.
"Tamam, Matt' in dinlenmeye ihtiyacı vardır. Biz onu yalnız bırakalım. " dediğimde kızlar başını salladı. Stefan Matt' in yanından hızlıca ayağa kalkıp yanıma geldi.
"Siz gidin ben burada kalıyorum." Dediğinde kaşlarımı çattım.
"Bizim gideceğimizi de nereden çıkardın? Ben sadece Matt' i yalnız bırakalım dedim. " dediğimde ofladı. Yeşil gözlerini gözlerime dikip:
"Katie, eve gidiyorsunuz ve eve gittiğinizde bana mesaj atıyorsun. Matt iyi işte. Yarın taburcu olacak. Boşuna burada durmayın. " dediğinde kaşlarım çatık bir şekilde dudağımı ısırdım.
"Ama sen de buradasın. " dediğimde güldü.
"Benim burada olmam lazım. Hem gitsem bile sen Felicity ile birlikte olursunuz evde bu gece. Ben hastane de kalacağım. " dediğinde üzülerek başımı salladım.
"İyi. " deyip ona arkamı döndüm.
"Kızlar Stefan eve gitmemizi istiyor. Burada istenmiyoruz. Hadi gidelim. " dediğimde Stefan isterik bir kahkaha attı.
"Katie, seni istemiyorum demedim. Burada kalmana gerek yok dedim. " dediğinde ona bakmayıp Matt' e döndüm.
"Matt, kalmak isterdim; ama mağlum. Stefan..." dediğimde başını salladı.
"Felicity, dediğimi unutma. Yarın sabah seni yatakta göreceğim. " dediğinde şaşkın bir şekilde kaşlarımı kaldırdım. Sabah, yatak? Nasıl yani?
"Hadi gidin artık. " dediğinde gözlerimi kısarak Matt' e baktım. Ne işler çeviriyordu bu?
"Tekrar geçmiş olsun Matt. " dedi Allison sevecen bir tavırla. Felicity ise gözlerini ondan kaçırıyordu. Keşke düşünceleri okuyabilseydim. Edward Cullen' dan kıskandığım tek özellik buydu. Zaten o benim özelliklerimi kıskansın bir kere. Ondan fazla bir sürü özelliğim vardı.
Odadan çıktıktan sonra Felicity'e döndüm ve gözlerimi kısarak sorguya çeker gibi ona baktım. Zaten öyle olacaktı."Matt ne demek istedi içeride? " diye sorduğumda gözlerini kaçırdı. Kalp atışları hızlandı ve kekelemeye başladı.
"Ne ne dedi ki be ben bir şey duymadım. " dediğinde öyle mi? Dercesine kaşlarımı kaldırdım.
"Evet, Felicity yoksa Matt ile aranızda bilmediğimiz gizli bir şey mi var? " diye sordu Allison benim sorgums katılarak. Felicity ofladı. Cebinden anahtar çıkarıp bize gösterdi.
"Matt onda kalmamı söyledi. Yarın sabah beni yatakta uyuyor olarak görmezse... beni sapıkça tehdit etti. Hmm demek öyle? Peki neden onda kalmasını istiyordu?
"Peki neden onda kalmanı istiyor. Yani sonuçta sorunlarımızı giderdik ve benimle kalırsın diye düşünüyordum. " dediğimde heyecanla başını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONUNA KADAR SEN.
Fantasi"Hayatına dehşetten başka bir şey getirmemiş bu adama karşı bir mıknatıs tarafîndan çekiliyormuş gibi bir çekim hissediyordu ve bu gerçek yüzünden kendinden nefret ediyordu. Ondan uzak durmayı denemiş ama yapamamıştı, nasıl durabilirdi ki? Karanlık...