STEFAN VE BEN...

233 43 1
                                        

eve girdiğimde Stefan'ın sözlerindenden dolayı yüzüm kızarmış bir şekilde girsem de endişeyle Chris'e seslendim.

''Chris, iyi misin?'' dedim tedirgince.

''iyiyim. merak edilecek bir şey yok.'' dediğinde bütün vücudunu baştan aşağı kontrol etmiştim. bir şey yaptılar mı diye. bunu anlayınca güldü.

''bana inanmıyor musun sen?'' dediğinde direkt cevap verdim.

''hayır.'' dediğimde ilk başta şaşırdı sonra benim ona bakmamı sağlayarak konuştu.

'' asıl o sana bir şey yaptı mı?'' dediğimde gözlerimi ondan kaçırdım. eliyle çenemi tutarak yüzümü kaldırdı.

''ne yaptı katie?'' dedi şüpheyle gözlerini kısarak gözlerimin içine yoğun bir şekilde bakıyordu.

''senin başına bir şey gelmemesi için bütün parti boyunca onun yanında durmamı, dans etmemi felan istedi. sen orada tehlikedeyken ben onunla dans ettim ve bu iyi hissettirdi Chris çok özür dilerim.'' diyerek gözlerimi devirdim ve gözlerim doldu. hüzünle bana baktı.

''heyy, ağlama. sen beni korumak için onunla dans ettin. sorun yok.''

''ama bu iyi hissettirdi Chris. lanet olsun o gözlerine bakınca kayboluyorum.'' dedim ağlayarak. bana öylece bakıyordu. sonra kanepeye oturdu ve elini kanepeye vurarak yanına gelmemi işaret etti. Yanına gittiğimde elimi tuttu ve yumuşak bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

''Katie... anlıyorum. bu hissi ben lydia'da yaşadım. Onunla olmanı onaylamasam da onu seviyorsan buna karışamam.'' dediğinde şaşırarak ona baktım.

'' sevmek mi?'' dedim ve devam ettim. ''OOH Chris..'' diyerek gözlerimi devirdim. o ise pür dikkatle bana bakıyordu.

'' o beni çok üzdü. annemin konusunu açma dediğim halde o açtı ve onun önünde ağlamama neden oldu. ağlamaktan nefret ettiğimi söylesem de beni 2 defa gözlerinin önünde ağlattı. Ama o gözlerinde kayboluyorum dediğimde ciddiydim. Ama bu duyguya yenik düşemem. benim canımı yakar. Stefan ve ben.. olamayız Chris.'' dediğimde bile gözlerim dolmuştu. o sıra üzüldüğü her halinden belli oluyordu.

'' Katie, seni çok seviyorum bunu biliyorsun. Haklısın ama ondan uzak durmak çok zor olacak biliyorsun değil mi?'' dediğinde hiçbir şey söylemeden önüme baktım.

''ama sen güçlüsün. Eğer tekrar seni üzerse bu sefer vampir felan dinlemem. kazığı ona saplarım.'' dediğinde güldüm.

''ama kalbine saplayamazsın. sen katil değilsin.'' dedim sakince

''evet ama acı çekmesini ve seni üzdüğüne pişman olmasını sağlarım.'' dediğinde ciddi bir yüz ifadesi vardı. yapacakmış gibi gözüküyordu.

''Lydia, çok şanslı senin gibi bir erkek arkadaşa sahip olduğu için.'' dedim ve gülümsedim. O da gülümsedi.

''sende çok şanslısın böyle bir kardeşe sahip olduğun için.'' dediğinde hiç düşünmeden ona sıkıca sarıldım. o da aynı şekilde karşılık verdi. O sırada merdivenlerden ayak sesleri duyduğumuzda ikimizde arkamıza döndük. Felicity bize bakarak gülümsüyordu.

'' Bana ayrıntılı bir açıklama borçlusun.'' dediğinde ona şaşırarak baktım. neyi açıklayacaktım? bunu anlayınca açıklama gereği duydu.

'' Stefan ile neler olup bittiğini, şu anda neden gözlerinin dolduğunu... hepsini.'' dedi ciddi bir ifadeyle bana bakıyordu. onu etki altına almak istemiyordum ama şu anda gerçekten çok yorgundum. ona yaklaştım ve gözlerine dikkatlice bakarak:

''Stefan ile aramızda bir şey yok sadece beni rahatsız ediyor. partide olanları da aklına takma. Chris ile de yakında gidecek diye sarılıp ağlıyordum. hepsi bu.'' deyip ona dikkatlice bakmayı kestim.

SONUNA KADAR SEN.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin