8. bölüm

2.7K 144 8
                                    

Yaptığım şeyden anında pişman olmuştum, bugüne kadar ilk kez böyle bir pişmanlık yaşıyordum. Belki de ilk kez pişman oluyordum, bilmiyorum.

Onu o halde bırakıp gitmemem gerekirdi, ona öyle davranmamam gerekirdi. Bana eşine olan sevgisinden bahsettiği an hissettiğim tek şey kıskançlıktı, eşiyle aşk evliliği yapmış olmasını değil onun başkasını sevmesini kıskanmıştım.

Odamdan çıkıp mutfağa ilerledim, kavurmalı yumurta ve mıhlama yapıp sofrayı kurdum. Çay iyice demini almış, oturmuştu.

Odasının kapısını çaldığımda ses gelmedi, kapıyı yavaşça aralayıp içeri girdim. Uyuyordu ve yastığını koynuna çekip sarılmıştı, ölen karısını mı düşleyerek sarılıyordu yastığa.

Derin bir nefes alıp kırışıkların bile güzel göründüğü yüzüne baktım, mutlu bir hayat sürmüş gibi gözlerinin ve dudaklarının etrafında gülme çizgileri vardı. Benim yüzümdeki çizgiler ise kaşlarımı çatmaktan dolayı hep alımdaydı.

İstemsizce yüzüne uzandım, alnına dökülen saçlarını geriye taradım hafifçe. Ağzından bir mırıldanma çıktı uyku sersemi, 'hayatım' dedi ve ben öldüm. Bu adam öyle büyük bir aşk yaşamıştı, ölse bile aynı insana aşık kalabiliyordu.

Sevgiyi tatmamış ben ise günden güne ona çekiliyordum, gözlerine bakıp gülümsemesini görmek istiyordum. Bana düşen sadece kaş çatmalar ve suratsız bakışlardı, buna bile razıydım şu an.

Bir kez daha okşadım saçlarını, elim boynuna gittiğinde hafif bir kızarıklık olduğunu gördüm. Daha kötü olmamasına sevinmiştim, gözümü yüzüne çevirdiğimde şaşırmış ifadesiyle beni izlediğini gördüm.

"Amına koyim.." diyerek geriye düştüğümde keyifli bir gülüş patlattı odaya.

"Ne oldu Devran reis, eserini yakından incelemeye mi karar verdin? Merak etme o kadar çabuk kırılmam, karşında yeni yetme bir velet yok." Toparlanıp ayağa kalktım ve ona bakmadan kapıya yöneldim.

"Kahvaltı hazır, hadi sofraya." Diyerek kendimi mutfağa zor attım.

Ateşe AteşleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin