23. bölüm

2.2K 132 3
                                    

Kollarımdaki adamla birlikte denizi izliyordum, demir atıp oltalarımızı suya bırakmış rızkımızı bekliyorduk. Ne zaman canım sıkılsa denize açılırdım, beni rahatlatırdı sonsuz mavilik.

"Ben daha önce hiç balık tutmadım, nasıl anlayacağım ki tuttuğumu?" Akın konuştukça dudaklarım kıvrılıyordu.

"Oltanda senin gibi, kuş gibi titreyince balık vuruyor demektir." Bana sinirli olduğunu sandığı bir bakış attı, sevimliydi aslında.

"Ben titremiyorum Devran." Gülerek boynuna sokuldum, dudaklarımın altında titreyen teniyle iyice gülümsedim.

"O huylandığım için, söyledim sana boynum hassas diye." Bir kez de büyük bir öpücük kondurup oltanın titreşen ucunu gösterdim ona.

"Bak böyle oluyor işte, çek bakalım gösterdiğim gibi. Büyüğe benziyor."

Hevesle makarayı sararken fırtınalı gözleri ışıl ışıldı, olta bükülmüştü hafifçe. Gayet iri bir balıktı kesin, tahminimde yanılmadığım anlaşıldı bir süre sonra.

"Devran bak, kocaman bu." Tuttuğu trançaya baktım hayretle, gerçekten de iriydi. Kocaman bir balıktı, iki yada üç kişiyi doyururdu.

"Oooo, reis adayı oldun sen de. Ben tutmadım bu kadar büyüğünü daha."

Gülerek bakan gözleri beni içine çekiyordu, balığı çıkartıp buzluğa attıktan sonra ona uzandım. Sakince dudaklarını öperken karşılık aldıkça sertleşmeye başladım, onun heyecanı da bariz belliydi.

Deri kaplı banka uzatıp bende bacaklarının arasına girdim, uzun uzun öpüştük denizin ortasında. Dudaklarımız birbirinde eriyip gitti, nefeslerimiz birbirimizin ciğerlerine doldu.

Kendini hafifçe bana sürttüğünde kontrolümü kaybetmek üzereydim. Bende ona sürtünmeye başladım, kalbim göğsümden çıkacakmış gibiydi. Ellerini enseme atıp beni daha çok kendine çektiğinde olan kontrolümü de kaybettim.

Pantolonunu çözüp onu elime aldım, dudaklarımı daha hırslı öpüyordu artık. Onu çekerken bile zevk alıyordum, hemde ne zevk. Dizlerim titriyordu şuan olduğumuz pozisyonu düşündükçe.

"Devran, geliyorum." Elimi çekip tek hamleyle ağzıma aldım onu, o neredeyse zevkten çığlık atarken ağzıma dolan sıvılarını hiç düşünmeden yuttum.

"Ne yaptın sen, neden?" Baygın bakışlarla bana bakıyordu, rahatlayan bedeni gevşemiş halde uzanıyordu altımda.

"Seni yiyeceğimi söylemiştim." Güldü sözlerime.

"Aptal." Gülüşü iyice büyürken onu uzun uzun izledim. Ömrümün en güzel manzarası bu adamdı.

Ateşe AteşleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin