22. bölüm

2.2K 140 4
                                    

Arabama binen mis kokulu adamla marşa bastım ve kısa sürede yola çıktık. Tekneyi çoktan hazırlamıştı çocuklar, ufak bir tekne değildi tabi, iki kamaralı bir yattı. Tekne demek alışkanlıktandı.

Arabayı kenara çekip indiğimde Akın'ın kapısını da açtım, yine yüzü kızarmıştı. Ona tekneye kadar eşlik ettiğimde yüzü rahat bir gülümsemeye ev sahipliği yapıyordu.

"Hadi gel, açılalım biraz." Hevesle başını salladı.

Adamlarım her zamanki gibi yiyecek, içecekte bırakmıştı bizim için. Oltalarım ve diğer malzemelerim de aynı yerdeydi. Dümene geçip motoru çalıştırdım ve denize doğru açılmaya başladık.

Yanımda hissettiğim bedenle heyecan damarlarıma yayılıyordu sanki, dümeni daha sıkı kavradım.

"Ben sana saygıdan reis dediklerini sanıyordum, gerçekten reis olduğun aklıma gelmezdi." Elini ön cama dokundurup geri çekti.

"İkisi de var tabi, çoğu bu yönümü bilmez. Bir Osman bilir bir Ceyhun, şimdi birde sen biliyorsun." Dudağını ısırıp kafasını salladı yavaşça, sonra tekrar bana döndü.

"Zor mu peki, kullanmak yani." Kolundan tutup önüme çektim onu, ellerini dümene yerleştirdim.

"Bak şimdi, dümeni arabanın direksiyonu olarak düşün. Gözün ufuk çizgisinde olsun, arada devir göstergesine bakıyoruz. Bu kol hızımızı ayarlıyor, gerisi denize kalmış. Ekrandan da balık kovalayıp kafamıza göre bir yerde durur, olta atarız birlikte. Olmaz mı?"

İyice boynuna sokulmuştum, kollarım kollarını çevreliyordu. Sırtı göğsüme yapışmış, soğuk teni yavaşça ısınırken nefesleri gittikçe hızlanmaya başlamıştı.

"Devran, biraz uzaklaş." Burnumu boynuna sürttüm ve kokusunu içime çektim. Kasılan bedeni beni daha da yükseltiyordu, demek ki artık kayıtsız değildi bana karşı.

"İstemiyorum uzaklaşmayı, kokunla sakinleştiriyorsun beni Akın. Kedi gibi sırnaşasım var sana." Hafif gülüşünü görmekten çok hissettim, boynuna derin bir öpücük kondurdum bu sefer.

"Benim.... boynum hassas. Yapma işte."

"Immm... farkındayım. Harika kokunu en çok buradan alıyorum ama." Derin bir nefes alıp bana döndüğünde kollarımın arasına ne kadar yakıştığını düşündüm.

"Sana olan sinirim bir günde kaybolmadı ama kendimi senden uzak tutmaktan yoruldum artık." Kollarını belime sarıp başını boynuma gömdüğünde bir elimi dümende tutup diğeriyle onu kendime çektim.

İşte şimdi tamamlanmıştım, sevdiğim iki şey aynı anda benimleydi. Deniz ve kollarımdaki Akın.....

Ateşe AteşleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin