21. bölüm

2.3K 133 5
                                    

Dudaklarının tadını sanki hala hissediyormuş gibiydim, gecenin bir yarısı olmasına rağmen ilk öpücüğünü almış ergenler gibi tavana bakıp sırıtıyordum.

Dışarıdan tıkırtılar geldiğinde kafamı kaldırıp camdan baktım. Akın telefonunun feneriyle bir şeyler arıyordu, aklıma gelen şeyle sinirle doğruldum. Eski sevgilisinin attığı fotoğrafını mı bulmaya mı çalışıyordu gecenin bir yarısı?

Sinirimi içime gömüp sadece ne yapacağını izlemeye başladım, güllerin dibine geldi ve dizlerinin üstüne oturdu. Elinde bulduğu eskimiş minik fotoğraf parçasını görebiliyordum, çakmağının cılız ışığını gördüğümde rahat bir nefes aldım.

Minik fotoğraf gökkuşağı renkleri çıkartarak kısa sürede kül oldu, Akın küllerini gömüp uzun süre başında bekledi. Sonunda ayağa kalktığında benim camıma baktı hafif bir tebessümle. Bende ona gülümsedim hemen, o pislikten ve anılarından kurtulduğu için çok mutlu olmuştum. Tabi güneş yeni yeni doğmaya başlamıştı bu arada.

"Günaydın Akın, erkencisin." Camımın önüne kadar geldi, yüzündeki hafif pembelik artarak yanaklarına yayılıyordu.

"Günaydın Devran, pek uyuyamadım. Burada esir gibiyim biliyorum ama biraz deniz havası almaya gitsek, ne dersin?" Hevesli sesini duymam kabul etmem için gerekli tek şeydi.

"Sen hazırlan, bende giyinip geliyorum." Kendimi toparlamadan ayağa kalktığımda yine vücudumu süzmüştü.

"Böyle üşümüyor musun sen, hep sadece çamaşırla yatıyorsun?" Sesiyle ona döndüm yine.

"Yanıyorum yavrum, ne üşümesi. Sen içime bir ateş yaktın, tenimden çıkıyor bak." Açık camdan uzanıp elini tuttum ve çıplak tenime bastırdım, soğuk parmak uçları elektrik yayıyordu sanki vücuduma.

"Çok sıcaksın." Derken kulakları ve boynuna yayılan kızarıklıkla gülümsedim. Camdan iyice dışarı çıkıp boynuna gömüldüm, kokusunu içime çekip büyük bir öpücük kondurdum tenine.

"Devrannn..." sesi nefes nefese gibi çıkmıştı ve ben bu sesin bağımlısı olabilirdim.

"Hmmm..." dedim sadece, beni hafifçe kendinden uzaklaştırdı. Geri çekilip yüzünü diğer tarafa çevirip benden saklarken gülesim gelmişti.

"Ben giyiniyorum, sen de giyin. Çıkalım erkenden." Tatlılığına gülümseyip gidişini izledim, Osman'ı arayıp tekneyi hazırlamasını söyledim.

Ateşe AteşleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin