Pipomu içerken önümdeki masum adamı izliyordum, eski anıların aksine yepyeni bir heyecan vardı yüreğimde. Fırtınalı gözleri aralandı, bir süre bomboş baksa da sonra iyice ayılıp toparlandı.
"Bak, Devran bey, bilmiyorum Erhan nerede. Getirdiniz beni buraya, telefonumu falan da aldınız. İstesem bile bulamam böyle onu, bırakın beni de arayıp bulalım iki koldan."
Keyifle içime bir duman çektim, konuştukça kıpırdanan koyu renkli dudakları paradan daha çok ilgimi çekiyordu şu an.
"Torununu ben bulurum, merak etme. Sen biraz kendi halini düşün bence, bizde eşek ekini yerse sahibini döverler. Ailesi olarak sizin de ödemeniz gereken şeyler var, benim adımı lekeleyen torunun yüzünden namım sarsılmak üzere. Ben bu ismi oluşturmak için yıllarımı verdim."
Dişlerini sıktığı belli oluyordu, keyifle bir nefes daha çektim içime. Dumanı tavana doğru üflerken dudaklarım kıvrıldı.
"Haklısınız, zararınızı karşılamak için elimden geleni yapmaya hazırım. Bir kaç mülküm var, çiftlik hariç herşeyi vermeye hazırım. Şu anki değerleri oldukça fazla olmalı, gözünüz arkada kalmasın."
Sözlerine gülerken kafamı da iki yana sallıyordum, adamın dünyadan haberi yoktu. Yazık aslında...
"Senin o evler, katlar var ya.. hepsi ipotekli. Banka üç aya kalmaz alır elinden, şirketin üstüne ev mi alınır saf mısın sen?" Gözleri korkuyla büyürken sesi titreyerek sordu.
"Çiftlik peki, o duruyor değil mi?" Koskoca adamın gözleri dolmuştu, ne vardı ulan o çiftlikte.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşe Ateşle
Ficción GeneralTorununun suçu yüzünden kaçırılan Akın Kaçırdığı adama umutsuzca aşık olan Devran