kardan ada(m) yapsak

389 34 18
                                    

SELAM yine ben. Araya mesafe koydum biraz çok çok üzgünüm. Üniversite yoruyor amk.

Neyse. Bölümde rahatsız olabileceğiniz kısımlar olabilir. Lütfen dikkatli okuyalım

Kendimi değerli hissetiğim güzel zamanlar vardı. O anda tıkılı kalmak en büyük hayalimdi bazen.

Yoongi bana her zaman değerli biriymiş gibi davranırdı. Ben de bana verdiği değerin karşılığını vermek için çabalardım.

Gözlerimi açtığımda burnum soğuktan üşümüştü. Kendimi sıcak yorganın altına ittim. Üzerim örtülmüştü ama yine de soğuktu. Herhalde çıplak olduğum için olsa gerek.

Yoongi yanımda değildi. Bunu yan taraftan vuran soğukluktan anlamıştım. Yine de arkamı dönüp kontrol ettim. Yoongi yoktu ama dün gecenin izleri hâlâ duruyordu. Mesela yatakta asılı duran kelepçeler. Yüzümü yastığa bastırıp güldüm. Neye güldüğüm hakkında da en ufak bir fikrim yoktu.

Yataktan çıkmak istemiyordum. Adım gibi de emindim Yoongi aşağıda kahvaltı hazırlıyordu.

Bir an evli olsak nasıl olurdu diye düşündüm. Aynı evin içinde, parmağımda yüzüğü. Bu düşünce beni daha çok güldürdü. Eminim mükemmel bir evliliğimiz olmazdı ama yine de çok tatlı olurduk.

Yorganı üzerimden istemesem de çektim. Şimdi daha soğuktu. Az çok hatırladığım kadarıyla dün duş almıştım. Yani Yoongi yıkamıştı beni.

Ayağa kalkıp üzerime giymek için bir şeyler bakındım. Kıyafetlerim yerde bir halı görevi görüyordu. Onları es geçip Yoongi'nin kenarda duran valizinden kendime uygun bir şeyler çıkardım. Üzerimi daha fazla üşümemek için hızlıca giyinip belimdeki ağrıyla merdivenleri indim.

Tam da tahmin ettiğim gibi mutfaktan mükemmel bir koku yayılıyordu. Ağır adımlarla mutfağa girdim ve gördüğüm şey gözlerimi ovuşturup tekrar bakmama sebep oldu.

Yoongi sadece altındaki eşofmanıyla bana kahvaltı hazırlıyordu. Üstünde hiçbir şey yoktu. Bütün varlığı olduğu gibi ortadaydı.

Her ne kadar dün gece bol bol izlemiş olsam da bu görüntü saatlerce beni kapı eşiğinde bekletebilirdi.

Yavaş adımlarla yaklaşıp arkasından sarıldım. Benimkinin aksine vücudu sıcaktı. İçimi kıpır kıpır eden bir sıcaklık.

"Günaydın bebeğim." Arkasını dönmedi.

"Günaydın." Yüzümü sırtına gömmek istiyordum. Ya da beni kaslasıyla boğabilirdi. Bu fikir daha cazip geldi.

"Jimin ellerin buz gibi ve bulundukları yer dikkatimi dağıtıyor." Gülerek ellerimi kasıklarından çektim ve kalçalarımı tezgaha yaslayıp yüzüne baktım.

Şu çikolata reklamlarındaki büyük adamlara benzemişti. Tek sorun azıcık boyu kısa sayılırdı.

"Ne hazırlıyorsun?" Sadece konuşmak için konuşuyordum. Ne hazırladığıyla zerre ilgilenmiyordum. Önüme zehir koyup şu şekil otursa gözüm kapalı yerdim. Hayır,  gözüm kapalı olmazdı da onu izleyerek yerdim diyelim.

"İlgileniyormuş gibi görünmüyorsun. " dedi gülerek. Tabi o ara gözüm karnına sıçramış o minik pirinç tanesindeydi.

"Yemeğimi hızlı hazırla." Yavaşça yaklaşıp bir parça salatalık aldım. "Açım." Ardından içeride yanan şöminenin yanına gittim.

Tamam Yoongi sıcaktı ama beni ısıtabilmesi için farklı yöntemler denemeliydi.

Yere kurduğu masanın yanına oturup beklemeye başladım. Çok geçmeden Yoongi geldiğinde üzerine bir kazak giymişti.

Salvatore | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin