Ae Cha ve o

396 40 27
                                    

Keyifli okumalar.

Ae Cha koşar adımlarla önünde yürüyen kadına yetişmeye çalıştı. Önündekinin adımları öylesine büyüktü ki Ae Cha neredeyse üç adım atıyordu onun bir adımına yetişmek için.

"Efendim size yetişemiyorum." Kadın sanki bunun farkına yeni varmış gibi bir anda durdu. Aniden durduğu için Ae Cha kadına çarptı.

"Üzgünüm efendim." Karşısında eğilip üzüntüsünü ifade etmeye çalıştı. Aksi takdirde kadının gazabına uğramak istemezdi. Bazen öylesine gaddar oluyordu ki ne ceza vereceğini kimse kestiremiyordu.

"Sorun değil." Fakat bugün iyi günündeydi. Ae Cha'da pekâlâ farkındaydı bunun.

Daha yavaş adımlarla yürümeye devam ettiler. Ae Cha yetişmekte zorlanmıyordu bu sefer.

"Haberler oldukça iyi." Geniş alana geldiler. Dışarıda azap çekenlerin çığlıkları vardı. Ae Cha oldu olası nefret etmişti bu sesten. Yine de bir şekilde katlanıyordu.

"Jimin hakkında mı?" Oğlunun ismini her andığında kalbinin ritmi değişiriyor, özlemden burnunun direği sızlıyordu.

"Evet." Kadın geniş koltuğa oturup kucağına yayılan çin aslanının başını okşamaya başladı. "Geç otur." Her zaman uzakta duran Ae Cha'nın koltuğu bugün Lilith'in hemen yanındaydı.

Ae Cha tereddütle yürüyüp yerine oturdu. Yıllardır buradaydı ve uzun zaman sonra ilk defa böyle bir muamele görüyordu.

Burası ona kötü davranmıyordu. Aksine Ae Cha ölümlü dünyada daha mutsuzdu. Bazen buranın da kötü yanları olsa da Ae Cha burayı daha çok seviyordu.

"Ah, bu en sevdiğim şarkı." Gözlerini kapatıp eliyle boşluğa dokundu kadın. Ae Cha şarkıyı duymaya çalıştı. Ancak duyduğu tek şey uzunca bir çığlık ve sonrasından gelen kısık kahkahaydı. Bu kahkaha da Lilith'e aitti.

Lilith, insanların azaplarından keyif alırdı. Ne zaman ki yüksek sesli bir çığlık duysa olduğu yerde bekler ve yüzünde büyük bir gülümsemeyle dinlerdi. Ae Cha, bazen Haneul'un da çığlıkların duyar gibi olurdu. Ama Lilith onun cennette hurilerle iyi vakit geçirdiğini söyleyerek içini rahatlatırdı.

"Her neyse," çığlık sonra erdi. Ae Cha tuttuğu nefesini bırakıp ayaklarının dibindeki kedinin kulağını kaşıdı. Huzursuz hissediyordu kendini.

"Jimin diyordum." Kucağındaki hayvanı yere bıraktı. Ae Cha'nın kalbi, şimdi daha da hızlanmıştı.

"Ayin için hazır. Beklenen gerçekleşti." Nefesinin kesildiğini hissetti. Her an bayılacak gibiydi.

"Yani oluyor mu?" Jimin'i her zaman Saligia'dan uzak tutmaya çalışsa da biliyordu ki Jimin bunun için doğmuştu.

"İki safkan sevişti. İkisi de erkek." Lilith eliyle ağzını kapatıp keyifli bir kahkaha attı.

"Zorla mı oldu?" Jimin'in acı çektiğini düşünmek dahi onun için bir işkenceydi.

"Elbette hayır." Lilith kendinden emin bir şekilde etrafa göz gezdirdi. "Hiç kimse buna cesaret edemez." Elini Ae Cha'nın elinin üzerine koyup güven verdi.

Salvatore | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin