ve sonrası

197 22 9
                                    

Hepinizin affına sığınırak merhaba. Finallerim yeni bitti ve ben matematikten büte kaldım😔😔 neyse keyifli okumalar. Küçük bir kısım İngilizce yazıyor çeviriyi sona bırakırımm

Buraya ilk geldiğimde temiz bir çocuktum. Öyle de kalacaktım. Kendime böyle söz vermiştim. Ama bu sözüm düşmanın kanıyla bozulmuştu.

Ellerim kıpkırmızıydı. Tıpkı gözlerim gibi. Korkuyla etrafıma bakınıyordum. Ayakta durmamın tek sebebi Yoongi'ydi.

"Burayı temizleyin. Tek bir leke istemiyorum. Gerekirse mor ışık kullanın. Ve eğer bunlar dışarıya sızarsa hepinizin sonu bu it gibi olur."

Saligia halkını ilk defa korku içinde görüyordum. Az önce olanlardan korkuyormuş gibi durmuyorlardı. Aksine sonrasında olacaklardan korkuyor gibiydiler.

"Hepinize söylüyorum. Doktor raporu falan istemiyorum. İntihar etti ve öldü. Bu kadar. Yarın cenazesinde bir kaç poz verirsiniz ve sonsuza dek bunu unutursunuz."

Zaten insanlar bunu basına sızdırmak istemiyor gibiydiler.

Bildiğim kadarıyla tek akrabası da eşiydi. O da olanları idrak ettikten sonra cesedin yanına gelmişti.

"Şerefsiz herif." diyip uzaklaşmıştı.

Herkesin ondan bu denli nefret ettiğini bilmiyordum. Hoş umurımda da değildi zaten. Şu an düşüne bildiğim şey elimdeki kurumuş kandı. Kokusu burnuma geldikçe midem bulanıyor ve bayılacak gibi hissediyordum.

"Jimin, kalk hadi. Duş alalım." Hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalktım ve Yoongi'nin elini tutup beni götürmesine izin verdim

Koca evin odalarından birine girdik. Yoongi beni yatağa oturtup dolaplardan giyebileceğimiz bir şeyler çıkardı. İki eşofman ve iki kazak. Onları da yatağa bırakıp tekrar yanıma geldiğinde bu sefer önümde diz çöktü.

"Bebeğim benim." Saçlarımı yavaşça okşayıp alnımdan öptüğünde kaygılarım kaybolmaya başlamıştı. "Her şeyi düzelteceğim merak etme. Sadece elimi tut yeter." Bana doğru uzattığı elini düşünmeden tuttum.

Her zaman da bunu yapacaktım. Hiç düşünmeden Yoongi'nin uzattığı eli zevkle tutacaktım. O uzatamadığı zamanda ben elimi uzatacaktım.

İkimiz beraber banyoya girdiğimizde Yoongi sıcak suyu açtı. Küvet dolarken de bana dönüp dudaklarıma kısa bir öpücük bıraktı. Ardından üzerimdeki lekeli kıyafetleri incitmekten sakınarak çıkardı. Şimdi daha temiz hissediyordum.

Kendisi de kıyafetlerini çıkarıp bana döndüğünde derin bir nefes verdim.

Karşısında utanmıyordum artık. İsterse her bir santimimi incelesin. Artık ona aittim. Bu gece de, ben ve o değil biz olmuştuk.

Küvete girip yerleşti. Sonra bana elini uzatıp beni de kucağına oturttu. Sırtımı göğsüne yaslayıp gözlerimi kapattım.

Burası artık en huzurlu yerim olmuştu. En güvenilir, en sıcak. Evim olmuştu.

Ellerimi suya koyup kanın yavaş yavaş suya karışmasını izledim. Yoongi de ağır hareketlerle saçımı yıkıyordu. Ve durmadan öpmeyi de ihmal etmiyordu.

"O şerefsiz bunu hak ediyordu. Bugün değilse yarın. Biz değilsek başkası. Elbet sonu böyle olacaktı meleğim. Sakın pişman olma. Olsan bile bir şey değişmeyecek." Sessizce saçlarımı yıkamasını bekledim.

"Pişman değilim. Yeniden olsa bir daha yapardım bunu. Sadece bu kadar duygusuz olmak ürkütüyor beni. Sonuçta az önce birinin ölümüne sebep oldum." Derin bir nefes alıp ellerimi sudan çıkardım. "Ellerime kan bulaştı. Kendimi kirli hissediyorum." Yoongi tereddüt etmeden elimi çekip öptü. Parmaklarımdan bileklerime kadar.

Salvatore | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin