"Davetsiz Misafir."🔷️

22 5 0
                                    

Merhaba sevgili okurlarım.
-Hepinizi sevdiğimi belirtmek isterim.

Bu kitabın içerisinde bulunan şiir ve sözler şahsıma aittir..️️️️️️️️️️.️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️🔶️

-Başladığınız saat:

•İyi Okumalar Sevgili Okurlarım.

•Okumaya Başladığınız Saat Lütfen:

Yıldızı Unutmayalım Lütfen🌠

Bölüm Yüz Sekiz.
"Davetsiz Misafir."🔷️

Hoyratça esen rüzgarın sesini duyuyor musun ey büyük evren?

Sanki silip süpürmek istiyor her zerremizi bu yer yüzünden.

Ya da boyun eğme diyor sana kalkan o ellere

Tut kolundan kopart diye rica ediyor senden.

             #nurdanküçükfısıltılar.








"Susun hepiniz!"

Kızların üzerine bağırdığım zaman Sera korkarak arkaya doğru geri çekilmişti.

Bir de ölüm meleği olacaktı!

Küçük bir bağırma sesinden korkan ölüm meleği.

Oysa bu fani yaşamın tek korktuğu ses onun sesiydi.

Kulağa çok komik gelmedi mi?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kulağa çok komik gelmedi mi?

Hera ile Nora bir birlerini öldürecek gibi baktıkları için
bu duruma müdahele etmem gerektiğini düşündüm.

Artık gerçekten bu kadar yeterdi.

Birinin derdi Noyan diğerinin daha belli değil.

Böyle mi olurdu birlik?

Böyle mi indirecekdik hepsini bizim için kurdukları tuzaklara?

Olmazdı böyle!

Şimdi birlik olmamızın ,en önemlisi gerçek arkadaş olmamızın zamanıydı.

Küçük kavgalara bile yer yoktu bu durumda.

"Nora hadi sen gel benimle.
Bir şey soracağım sana.
Hera sen de al Sera'nı gidin çocukların yanına.Merak etmişlerdir bizi ama sakin ağzınızdan laf almasınlar duydun mu beni Hera?

Sakin bir şey belli etmeyin onlara."

Hera'nın arkamda bir noktaya gözleri takıldığı için bana değil gördüyü şeye odaklandığı için benim söylediklerimin hiç birini duymamıştı.

"Çok geç artık Dina."

Nora'nın sesini duyduğum zaman, tanıdık başka bir ses arkamdan yükselmeye başladı.

"Neymiş bize söylemeyeceğin şey Dina?"

Bu ses Rodin'in sesiydi!

Çok zamandı sahalarda görünmüyordu.
Şimdi ne olmuşdu da birden ortalara çıkmaya başlamıştı bilmiyordum.

"Rodin seni ilgilendiren bir durum yok ortada.Gider misin lütfen arkadaşım."

Rodin kurduğu cümle sanki çok komikmiş gibi alaylı bir şekilde yüzüme bakıyordu.

"Dina bakıyorum da hiç değişmemişsin.Aynı tavırlar,aynı sinirli dil ve yine aynı kurnaz bakışların bâki kalmış sende."

Bana kurnaz mı demişti o?

Aslında haksız da sayılmazdı ama onun bunları bilmesine gerek yoktu değil mi?

Evet bence de yoktu!

"Rodin al yanına saçmalıklarını ve git kendi yoluna.Sinirlerimi daha fazla bozma benim."

Beni dumura uğratacak o cümleleri söylemeden önce Rodin küçük bir kahkaha atmaya başladı.

"Konuşmanızın taa başından beri burdaydım Dina!"

Av mı yoksa avcı mı?

Hangisi peki?

Rodin avcı olduğunu sanan küçük bir aptaldı ama unutmaması gereken bir nüans vardı.

DEVEDEN BÜYÜK HEP FİL VARDI!


Aslında bu yarışların çok da bir önemi yoktu.

Zaten hayat bir yarıştan oluşurdu.

Her attığımız adımda yeni çelmeler takılıyordu boğazımıza.

Ve bitti sandığımız zaman kavga yeni başlardı.

             #nurdanküçükfısıltılar.

Bölüm sonu...

Bölüm hakkında düşüncelerinizi lütfen burada belirtin🦄 'tek boynuzlu atlar gerçektir bu arada'...

Melodi ÇığlıklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin