Melodi Çığlıkları

"Bazı Kervanlar Hızlı Gider."🔷️

•Merhaba sevgili okurlarım.
-Hepinizi sevdiğimi belirtmek isterim.

Bu kitabın içerisinde bulunan şiir ve sözler şahsıma aittir..️️️️️️️️️️.️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️🔶️

-Başladığınız saat:

•İyi Okumalar Sevgili Okurlarım.

•Okumaya Başladığınız Saat Lütfen:

Yıldızı Unutmayalım Lütfen🌠

Bölüm Yüz On Bir.
"Bazı Kervanlar Hızlı Gider."🔷️

Pişmanlığın güler yüzlu dostu geldi.

Aff diledi düşünmedim hiç kimseyi.

Keşke dedim
Keşke açaydı çiçeklerim.

Keşke dedim
Keşke yeşerseydi teker teker.

Solmuş olan umutları bi hayli özlemiştim ben.

#nurdanküçükfısıltılar.

Rodin duyduğu gerçeklerden sonra bir süre yerinde öylece donmuş Nora'ya bakıyordu.

"Sen ne söylediğinin farkında mısın? Bu nasıl olabilir?
Mümkün deyil böyle bir şey!"

Rodin duyduğu gerçekleri hiç duymamış,hiç bilmemiş olmayı diliyordu şimdi bunun farkındaydım ben ama bir faydası yoktu bu kurnaz sessizliğin.

"Az önce kahin olduğumu kendi ağzınla söyledin.
Sence peki emin olmadan söyler miyim böyle bir şeyi size?"

Nora mantıklı cümleler kurduğu için Rodin şu an son seçenek olarak ona inanmayı seçmişti.

"Peki nasıl?
Yine aynı şekilde gözleri kapalı mı bizi sunacaklar evrene? Ne yani hiç mi duymayacaklar sesimizi?"

Artık son çırpınışlardı bunlar kabullenme yolunda.

Nora üç kere arka arkaya yutkunarak

"O kız ölmeden önce daha yaşarken kendisini seçtiklerinde duydular mı onun sesini Rodin? Bizi neden duysunlar?"

Rodin gözleri dolu bir şekilde

"Öleceğiz yani?
Hepimiz mi?
Kurtuluş yok mu hiç birimiz için?"

İnsanoğlunun bu olayları kabullenmek için tüm dirençleri kırılmıştı artık.

"Yok Rodin, ne yazık ki bu durumu değiştirecek ya da ortadan kaldıracak hiç bir kurtuluş yolu yok!"

Rodin durduğu yere doğru çökerek

"Tabii ya Will'de işin içinde.O da seçilmişlerden.Hatta Lücifer bile seçildi kurban edilmek için."

Lücifer mi?
O ne alaka şimdi?

"Lücifer ne alaka Rodin?
Biz o uçağa dokuz kişi olarak bindik.Lücifer yoktu yanımızda."

Rodin düşünceli bir şekilde

"Hayır Dina!
Efendi oradaydı ama kendi cisminde değildi bir başka bedene bürünmüş şekilde çıkmış karşına."

Bir başka beden mi?

Ah tabii ya!

Havalimanında benim içimi görmüş gibi konuşan adam!

Hani yolumdan çekil diye ikaz eden adam!

Oydu tabi.

Nasıl anlamadım ki?

İyi bir tarafı yoktu bu durumun. Lücifer de seçilmişti bizimle beraber.

"Bu durumu çocuklara anlatacak mıyız Dina?"

Sera'nın sessiz bir şekilde sorduğu sorunu bir sürü düşünsem de doğru bir yanıt bulamadığım için susmaya karar verdim.

Biz daha bu yaşanılan olayları kabullenmede zorluk çekiyorduk.

Peki onlar tüm bu olanları duyduklarında ne yapacakdılar?

Aslında insanoğlu şu sıralar anlıyordu susmanın bize sunulan en güzel nimetlerden biri olduğunu.

"Dina susarak bu durumları çözemeyiz.Tüm bu gerçekleri bilmek onların da hakkı.İzin ver ben söyleyeyim."

Nora yine olgun bir şekilde davranarak sunduğu öneri ile birlikte gözümde bir kaç tık daha yükselmişti.

Bazen insana omuz omuza, sırt sırta vereceği bir arkadaş lazımdı gerçekten.

Nora da onlardan biriydi bence.

Rodin de Nora'ya katılarak

"Bence de öleceklerini bilmeleri gerek.Bu onların en doğal hakkı."

Rodin'in kurduğu bu cümle çok canımı yaksa da doğru olduğunu bildiyim için sesimi çlkartmıyordum.

Gerçekten zor bir durumdu bu ve yine aynı gerçeklik ile konuşarak diyorum ki galiba biz de bu ölecek olanlar kervanına dahil olmuştuk.

Kendimizi kandırdığımız artık yeter.

İçimizde ki çocuk çoktan küsmüştür bizden.

Umudunu çaldık onun ,dileklerini kuruttuk.

Şimdi karşısına geçip şans mı istesek yeniden?

#nurdanküçükfısıltılar.

Bölüm sonu...

Bölüm hakkında düşüncelerinizi lütfen burada belirtin🦄 'tek boynuzlu atlar gerçektir bu arada'...