"Küçük Bir Av Meselesi."🔷️

21 5 0
                                    

•Merhaba sevgili okurlarım.
-Hepinizi sevdiğimi belirtmek isterim.

Bu kitabın içerisinde bulunan şiir ve sözler şahsıma aittir..️️️️️️️️️️.️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️️🔶️

-Başladığınız saat:

•İyi Okumalar Sevgili Okurlarım.

•Okumaya Başladığınız Saat Lütfen:

Yıldızı Unutmayalım Lütfen🌠

Bölüm Yüz Altı.
"Küçük Bir Av Meselesi."🔷️

Mesela sever miydin beni sevseydim seni?

Görür müydün kör olan gözlerin ile dipsiz göz bebeklerimi?

Ya da mesela dokunmadan hiç koklar mıydın saçımın kırık tellerini ?
Şimdi tekrardan ister misin gelmeyeceğini bilerek dalarak uzaklara gitmemi?

 
       #nurdanküçükfısıltılar.

Şu an burada olan durumu size nasıl anlatacağımı inanın gerçekten ben de bilmiyordum.

Bir taraftan Nora'nın neler anlatacağını merak ederken,diğer taraftan ise bu asılsız gizemler bir son bulsun istiyordum.

Kararsız bir şekilde Nora'nın yüzüne bakmaya devam ederken Hera birden lafa atılarak beni dürtmeye başladı.

"Eee neler söyleyeceksin Nora'cığım?
Bak Dina da seni dinliyor.
Anlat artık arkadaşım."

Bu sarışının bazı şeyleri öğrenme merakı da bir başkaydı sanırım!

Ya bu kız bir şeyleri eşelemeden duramıyordu galiba.

"Dina söz ver bana.
Ne kadar zor bir durumda olsan bile bu olanlar sadece sen ve burada olan 3 kişinin arasında kalacak!"

Hera,ben,Sera ve Nora...

Biz üç kız!
Biz bu evrene hala direnen üç arkadaş.

Bugün bu kadar büyük bir sırrın altında ezileceğimizi bilseydik belki de şimdi buranı terk ederdik ama iş işten geçmişti ve biz üçümüz artık sırdaşdan da öte bir duruma düşmüştük.

Bu sır bizimle mezara belki de yaşama kadar gidecekti.

Nora ben sözümü tamamlamadan söze girmeye başladı.

"Dina sen söz vermesen de ben biliyorum ki hep yaptığın gibi bize sadık kalarak arkamızda duracaksın arkadaşım.

Şimdi gelelim size anlatacağım gerçeklere."

Nora derin bir nefes alarak hepimizin yüzünde gözlerini bir süre oyalarak konuşmasına kaldığı yerden devam etti.

"Bu olayların hepsi olurken biliyorsunuz ki herkes bir yarışmadan bahsediyordu.
Bazen bu yarışmalardan bir çoğu iptal edildi ve bazen de biz o yarışmalara hiç çıkamadan oyundan diskalifiye edildik.

İşte gelelim asıl konuya.
Ada'da bize düzenlenen yarışma bir oyundan ibaretti.
Ölenler var dediler ama hepsi yalandı.

Aslında orada olan diğer kişilerin hepsi bir kaç piyondan ibaretti ve onlar ile işleri bittiği an hafızalarını silerek hepsini araftan dünyaya ışınladılar.

Öyle bakarsınız anlatamam ama lütfen beni sona kadar dinleyin.

Dina arkadaşım ben bir kızıl meleğim.Herkes gibi kendi güçlerimin farkına ben de yeni vardım ama sizden farklı olarak bu yaşananları rüyamda defalarca gördüm.

Hatta o rüyaları kaç kere değiştirmek istediğimi ben bile unuttum.

Bu lanet olası Araf'da her yüz asırdan bir gerçekleşen bir insan avı düzenleniyor."

Yutkunamıyordum.
Bu kadarı da fazlaydı!

Ne yapmıştık biz bunları hakedecek kadar alçakca?

Nora neler söylüyordu böyle?

Hera sol tarafımda ağzı açık bir şekilde duruyordu.Sera da yaşadığı şoku atlatmak için kendini tokatlıyordu.

Ben mi?

Ben artık reflekslerimi kaybetmiştim!

Ben artık bu lanet olası evren'in bizim için düzenlediği oyunlarda mağlübiyyeti tatmak istiyordum.

Ben artık kazanmaktan bıkmıştım!

Bazen kaybetmek de kazanmaktan öteydi..

Ve bazen kazandığımız an kaybederdik biz birini.

Nora açıkladığı gerçeklerin daha yarısında olmasına rağmen dayanamamış olsa gerek yanıma gelerek

"Sonra devam edelim istersen Dina.Baksana herkes şu an çok kötü durumda.
Daha da kötüleşmeden kabullenmeleri için biraz zaman tanımak istiyorum onlara."

Nora'ya dönerek kısık sesimle tabiri caizse ağlamalı bir ses tonu kullanarak ona yanıt verdim.

"Hayır Nora!
Kabullenmek ya da kabullenmemek.
Önemli olan gerçeklerdir.
Önemli olan artık bazı şeylere hazırlıklı olmaktır.
Lütfen devam et sen.
Onlar da birazdan kendilerine gelirler."

Ama ben kendim de bile deyildim!

Çoktan terketmiştim bu cılız vücudumu ruhuma çaktırmadan.

Hani ansızın girer biri rüyana ve seni sevdiğini söyler ya hiç beklemediğin bir anda.
Ha işte aynı o hissi şu an taşıyor tüm zihnimin yansıması.

Beklemediğim anda gelen misafir gibi ansızın gitti yanına tek parça kiyafet almadan.

Nora kendinden emin bir tavır ile az önce ki konuşmasına kaldığı yerden devam etti.

"Bu insan avının ismi insan avı olsa da aslında yakalayacağımız ya da yarışacağımız şey ile uzaktan yakından hiç bir alakası yok!"

Nasıl yani!
İnsan avı değil miydi?

Yanılmıştım!
Hem de bu kez öyle bi yanılmıştım ki?

Düştüğüm bu duruma gülüp geçmek zor geliyordu artık ruhuma

Kaybolmuştum!

Hem de öyle bir kaybolmuştum ki?

Enkazını bulduğum bedenler tanıdık süretlerini durmadan gizliyordu benden bir düşman gibi.

Mahvolmuştum!

Öyle bir mahvolmuştum ki?

Yağan yağmurdan sonra gelen o toprak kokusu bile hasretti aciz vücuduma.

Savrulmuştum!
Öyle bir savrulmuştum ki?

Güz zamanından yerde kalan o solmuş yapraklar habersiz göç ettiğim için şimdi çok küsdü bana.

     
               #nurdanküçükfısıltılar.

Bölüm sonu...

Bölüm hakkında düşüncelerinizi lütfen burada belirtin🦄 'tek boynuzlu atlar gerçektir bu arada'...



Melodi ÇığlıklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin