Lücifer'in Elçisi🔹️

131 59 51
                                    


Merhaba sevgili okurlarım.
-Hepinizi sevdiğimi belirtmek isterim.

Bu kitabın içerisinde bulunan şiir ve sözler şahsıma aittir...️🔸️

-Başladığınız Saat:

•İyi Okumalar Sevgili Okurlarım.

Yıldızı Unutmayalım Lütfen🌠


Bölüm on sekiz
Luciferi'n Elçisi🔹️


Öyle aşılmaz duvarlar önüme koydu ki,
Ne sanıyordu bu kader kendini?


Siz ayağa kalkarak toparlanmak istedikce,durmadan yeniden dağıldınız mı?


Zemheri ile konuştuğumuz zamanın üzerinden bir süre geçtikten sonra,silkelenip ayağa kalktım.

Artık bazı şeyleri konuşmanın zamanı geldiğini bilerek Nora ve Rodin ile bu durumu yüz yüze çözmek istiyorum.


Biri Lüciferin bu dünyadaki elçisi,diğeri kanatlı bir melekti.


Zemheri zaten ne olduğunu bile bilmiyordu.
Peki,ben kimdim? Ne zaman gerçek kimliyimi bula bilecektim?
Zaman gösterir her şeyi derlerdi.


Oysa zaman değil miydi saklı kalan bulmacanın anahtarı?


Bizimkilerin toplandığı alana yürüyerek geldiğimde Uzay yere uzatılmış uyuyordu.

Nora hemen sol tarafında, Hera ise baş ucunda duruyordu

(yazarınız kafiye yapmadan duramıyor)


Gözlerim aradığım kişini bulduğunda bir çift gözün arkadan beni izlediğini hiss ediyordum.

Bu durumu önemsemeden Rodine doğru yürüdüm.

Yanına geldiğimde şaşırmış gibi yüzüme bakıyordu.


"Sen gerçekten de ondan nefret ediyor muşsun."


Kimden bahs ettiğini anlayamadığım için sinirli çıkan sesime hakim olamadan


"Rodin yine ne saçmaladığının farkında olmasamda,artık bazı şeyleri konuşmak kararı aldım ve sende konuşacaksın!"


Rodin dediklerime karşılık sadece alayla gülmeye başladı.Sanki dalga geçiyormuş gibi kendisi durmadan kahkahaya atıyordu.


"Dina,bu kadar komik olma! 

Bana emir vere bileceğini kim sana söyledi?Benimle düzgün konuş!

Yoksa annen olacak o kadın bile seni elimden alamaz"


Ben ona haddini bildirmek için ağzımı açacağım an hemen arkamdan birinin sesi geldi.


"Hey,Lüciferin köpeği! 

Tasman çok mu sıkıyor boğazını?

Sana kim benim kızımla bu ses tonuyla konuşmana musade etdi?

Sen Lüciferden mi alıyorsun bu cesareti?"


Anlaşıldı,Lilith yine mükemmel anne rolune bürünmüştü.

Rodin Lilith'e bakarak


"Lüciferin onun için geleceğini biliyorsun değil mi Lilith'ciğim?"


Lilith sinirli çıkan sesiyle


 "Hele bir kızımın yakınına gelsin o çürümüş kozalak,cehennemin altını üstüne getiririm Rodinciğim."


Kim için geliyordu bu kozalak denilen şahıs?

Benim için mi? 

Lilith kızım dediğine göre büyük ihtimal ile benden bahs ediyorlardı.

Hiç oralı olmadan yanlarından geçeceğim sırada Rodin'in söylediği kelime ile yerimde durakladım.


"Lilith sen de biliyorsun.

Lücifer asla aradığından vazgeçmez!

Dina bir iki güne yirmi dört yaşına geçeceği gün herşey değişecek.

Artık güçlerinin farkında olacak işte o zaman sen bile onu durduramazsın.

BU FELAKET DEMEK LİLİTH VE BU FELAKETİ SADECE LÜCİFER DURDURA BİLİR."


Sanki ben yokmuşum gibi benden konuşuyorlardı ama ben şu an buradaydım ve beni ciddiye almaları gerekiyordu.Lakin,onlar bu durumu hiç önemsemeden yüzüme bile bakmaya gerek duymuyordu.

Lilith Rodin'in yakasından tutarak onu bir çırpıda arkaya doğru itmeye başladı

.O esnada Lilith durmadan bağırıyordu.


"ALLAHIN BELASI ARAFINIZ DA,CEHENNEMİNİZ DE BENİM UMRUMDA DEĞİL! 

ONU KIZIMIN ETRAFINDA GÖRMEK İSTEMİYORUM.

LAKİN,GÖRÜRSEM BU DURUMU YÜCE KONSEYE BELİRTMEKTEN BÜYÜK BİR ZEVK DUYARIM VE BU DURUM SİZ İKİ AKILSIZ İÇİN HİÇ İYİ SONUÇLANMAZ.

KONSEY BİLİYOR MU ŞU ANDA DÜNYADA OLDUĞUNUZU?
KONSEY BİLİYOR MU, LUCİFERİN CEHENNEMDEN ÇIKMAYA ÇALIŞTIĞINI?
DEFOL ŞİMDİ TASMANIN SAHİBİ OLAN ÇÜRÜMÜŞ KOZALAĞ'A İLET BUNLARI!"


•Bölüm sonu.

•Bu bölüm hakkında düşüncelerinizi lütfen burada belirtin 🦄 'tek boynuzlu atlar gerçektir bu arada'







Melodi ÇığlıklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin