Gerçeklerin Acı Feryadı🔷️

299 140 172
                                    

Merhabalar efendimler
Nasılsınız?
Asıl kitap,bu bölümden sonra başlıyor.
Hepinizi sevdiğimi belirtmek isterim.

-Hazır mısınız yutkunamayacağımız cümleleri kaşık kaşık yemeğe?

Votelemeyi unutmayalım lütfen🌠

İYİ OKUMALAR SEVGİLİ
OKURLARIM📚

Bölüm Sekiz.
Gerçeklerin Acı Feryadı.🔷

Bazen şiddetli rüzgar bile dindiremez içimizdeki fırtınanı ve bazen gerçekler gün yüzüne çıktığı an,yalanlar hep sönük kalır.

Duymak istediklerimiz ve duymak istemediklerimizle kendi içimizde hep çelişiriz.Aslında insanlığın tek adeti bu.

Kararsızlık kanımıza ters etki yaptığı zaman,
bu ters tepki sonu olmayan dalgalara kucak açar...

"Zemheri bu kadar yeterli, ben artık sonunu bile bilemediğim bu b*k çukurunda daha fazla duramıyorum.Gideceğim,belki bu durumu aydınlatacak bir şeyler bulurum"

Uzay'ın mağaranın dışından bağırarak söylediği sözlerle aslında bende ona biraz hakk verdim.
Taa ki, son sözünü duyana kadar.Gitmek nerden çıkmıştı?anlamıyor muydu burda hep beraberdik.

Bu adanın gizemi her neyse bunu beraber çöze bilirdik.Neden insanlar bu kadar aceleci davranırdı,neden sonunda nelerin onları beklediğini bile bile gitmeye kalkarlardı?
En önemlisi, bu dokuz kişi bir adaya toplandıysa bunun çok büyük bir nedeni vardı.

"Uzay sakin ol!
Gidecek yer mi var sen gidiyorsun?Seninle her tarafı aradık bir şey bulamadık hatırlamıyor musun?Labirent tarzı birşey zaten burası dönüp dolaşıp aynı yere çıkan bir girdap.
Kaybolursun, gitme."

Zemheri'nin verdiği cevabı duyduktan sonra ikisinide içeri çağırmak için, mağaranın dışına gittim.

"Uzay,Zemheri hiç kimse hiç bir yere gitmeyecek.Sen ve sen içeri geçin çünki sizin konuştuğunuz konudan daha önemli sorunlarımız var.Hera bayıldı ve kızlar ayılmıyor.Yardım edin bana."

Artık gerçekten bu rüyadan uyanmayı istemiştim.Bu yaşadıklarımız rüya ise eğer, sonsuza kadar uyumamayı dilemiştim.

Mağaranın dışında Pamirin sesi yankılanıyordu.Uzay'la Zemheri sanki Pamirin niye bağırdığını anlar gibi bir birine kısa bir bakış attılar.
Bu ikisinde bir şeyler vardı,bu ikisi bir şeyleri bizden saklıyordu.Pamir'in sesine doğru gitmek için ayaklandık.

Mağaranın içerisine giriyorduk.Kızların olduğu alana doğru geldik.

Sera,Hera,Nora baygın şekilde yatmağa devam ediyordu,ama Pamirin durumu daha farklıydı.Pamir sanki kan kusuyordu.Dudaklarından yere
damlayan kan geçtiği yerleri cılız bir ateşle yakıyordu.Bu görüntüyü gören Zemheri

"Dina kaç bu kan sana dokunmamalı.Uzay çıkart onu buradan, bu olanları görmemeliydi, daha çok erken."

Zemheri ne söylüyordu,neyi görmemeliydim,ne saklanıyordu benden?
Konuşmak için ağzımı açacağım an, Pamirin dudaklarından dökülen kanın kesildiğini gördüm.

Yanına gidip gözlerine baktım.Gözlerinin rengi durmadan değişiyordu.Artık anlamıştım,bizde farklı olan bir şeyler vardı.O yüzden bir adaya kapatılmıştık.O yüzden burada sadece dokuz kişi vardı.

"Artık yeter! kim ne biliyorsa söylesin.Zemheri gözlerini kaçırma benden! Uzay sende benden bir şey gizleyebileceğini sanıyorsan çok yanılırsın.Dökülün artık!"

Melodi ÇığlıklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin