XXI. senin suçun değildi

203 33 135
                                    

AY MERHABA

ÇOK ENERJİĞİM AMAN

neyse iyi okumalar dilerim

- - - - -

"Günaydın Yeonsu."

"Jisung abi, sen ne zaman geldin?" kızın şiş gözleriyle bakışına gülümsemişti.

"Biraz önce, kahvaltı edeceğiz ve abinin sana güzel bir haberi varmış, çabuk gel."

Jisung uyandırdığı kızın odasından çıkıp mutfaktaki Jeongin'in yanına geçmiş kahvaltı için yardım etmeye başlamıştı.

"Bu kadar erken olmasını beklememiştim aslında daha birkaç ay kalır sanmıştım." Jisung'un sessiz tonuyla söylediğine Jeongin anlam verememişti.

"Onu bu çöplükte daha fazla tutamam, yeterince kaldı Jisung ve benim yüzümden çevresinden yeterince ayrıştırıldı."  Jeongin'in dediğine anlar biçimde kafa sallamıştı Jisung haklı olduğunu biliyordu.

"Senin suçun değildi."

Jeongin Jisung'un dediğiyle ve ona arkasından sarılmasıyla gülümsemişti. "Aptal olmak benim suçumdu Jisung."

Jisung'un tekrar konuşmasına başlayamadan gelen kızın sesiyle dikkatleri oraya çevrilmişti.

"Abilerim bu sevgi dolu oluşunuzu neye borçlusunuz?"

Gülerek dediğine Jeongin gülümseyip kardeşleri için dilimlediği domatesleri dilimlemeye devam ederken, Jisung gülümseyerek kıza kollarını açıp ona da sarılmıştı.

"Bu arada bana güzel haberini ne zaman söyleyeceksin?" Jisung'la sarılmayı bırakan kız odağını abisine verdiğinde masaya oturmuştu.

Masaya geçen Jisung'tan sonra Jeongin doldurduğu portakal sularından sonra masaya geçebilmişti.
"Okulunla alakalı."

Denilenle yemeyi bırakan kız abisine beklentiyle bakmıştı.
"Dil kursunun yakınında bir yurt varmış oraya kayıt edildin böylece yalnız hissetmeyeceksin ki ilerde istersen eve çıkarsın ve bavul hazırlaman gerekli."

"Dil kursuna cidden gerek var mı? sizin ingilizceniz iyiydi." ağzına yemek dolduran Jisung'un dediğiyle kızın kaşları çatılmıştı, Avusturya'nın ana dili ingilizce değildi.

"İyi de Avustur-" düşüncesini dile getirecek kızın sözü abisi tarafından kesilmişti.

"Dil kursu tabii ki gerek sonuçta yerlisi gibi konuşamaz hem zorunluymuş sonrasında üniversiteye geçebilir."

Kaşları çatılan kız ne olduğunu bile anlayamamıştı.
"Anladım gittiği yer Sidney olacak değil mi?" büyük bir heyecanla sorulan soruyla abisine ne oluyor burda dercesine baktığında Jeongin onu görmezden gelmişti.

"Evet öyle, neyse yemeklerimizi yiyelim değil mi güzelim?" Jeongin'in neden yalan söylediğini anlayamayan kız bozuntuya vermemek için kafa sallayıp yemeğine dönmüştü.

Abisi neden Avusturya yerine Avustralya demişti bunu cidden anlayamıyordu, neden Jisung'dan bile bunu saklıyordu?

Bu hiçte alışılagelmiş bir şey değildi ve olmayacaktı. Jeongin Jisung'dan hiçbir şey saklamaz ve ona hiç yalan söylemezdi.

Yemeklerinden bir süre sonra Jisung evden gittiğinde Yeonsu yalan söyleyen abisinin siniriyle mutfağa dalmıştı.

"Amacın ne senin, neden sürekli yalan söyleyen birine dönüştün?" Yeonsu abisine asla böyle konuşmazdı ama Felix'le olan olayınında yalanını dinlediği abisinin sürekli yalan söylemesi ve soğuklaşan tavırlarından bıkmıştı.

a little death-jeonglix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin