*"Ee.. ben.. şey.." Jungkook dili tutulmuş gibi kekeleyerek konuşmaya çalışırken Jimin'in utançla elini yüzüne kapatması ve kendisini diğerlerinden saklaması üzerine Taehyung söze dalmıştı, çocuğun bu çırpınışları onu sadece güldürüyordu.
İkisi de böyle bir şeyle karşılaşacaklarını beklemiyordu doğal olarak, ama Jungkook ne kadar şaşkınlık ve şokla bu duruma tepki verdiyse Taehyung tam tersi oldukça olgun bir şekilde karşılamıştı bu durumu.
"Geçebilirsin yerine.." dedi Taehyung tebessümle, "hadi çocuk." Başıyla sıraları işaret edip Jungkook'a yolladığı bakışları altında sakladığı o iyi niyeti ve şefkati görüp görmediğini merak etmişti.
"Teşekkürler.." dedi çocuk bu kez kekelemeden konuşmayı başarmış, yavaş adımlarla Jimin'in oturduğu sıraya doğru yürümeye başlamıştı.
"Evet arkadaşlar.." dedi adam, çantasından çıkardığı dosyaları masaya özenle dizmişti, dersine başlaması için hiçbir engel yoktu önünde, üniversitede tanışma merasimleri olmazdı, direkt derse girilir öğrenciler notlar almaya başlardı, ama Taehyung diğer öğretmenlerden farklıydı.
"Normalde derse başlamam gerekiyor," dedi masanın üzerine bir ayağından destek alacak şekilde oturarak, kollarını göğsünde birleştirip sınıfa göz gezdirmeye başladı hemen sonrasında. "Ama görüyorum ki çok fazla değiliz.. ufak bir tanışma ya da ilk ders olduğu için daha rahat edin diye sohbetler edebiliriz sizinle.. ister misiniz?"
Sınıftaki sessizlik öğretmenin sorduğu soruyla daha da kendini belli etmişti, sınıftaki kimse tanımıyordu birbirini ve ne söyleyeceklerini de bilememişlerdi.
"Pekala.." dedi öğretmen kimseden ses çıkmayınca, "Kim Taehyung ben, psikoloji dersinizi bu dönem birlikte geçireceğiz ve umarım iyi anlaşırız çocuklar.." ellerini birbirine çarptırıp oturduğu masadan kalkmış sınıfın ortasına doğru yürümeye başlamıştı.
"Biraz sohbet edelim istiyorum, bu bölümü neden tercih ettiniz aranızda söylemek isteyen var mı?" Diye sordu, gözü anlık arkadaşının yanına oturup sırasında küçüldükçe küçülen bedene kaymıştı, Jungkook arkasına yaslanmış iki büklüm kalmıştı sırasında, utanıyordu..
"Psikolojim düzelsin diye tercih ettim hocam." Dedi sınıftan bir çocuk, onun sözleriyle öğretmen gözlerini Jungkook'un üzerinden çekip konuşan çocuğa çevirmişti, öğrencisinin söylediği şeye gülmeden edemedi. Sınıftaki diğer öğrencilerinde çocuğun söylediği şeye kıkırdaması sınıfta daha samimi bir ortam oluşmasına neden olmuştu.
"Mantıklı.." dedi gülerek, "ama bunun için bence bir terapiste görünmen daha iyi olurdu." Çocuğa göz kırparak sınıfa döndü yeniden, "çocuklar biliyorum gerginsiniz, ama sizi daha rahat hissettirmek benim görevim, lütfen çekinmeden dahil olun olur mu?" Ellerini en öndeki sıranın üzerine yaslamış bedenini öne doğru eğmişti.
"Lan piç!" Jimin sesinin son derece kısık çıkmasına özen göstererek yanına oturan arkadaşına yaklaşmıştı, bu defa kimsenin kendisini duymasını istemiyordu. "Nerede zıbardın sen dün gece?" Sesinin sinirli mi yoksa meraklı mı olduğunu anlayamıyordu Jungkook, çünkü çok kısık konuşuyordu.
"Jimin sorma.." Jungkook'ta sesini arkadaşı Jimin gibi kısık tutarak konuşmuş başını önüne eğerek yüzünü saklamıştı, inanılmaz bir şekilde utanıyordu çünkü.
"Lan!" Dedi Jimin, "lan hayır, namusum kirlendi deme bana sakın!" Jimin gözlerini kocaman açmış arkadaşının utançtan büzüşen bedenine dönmüştü, öğretmenin sınıftaki öğrencilerle konuşma çabası şuan umurunda değildi ikisinin de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAVERNA | TAEKOOK ✓
FanfictionZil zurna sarhoş olup kendini evine attığını sanan Jungkook, öğretmeninin kaldığı lojmanda uyanacağından habersizdi. Semetae! Ukekook! Düzyazı!