*"Sen.." dedi Taehyung kuruyan dudaklarında dilini gezdirerek, az önce yarım kalan nefesi şimdi derin bir nefes çekerek tamamlamış, bir adım atıp çocuğa yaklaşmıştı, "sen gitmiştin?"
"Bay Kim.. ben.. ben sizden uzak durmak istemiyorum." Dolu gözleriyle, öğretmenine bakmayı çok istese de onu o halde görmesini istemediğinden gözlerini kaçırıyordu, ellerini şimdi önünde birleştirmiş tırnaklarını elinin üzerine geçirmişti gerginlikten, tüm cesaretini toplayıp çıkmıştı işte karşısına, korkusunu derinlere iteklemiş, cesaretiyle birlikte koridorda isteksizce attığı adımlarını yeniden lavaboya yöneltmişti. Kendisiyle çok savaşsa da bu savaşı kalbi kazanmıştı. Ve mutluydu. Pişman asla değildi.
"Ne dediğinin farkındasın değil mi çocuk?" Şaşkınlıkla açılan gözleri, duyduklarını anlamlandırmaya çalışan zihniyle el ele vermiş çocuğa kilitlenmişti. İstemiyordu.. istemiyorlardı.. birbirlerinden uzak durmayı istemiyorlardı.
"Farkındayım Bay Kim.." dedi yeniden, yaşlar gözlerinden süzülmek için hazırda bekliyordu ve Jungkook bunun olmasını engellemek için başını tavana çevirdi, yanaklarına süzülüp giden yaşları görsün istemiyordu öğretmeni. Gerçi yaptığı bu hareket bile her şeyi ortaya seriyordu zaten.
"Jungkook ben seni az önce senin iznin olmadan öptüm!?" Sesini yükseltti Taehyung, ama çocuğa değildi bu, kendisine olan siniri yüzünden yükseltmişti sesini, "ben az önce iğrenç bir şey yaptım farkındasın değil mi sen bunun? Yanlış olduğunu söyledin, yanlış olduğunu biliyoruz ikimizde, uzak duracaktık.. sana bir daha böyle kötü bir şey yaşatmayacaktım ben.." çocuğa yalvarır gibi konuşup sağa sola bakınmaya başlamıştı Taehyung, bu söyledikleri içindekileri yansıtsa da o çocuktan uzak durmayı hiç istememişti, ama doğru olmadığını hissediyordu işte, çocuğun üzüldüğünü, kendisini kötü hissettiğini düşünüyordu sürekli.. bu yüzden bu acı verici sözcükleri sıralamıştı birer birer.
"Yanlış evet." Dedi Jungkook, "yanlış bu Bay Kim ama ben.." bakışlarını şimdi tam karşısında kendisine çaresizce bakan öğretmenine çevirmişti, gözleri yine dolu dolu olmuştu ve bu defa yaşlarının akmaması için elinden bir şey gelmiyordu, yapabilecek bir şeyi yoktu maalesef.. "ben uzak durmak istemiyorum sizden, farkındayım yaşananların.. siz iğrenç bir şey yapmadınız ki.. eğer öpücüğün iğrenç bir şey olduğunu, kötü bir şey olduğunu düşünüyorsanız bunu ilk ben yaptım hatırlıyorsunuz değil mi.. ben.. ben öptüm sizi ilk önce ve o iğrenç, kötü dediğiniz şeyi ben yaptım ilk.. Bay Kim.. eğer gerçekten iğrenç ve kötü olduğunu düşünüyorsanız asıl ben sizden özür dilerim.. siz bana hiçbir zaman kötü bir şey yaşatmadınız.. aksine.. eğer ki ben size yaşattıysam o kötü dediğiniz şeyi ben özür dilerim.." yaşlar birer birer süzüldü gözlerinden, bakışlarını bir saniye olsun öğretmenden çekmemiş, gözünü kırpmamıştı bile.
"Söylemek istediğim o değildi çocuk.." diye mırıldandı Taehyung, başını iki yanına sallamıştı ve karşısında dikilen çocuğu birkaç saniye izledikten sonra, "gel buraya.." demiş, kendisi bir adım atarak kollarını açmış çocuğun gelmesi için beklemişti, Jungkook öğretmeni kendisine kollarını açtığı an yerinde bir saniye bile beklemeden gidip sımsıkı sarılmıştı Taehyung'a, sarıldığı an daha çok ağladı, parmaklarıyla öğretmenin sırtından gömleğine sımsıkı tutunmuş, yüzünü omzuna gömmüştü.
Taehyung çocuğu yeniden kollarının arasında hissetmenin verdiği huzurla derin bir nefes aldı, göğsüne sığınan o beden kalbindeki yükü hafifletmişti sanki, o çocuk ona ders vermişti az önce.. ağzının payını vermiş, susturmuştu kendisini. Taehyung'un iğrenç ve kötü diyerek anlatmak istediği şey öpücük değildi, bunu çocuğun izni olmadan ona karşı bir anda kullanmasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAVERNA | TAEKOOK ✓
Fiksi PenggemarZil zurna sarhoş olup kendini evine attığını sanan Jungkook, öğretmeninin kaldığı lojmanda uyanacağından habersizdi. Semetae! Ukekook! Düzyazı!