*"Çabuk dökül!" Jimin sınıf kapısının önünde duvara yaslanmış, bir ayağını dizinden katlayarak duvara ayak tabanıyla baskı yaparken bir yandan da diğer ayağıyla ritim tutmaya başlamıştı arkadaşını beklerken, Jungkook içerden çıkana kadar beklemiş o çıktığı anda önünü keserek anında sorguya almıştı.
"Konuşmamız gereken şeyler var sarı tavuk.." dedi Jungkook arkadaşının söylediği şeyi umursamadan, kaşlarını çatmış önünde ona hesap soran arkadaşına kilitlenmişti kızgınlıkla, kendisine yalan söylediği için kızgındı, yalan değildi gerçi, ama kendisine doğruları söylememesi de bir yalan sayılırdı sonuçta.
"Evet canım konuşmamız gerekenler var, dökül!" Jimin ısrarla Jungkook ve öğretmen arasında ne geçtiyse öğrenmeye çalışıyor, asla kendi açısından bir sorun olduğunu düşünmüyordu. Çünkü kendisinin bu okul için kayıt yaptırmaya geldiği andan beri yani yaklaşık üç ay kadar olmuştu, rastgele girdiği o tavernada görüp sırılsıklam aşık olduğu çocuğun öğretmeninin arkadaşlarından biri olduğunu nereden bilebilirdi. Ve o çocuğun gidip öğretmenine ricada bulunacağını, Jungkook'a iti kopuğu sarkmasın diye korumak amacıyla öğretmenine yani kendi arkadaşına söyleyeceğini ve kendisini de o gece tavernada misafir edeceğini tahmin edemezdi yani..
Jungkook'u Taehyung'a emanet etmiş, aylardır flörtleştiği çocuğu da kendi çalıştığı yerde misafir etmişti Yoongi o gece. Jimin'i zil zurna sarhoş bir şekilde eve göndermeyi istememişti, ki o haldeyken iki adım bile atamazdı o yüzden tavernanın üst katındaki odalardan birine Jimin'i yerleştirmiş, o gece orada sabaha kadar çalışmak zorunda olduğu için Jimin'le sürekli olarak kendi ilgilenmişti. Jimin'le kendisi ilgilenirken flörtleştiği çocuğun arkadaşını tavernada bir başına bırakmak ona uygun bir şey değildi bu yüzden o gece şans eseri öğretmen arkadaşlarıyla tavernada bulunan Taehyung'dan rica etmişti, güvendiği kişiler sıralamasında en üstteydi Taehyung, hem öğretmen oluşu hem de gerçekten iyi niyetli bir adam olması onun güvenilirlik açısından en iyi şekilde karşılanmasına neden oluyordu. Taehyung'a gözü kapalı güveneceğini bildiği için Jungkook'la ilgilenmesini istemişti ama o gece onu evine getireceğini pek düşünmemişti çünkü Jungkook Jimin kadar içki içmemişti, onlara kendi elleriyle içkilerini verdiği için kimin ne kadar içtiğinin farkındaydı. Jungkook kendine gelip evine gider diye düşündüğü için sadece Taehyung'dan Jungkook'u dışarıya kadar çıkarmasını ve ayılınca evine göndermesini istemişti, o kadar..
"Sen söyle.." dedi Jungkook, hâlâ kaşları çatık hesap sorarcasına arkadaşına bakıyordu, "demek Yoongi ha.." kollarını önünde birleştirip daha da çattı kaşlarını, tek ayağıyla yerde ritim tutuyor karşısında kendisine duyduğu isimle gözlerini kocaman açıp şaşkınlıktan donakalmış şekilde bakan arkadaşını bekliyordu cevap vermesi için.
"Sen.." dedi şaşkınlıkla, "sen nereden biliyorsun Yoongi'yi.." kendisi hesap sormayı beklerken bir anda hesap sorulan kişi olunca afallamıştı, ayrıca.. nereden biliyordu ki Yoongi'yi?
"Bana neden hiçbir şey söylemedin Jimin?" Jungkook'un sesindeki hayal kırıklığını tüm zerresinde hissetmişti Jimin, niyeti arkadaşını üzmek değildi, ona güvenmediği için de söylememezlik yapmamıştı.. sadece.. sadece bilmiyordu işte!
"O kadar mı güvenmiyorsun bana gerçekten?" Ellerini çözmüş çattığı kaşlarını bu kez hayal kırıklığıyla havalandırmıştı, onlar yaklaşık beş senelik arkadaşlardı ve birbirlerinin neredeyse her şeylerini bilirlerdi, şimdi Jimin'in bu şekilde bir davranış sergilemesi gerçekten üzmüştü Jungkook'u.
"Hayır.. hayır.. Jungkook öyle bir şey değil, ne alakası var.." kendisini savunmaya geçerek ellerini önünde kaldırmış Jungkook'un üzerine yürümüştü bir iki adım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAVERNA | TAEKOOK ✓
Fiksi PenggemarZil zurna sarhoş olup kendini evine attığını sanan Jungkook, öğretmeninin kaldığı lojmanda uyanacağından habersizdi. Semetae! Ukekook! Düzyazı!