*Jungkook yine öne atılıp öğretmeninin dudaklarını minik minik öpmeye devam ediyordu, yani Taehyung bıraksa daha da çok öperdi de öğretmeni izin vermemişti, "dur bakalım ufaklık.." diyerek dişlerini göstererek gülmüş, çocuğunu omuzlarından tutarak hafifçe kendinden ayırmıştı, "sırrımızı başkalarının öğrenmesini istemeyiz değil mi?" Etrafına bakındı, lojmanın koridorunda sadece ikisi vardı ama birilerinin çıkıp onları görme ihtimali de bir o kadar yüksekti.
"Ama çilek gibi.." Demişti Jungkook bir anda, bunu içinden düşünmüştü fakat sesli bir şekilde söyleyince dudaklarına vurdu eliyle, Taehyung duyduklarıyla gülümsedi yeniden, elini çocuğun saçlarına geçirip hafifçe karıştırdı. Bu çocukla ne yapacağını bilmiyordu ama kararını çoktan vermişti, onu bırakmayacaktı, yanlış olduğunu düşünse bile uzak durmayacaktı ufaklığından.
"Söylemeyecektim ki ben bunu.." bir kez daha vurdu dudaklarına Jungkook, utanmıştı. Dairesine girmek için arkasını dönmüş, çantasına uzanmıştı yeniden, "ağzını tutamıyorsun ki Jungkook, rezil bir çocuksun.." çantasının fermuarlı kısmını açmaya çalışırken bir yandan da kendi kendine konuşuyordu, Taehyung sadece çocuğu izledi, yüzündeki gülümseme ona bakarken daha da büyümüştü şimdi.
"Nereye Jungkook?" Diye sormuş, gülmemek için sıktığı dudaklarıyla çocuğu izlemeye devam etmişti, Jungkook öğretmeninin sesiyle durdu, ona dönüp çantasını koluna taktı yeniden, "daireme girecektim." Parmağıyla arkasında kalan daire kapısını gösterdi, yani dairesine girecekti ama bunu farkında olmadan refleksle yapmıştı, aslında az önce öğretmeni ona benimle kal demişti ve Jungkook'da bugün öğretmeniyle kalacaktı, Taehyung'la yani.
"Hayır benimle kalacaktın." Taehyung cebinden anahtarını çıkarıp kapısını açtı, "geç bakalım." Demiş kapıyı çocuk için açık tutarak kenara çekilmişti.
"Doğru, sizinle kalacaktım.." öğretmeninin kendisi için açık tuttuğu kapıdan içeriye girmiş, sanki ait olduğu yer o daireymiş gibi odanın ortasında bulunan yatağın yanına çantasını koymuştu.
Taehyung çocuğun arkasından kendisi de içeriye girerek kapıyı kapattı, yatağa oturan çocuğa bakmış, küçük bir gülümsemeyle ceketini çıkarıp askılığa asmıştı.
"Bay Kim.." diyerek söze girdi Jungkook, sormak istediği şeyi toparlamış sormak üzereyken öğretmeninin sözleriyle tüm düşünceleri uçup gitmişti, "seninle bir anlaşma yapalım mı ufaklık?" Birkaç adımda çocuğun oturduğu yatağın yanına vardı, beklemeden çocuğun hemen yanına oturarak ona dönmüş başını sallayarak kendisini onaylayan çocuğunu izlemişti birkaç saniye, o çok.. çok güzeldi ve bu güzelliği karşısında bazen dili tutuluyordu, söyleyeceği şeyleri unutuyor, sözleri birer birer boğazına geri diziliyordu.
Uzanıp çocuğun çenesini yakalayarak dudaklarına kaçamak bir öpücük kondurdu bir anda, "bu bizim küçük sırrımız," demiş bir kez daha tavşan gözlü çocuğunun dudaklarını öpmüştü, "ve bu sırrımızı bir süreliğine saklamak zorundayız.."
"Evet.." demiş ve sertçe yutkunmuştu Jungkook, aralarındaki şeyin tam olarak ismini koymamış olsalar da ikisi de neyin ne olduğunun çok çok farkındaydı, küçük sır olarak adlandırdıkları bu ilişkide küçük bir de anlaşma yapmaları gerekliydi şimdi Taehyung'a göre.
"Bay Kim okulda Jungkook.." çocuğun yüzünde baş parmağını dolaştırmıştı, "burada Taehyung.." gözlerini yüzünün her bir karışında gezdirdi, çocuğun güzelliğine hayran olmamak elinde değildi ki.
"Ama.." öğretmeninin söylediği şeyle şaşkınlığını gizleyemedi Jungkook, ona nasıl Taehyung diyebilirdi ki.. yani söylemişti birkaç kez ama o zaman sarhoştu, kendinde bile değildi, biraz garip gelmişti bu tabir ona.. "ama yok, anlaşmamız bu." dedi Taehyung, yalandan ciddi bir ifadeyle, çocuğa karşı ciddi bir yüz ifadesi takınmak o kadar zordu ki.. ona karşı eğer sesini dahi yükseltirse çocuğun üzüleceğini düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAVERNA | TAEKOOK ✓
FanficZil zurna sarhoş olup kendini evine attığını sanan Jungkook, öğretmeninin kaldığı lojmanda uyanacağından habersizdi. Semetae! Ukekook! Düzyazı!