33 - SAÇMA SAPAN BİR ŞEY

559 45 8
                                    




*

"Seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?" diye sordu Taehyung kucağında yatan çocuğun saçlarıyla oynarken, bugün yani neredeyse bir saat içinde bunu kaçıncı söyleyişiydi bilmiyordu, "biliyorum.." diye cevapladı onu Jungkook, o da bugün Taehyung'da garip bir şeylerin olduğunun farkındaydı ve ona anlam veremiyordu, sürekli ama sürekli onu sevdiğini söylüyordu, tamam tabi ki bu Jungkook için çok güzel bir şeydi, onun ağzından günün yirmi dört saati sevildiğini duymak kendisini bebek gibi hissetmesine ve kocaman bir sevgi pıtırcığına dönüşmesine neden oluyordu ama sanki başka bir şeyler daha vardı.. Jungkook'un anlayamadığı başka bir şeyler..

"Ama gerçekten çok seviyorum seni, hani nasıl anlatsam gökyüzü gibi seviyorum karanlığa büründüğünde onu yalnız bırakmayan yıldızlar gibi seviyorum, aydınlıkta yeryüzünü ısıtan güneş topu gibi seviyorum, böyle.. böyle içinde inanılmaz şeyleri barındıran bir okyanus kadar çok seviyorum seni, o okyanusun içindeki her bir kum tanesi kadar çok, seni damarlarındaki kan kadar çok seviyorum, daha nasıl anlatayım bilmiyorum ki ben, iç sesin kadar çok seviyorum hiç susmuyor ya hani, benim sevgimde öyle işte, hiç bitmeyecek, hiç susmayacak.." Jungkook duyduklarıyla Taehyung'un dizinden kalkmıştı, garip bakışlarla Taehyung'a bakıyordu, duydukları evet çok ama çok güzel şeylerdi fakat.. "Bir şey oldu değil mi?" diye sormadan da edememişti..

"Yoo.." Taehyung'un aniden verdiği tek tepki maalesef ki bu olmuştu, "olmuş." dedi Jungkook oturuşunu daha da düzelterek, "anlat bana ne oldu?"

"Bir şey olmadı bebeğim, ne olacak sende.. seni seviyorum dedim diye illa bir şey mi olması gerek, benim sevgim gözünde böyle mi Jungkook ne kadar ayıp.." Taehyung ayağa kalkıp kendine su almak istemişti, yani bu sadece bahaneydi aslında, Jungkook'un yanından kalkıp bu muhabbetten uzaklaşmak istemişti o kadar.

"Gidemezsin Taehyung." Jungkook hafifçe kalkan Taehyung'u kolundan çekip yeniden yerine oturtmuş, kalkmasın diye de hareketlenip kendini kucağına atmıştı, dizlerini iki yanına kırıp Taehyung'un kucağına yerleşti, elleri omuzlarında gözleri ise gözlerinde sabit duruyordu. "ne olduğunu anlat." kaşlarını çatıp Taehyung'a baktı, kızgın minik bir çocuk gibi duruyordu, Taehyung onu bu surat ifadesiyle pek ciddiye alamasa bile söyleyeceği şey onu oldukça gerdiği için korkmuştu biraz.

"Tamam bir şey oldu." ellerini Jungkook'un beline yerleştirdi, sırtını koltukla birleştirmiş kucağındaki çocukla oldukça rahat bir pozisyonda oturmaya başlamıştı şimdi, oturuşu rahattı ama kendisi çok çok gergindi.

"Farkındayım onun zaten, ne oldu?" kaşları hâlâ çatık olan Jungkook ellerini indirmeden aynı şekilde Taehyung'a bakıyordu, ne olmuş olabilirdi ki? kötü bir şey olmuştu.. yoksa neden dakika başı Taehyung Jungkook'a onu sevdiğini söylesin ki? gerçi söylerdi.. Taehyung fırsat buldukça Jungkook'a onu ne kadar çok sevdiğini söyler dururdu, ama şimdi garip olan şey bakışlarıydı. Zaten Jungkook'da bakışlarından anlamıştı.

"Bak birkaç gündür garip garip bakıyorsun bana, yüzümde bir şeyler olduğunu falan düşündüm Taehyung.. sivilcelendim, çirkinleştim sandım öyle bakma bana.." demişti Jungkook Taehyung konuşmayınca, ama Taehyung çocuğun bu sevimli tepkisine tepkisiz kalamamış, "ben seni her halinle çok severim önce bunu kafana bir sok, ve hayır benim güzelim.. yüzünde hiçbir şey yok.. çok güzeldin, çok güzelsin.."  

Jungkook yumuşamak istemese de Taehyung'un bu hallerine, bu söylediklerine istemsiz bir şekilde gülümsemişti, ona söylenen iltifatlar yalan söyleyemezdi çok ama çok hoşuna gidiyordu, "o zaman sorun ne, söylesene bana.." demişti hemen gülüşünü silerek, her ne kadar saniyelik de olsa bu gülüşü Taehyung görmüştü, ve içinden bebeğini mutlu etmenin ne kadar da güzel bir şey olduğunu geçirmişti bunu görünce, şimdi ise.. şimdi ise mutlu etmek şöyle dursun, Jungkook'a çok kızacağı bir şey söylemek üzereydi.

TAVERNA | TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin