25 - ARKADAŞ?

654 52 48
                                    




böyle bişey yapmayı düşünmüyodum ben bu hikayede ,özür dilerim.. affedin beni..


*

"Jungkook bana bak hadi güzellik.." dedi tek eliyle Jungkook'un yüzünü kavrarken, kendisine bakması için gerekiyorsa canını yakmayı da göze almıştı, çekinmezdi acıtmaktan, tek istediği Jungkook'un ona karşı gelmemesi ve ona istediğini vermesiydi o kadar. Bunun için her şeyi yapardı.

Dudaklarının üzerindeki bez parçası yüzünden sesi çıkmasa da üzerine ağırlığını verip tek dizini oturduğu sandalyede kalçasının yanına koyan çocuğa karşı çıkmak için direniyordu, sesi çıkmasa da engellemeye çalışıyordu, kafasını sağa sola sallayıp tutuşundan kurtuldu.

"Hareket etme, canın yanar." dedi dizini geri çekerek, "sadece bana bakmanı istiyorum başka bir şey istemiyorum hadi.. Taehyung'a baktığın gibi bak bana da bir kez hadi, ona öyle güzel bakıyorsun ki.. ona bakan gözlerini yerlerinden sökmek istiyorum bazen.. bazen de Taehyung'un o suratını mahvetmek istiyorum ama beni biraz korkutuyor o adam.." iğrenç bir kahkaha attı bunu söylediğinde, kendi kendine konuşuyor, kendi kendine eğleniyordu.

Jungkook'un gözleri dolmuştu, dolu gözlerinin ardında korku dolu bakışlarını yolladığı arkadaşına baktı istemese bile, yıllarını geçirdiği arkadaşına baktı.. hiç tanımamış olduğu o arkadaşına baktı, tanıyamadığı, tanıdığını sandığı, ihanetini bile affetmeyi düşündüğü arkadaşına baktı. Jimin'e dikti gözlerini, Jimin'e.

"Jungkook hiç mi sevmedin beni?" arkasını dönmüş Jungkook'un bağlı olduğu sandalyeden uzaklaşmışken aniden aklına bir şey gelmiş gibi yeniden döndü gözleri yaşlarla kaplı olan çocuğa, "yani arkadaşça bir sevgiden bahsetmiyorum.. hiç mi duygusal bir şey hissetmedin bana? Onca yıl geçirdik birlikte, bir kez ya.. senden sadece bir kez bana Taehyung'a baktığın gibi bakmanı istedim.." bir psikopatın yapacağı şekilde, hem gülüyor, hem yüzündeki kızgınlıkla Jungkook'a hesap soruyordu, yıllarca ona aşıktı, Jungkook'u gördüğü ilk andan beri delicesine, her şeyi yapabilecek kadar gözü dönmüşçesine aşıktı ona. Ama Jungkook hiçbir zaman bunu görmemişti, hiçbir zaman Jimin'in hissettiği o şeyi hissetmemişti, arkadaşıydı, en yakın arkadaşıydı ve ona karşı duygusal bir his beslemek aklının ucundan bile geçmemişti, bir kere kalbi onun yanında hiç Taehyung'la olduğu kadar hızlı çarpmamıştı.

"Bir kez olsun bana Taehyung'a güldüğün gibi gülmedin Jungkook!" diye bağırdı aniden, Jimin değildi bu.. Jungkook onun bağırışıyla aniden irkilmiş gözlerini kapatmıştı, onun karşısında ona bağıran bu kişi tanıdığı Jimin değildi, bambaşka biriydi o.. başka birisiydi.. "sabrettim, aylarca bekledim.. gözlerimin önünde gidip başka birine aşık oluşuna şahit oldum ben, başka birini sevişini izledim.." Jimin'in söylediklerine akıl erdiremiyordu, nasıl.. neden.. Jimin Yoongi'ye aşıktı, ondan hoşlanıyordu, öyle söylemişti ve hareketleri her şeyi belli ediyordu zaten bunu.. nasıl olurda.. nasıl..

"Her şeyi denedim Jungkook." dedi sağa sola yürüyerek, ellerini arkasında bağlamış, tüm olanı bir bir anlatmak için sanki bu zamanı bekliyormuşçasına konuşmaya başlamıştı, sanki yıllarca bu anı beklemiş gibiydi, beklemiş, beklemiş ve en sonunda kavuşmuş gibiydi. Anlatacaktı her şeyi belli ki. "Her şeyi denedim, aklına gelebilecek her şeyi.. bana karşı bir şeyler hisset diye ben gidip başkasına aşıkmışım gibi davrandım, belki kıskanırsın diye.. belki bir şeyler hissedersin bir şeyler yaparsın diye.. ama yok! hiçbir şey hissetmedin!" yine bağırdı, arada bir sessizleşiyor ama konuştukça kendi söylediklerine sinirlenerek bağırıyordu.

Jungkook konuşamıyordu, konuşabilse bile ne söyleyeceğini bilmiyordu zaten, dudaklarının üzerindeki bez parçası gözyaşlarıyla sırılsıklam olmuştu, korkuyordu, üzgündü.. çok üzgündü hem de.

TAVERNA | TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin