Bölüm Şarkısı: Merve Deniz - Karanfil
Oykun Fahat
Camdan onu gördüğümde kalbimin sanki ağrıdığını hissettim. Onunla konuşamamak beni üzüyordu, kendimi gizlemek için ona yalan söylemek beni daha da üzüyordu. Yalan söylemek istemiyordum başından beridir ancak kendimi gizlemem gerekiyordu hazır hissedene kadar.
Yüzüne baktığımda sanki uzun süredir uyumuyor gibiydi ya da kötü bir haber almış gibiydi. Dayanamayarak sordum ona.
'' İyi misin, kötü görünüyorsun. '' dediğimle sadece birkaç saniye yüzüme baktı ve ardından camı kapattı. Hiçbir şekilde cevap vermedi bana. Sonra da perdeleri dahi sonuna kadar çekerek içeri girdi. O gittiğinde ben de sinirle camı kapattım ve içeri girdim.
Arkamı döndüğümde Barın'ı koltukta otururken gördüm. Yanına geçip oturduğumda ilk önce yüzüme baktı. Ardından masanın üzerindeki yeni fark ettiğim kahve bardaklarından birini uzattı. Bardağı elinden alıp üzerinde duman tüten sıcacık kahveden bir yudum aldım.
'' Bakmadı bile değil mi sana? '' Kafamı salladım onaylar anlamda.
'' Ona da biraz zaman ver. Şu an kendini kapana kısılmış gibi hissediyor. Bak şöyle bir şey diyeyim, babaannem derdi bunu bana, bir şeyi ne kadar sıkarsan ya kaçar ya sıçar. '' Güldüm sözlerine.
'' Zaman verdim ona, uzak duruyorum ondan zaten. Rahatsız da etmiyorum, etmek istemiyorum. Dediği gibi kendine bıraktım onu. ''
'' Eğer sana bir şey hissediyorsa yüzleşmek ya da kavga etmek için bile olsa sana dönecektir, emin ol buna. ''
'' Hayırdır lan, başıma ilişki uzmanı mı oldun sen? Eski sevgililerin seni ilişki uzmanı mı yaptı la? ''
'' Siktir git lan şuradan. 2 tane eski ilişkiden ne uzmanlığı acaba? Gece gece arkadaş katili yaptırma beni. Defol git. '' Güldüm ardından iyi geceler dileyerek odama çıktım ve uyudum.
Sabahları kalkıp yürüyüşe gitmek iyi geliyordu. Soğuk hava kendime getiriyordu ben en azından. Düşüncelerimin dağınıklığını alıyor ve daha iyi düşünmememi sağlıyordu. 1 saate yakın yürüdükten sonra eve geçtim. Bugün dersler biraz geç başladığı için yatıp dinlendim.
Bugün son sınavları verecektik. Sınav haftamız normalde geçen hafta bitecekti ancak hocalardan birinin yakını ölünce ertelenmişti. Sınav saati yaklaşınca okula geçtik ve biraz göz attık konulara. ardından sınavı verip çıktık. Böylelikle vize haftası bitmiş oldu bizim için.
Kahve almak için kantine geçtiğimizde Bügelerin masalardan birinde oturduklarını gördüm. Onu rahat bırakmak için yanlarına uğramayacaktım ama Pamir elini kaldırıp gel deyince gitmek mecburiyetinde kaldık.
'' Günaydın. Bitti mi vizeler sizin de? ''
'' Bitti, bugün sonuncuyu verdik. Sizinkilerde bitti di mi? '' Kafasını salladı.
'' Akşam geleceksiniz di mi mekana? '' Herkese sordum bunu çünkü Büge konuşmamızın başında ' Bir kere söz verdiysem tutarım. ' demişti ve her gün dinlemeye geleceğini söylemişti.
'' Geleceğiz kardeşim. Nasıl gidiyor alışabildin mi, ekiptekiler mekan falan nasıl? '' Pamir'e döndüm ve konuşmaya başladım.
'' Alıştım, sağolsun Tunç çok yardımcı oluyor. Keza ekiptekiler de öyle, her şeye yardımcılar. Devam dedik çalışmaya. Hem biraz da olsa harçlık falan çıkıyor. Kendi kendimize kazanıyoruz işte. ''
'' Sahneye çıkma saatin hala aynı mı yoksa değişti mi? Ona göre orada olalım. ''
'' Konuştuk Tunçla, kararlaştırdıktan sonra saati değiştirdik. Bundan sonra akşam 20.00 gibi çıkıyorum sahneye. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Bakış / Texting
Teen FictionHer şey bir bakışla, bir dinleyişle başlamıştı. Belki de bu Bir Bakış bizim hayatımızı değiştirip, birbirimizin bakışlarında dineceğimizi bize gösterecekti. Kim bilir...