60.Bölüm - Part I | Son Bakış

6 0 0
                                    

Bölüm Şarkısı: Kendimden Hallice - Hangisine Yanayım

Büge Keden

Lunapark'ta hep beraber eğlendikten sonra arabalara binerek eve geçtik. Soğuk havanın etkisiyle herkes üşüdüğü için hemen çorba yaptım. Çorbaları içtiğimizde Pamir'den çıkan ' Isındım. ' sesiyle gerçekten üşüdüğümüzü anladık.

Çorbalar bitip el birliğiyle etrafı toparladıktan sonra koltuklara geçtik ve nikah sürecimizi planlamaya başladık. Tabii ki Pamir'in her şeye bir sorun bulmasıyla ne kadar planladık sayılırsa... Bir türlü bizim evleneceğimizi kabullenemiyordu ve her şeye maydanoz oluyordu.

Pamir'in en sonunda sakinleşmiş ve kabullenmiş haliyle herkesin fikirlerini söylemesi sonucunda bir hafta içinde isteme,söz kesimi ve nişan, ardından da bir ay içinde kına gecesi ve düğünde karar kılmıştık. Böylece Güzel Göz ve Giz'in evlilik maratonu başladı...

Oykun Bey, bütün her şeyin bir an önce yapılmasını istediği için sabahın köründe beni ayağa dikmiş ve ardından evlenmek için başvuruda bulunmak için Nikah Müdürlüğü'ne gittik. Memur, bizim heyecanımıza güldükten sonra yapmamız gerekenleri söyleyip elimize kağıt verdi.

Kağıtta yazan bütün her şeyi sırasıyla hallettik.  Evlenme Beyannamesi, Fotoğraf, Sağlık Raporu, İkametgah belgesi, Nüfus Kayıt Örneği falan derken her şeyi halletmemiz akşam üstünü bulmuştu. Gün içinde koşuşturduğumuzdan dolayı eve geldiğimizde ikimizde koltuğun üzerinde uyuyakalmıştık.

Uyandığımızda yemek yedikten sonra hazırlandık ve hep beraber mekana geçtik. Hem kutlama yapacaktık hem de sonrasında Oykun sahne alacaktı. İkisini bir arada yapma fikri Gonca'dan çıkmıştı ve bence de çok güzel bir fikir olmuştu.

Mekanda Oykun sahneye çıktığında mikrofona yaklaştı ve duygusal sözlerine başladı. Normalde hiçbir erkek böyle olmazdı. Yani benim tanıştığım hiçbir erkek böyle değildi. Böyle bir kalıba sokulmuştu erkek cinsiyeti toplumda.

İşte, sen böyle yaparsın, kadın yapamaz. Sen ağlayamazsın, senin gözünden tek damla yaş akarsa karşındakinin canını yak. Sana hiç kimse bir şey yapamaz. Bir kadında bağlı kalma... diye saçma sapan cümlelerle yıllardır insanların beyinlerini yıkıyorlardı aslında.

Tamam, gelenek görenek diyorduk ama gerçekten de buna mı bağlanıyordu erkeklerin kadınlara davranış şekilleri? Neymiş efendim, kadın sana karşı çıkamaz, senin dizinin dibinde oturur, çocuklarına bakar, hiçbir işi yapamaz, sadece evde ev hanımlığı yapar...

Bir kadın, özellikle kendi ayakları üstünde durmaya çalışan hiçbir kadın sadece ev hanımlığı yapmaz. Sakın yanlış anlamayın. Ev Hanımlarını küçümsediğimden değil, Zaten o, evinde en büyük emektardır. Diğerleri gelirler, o güler yüzüyle yemek yapar, bunu yapsa bile yeter. Çünkü o zaten evin yükünün altından kalkar. 

Benim annemin bir sözü var, ' Ev işi nankördür. Sen ne kadar dip köşe temizlik yapsan da emin ol o gün sonunda tekrardan pislenir ve yapmamış gibi gösterir seni. ' der. Gerçekten de öyle. Bence bu dünyadaki bütün iş aslında kadınların üzerinde. 

Bir erkek her ne kadar dışarıda çalışırsa çalışsın, bir kadının sabrettiği kadar ev işlerine sabredemez, bana göre. Belki yanlış bir düşünce ama dediğim gibi etrafımda tanıdığım erkekler böyle yetiştirilmişti. Oykun dışında...

Oykun'un kendine has belli özellikleri vardı. En önemlisi kadınlara büyük saygısı vardı. Mesela benim istemediğim bir şeyi yapmaz, bana karışmaz, fikirlerime saygı duyardı. Onunla olmamın en belirgin etkeni kadınlara karşı saygıyla, onları gerçekten değerli görmesiyle büyütülmüş olmasıydı.

Bir Bakış / TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin