Bölüm Şarkısı: Pera - Seni Kaybettiğimde
Büge Keden
Oykun'un bir derdi olduğunu anlamıştım beni çağırdığında. Bir diyeceği varmış ama diyemiyormuş gibi kıvranıp duruyordu. En sonunda benimle konuşmak istediğinde tamam dedim. Ardından demirlerin olduğu yere götürmüştü beni.
Demirlerde otururken bana içini döktüğünde dediklerinden beni yaralayan tek cümlesi, ''Tutunduğum tek dalım müzik oldu.'' demesiydi.
Tutunacak dalının olmaması nedir bilirdim insanın. Ailen bir tarafa, kendini açabileceğin kimsenin olmaması nedir çok iyi bilirdim. Ailene bile anlatsan onların da anlamayacağı bir şey olacaktı. O zaman kendimi, kendime bile ifade edemiyordum.
Bir parçasını kaybetmiş, onu bende bulmuştu dediğine göre. Bunlar benim için çok iddialı laflardı. Kendini yıllardır birisinde arıyormuş meğerse. Hayatına ömür boyu alacağına inandığın insana edilen sözlerdi bunlar benim için.
Birbirimiz hakkında bir sürü yeni bilgi öğrenmiştik. Hangi renklerden hoşlandığını, nelerden nefret ettiğini, neleri sevip sevmediğini falan bir süre şey söylemişti kendi hakkında.
Bana karşı dürüst oldun dediğimde suratı değişti. Neden öyle olmuştu anlamamıştım o gün. Şimdi anlıyordum. Bana başından söyleseydi belki iyi olurduk. Şu anda kendi şansını, kendi kaybetmişti.
En saklı yerde, bize özel... cümlesi içime kazınmıştı. Onunla geçirdiğimiz güzel anılar yok olup gitti bana yalan söylediğini itiraf ettiğinde. Kısa sürede de olsa bağlanmıştım ona. Dediği gibi sanki yıllardır onu arıyordum bende.
Düşünüyordum da arabada giderken Güzel Kız dediğinde fark etmeliydim onun Giz olduğunu. Giz'in Yarınların Kızı hitabına benziyordu ve onunla bu yüzden küçük bir tartışma yaşamıştık. Ardından saçma sapan tartışma daha yaşamıştık.
Sebebiyse, benim samimi olup olmamamdı. Zaman demem ona saçma geliyordu. Kendimi uzak tutuyormuşum gibi geliyordu ancak karakterim böyleydi. Uzun yıllardır tanıdığım kişilere karşı da böyleydim bazen.
Tanımak ya da samimi olmak değildi olay. Karşımdaki kişinin bana karşı olan tutumu etkiliyordu davranışlarımı. Karşımdaki insana ayna tutar gibi davranırdım ben her zaman istisna olmaksızın.
Oykun diğerleri gibi değildi. Daha anlayışlı, daha naif ve empati yeteneği olan birisiydi. Annesi onu anlayışlı ve değer veren biri olarak yetiştirmişti anladığım kadarıyla. Değer veriyordu kadınlara ve onları kendinden önde tutuyordu.
Öğlene kadar ders, yemek falan derken sahneye çıkma vakti geldiğinde ' Son Feci Bisiklet-Bu Kız' şarkısını söyledi. Sevdiğim şarkılardan biriydi. Ardından ritmi düşürerek ' Pera-İçimdeki Şeytan ' şarkısına geçtiler. Yalan teması işleniyordu şarkıda.
Mekanda işimiz bittiğinde dün demirlere gittiğimiz yere götürdü Oykun. Sessiz kalıp şehrin ışıklarına daldığında bir derdi olduğunu anladım. Elini tutup yanındayım dediğimde sıkıca sarıldı.
Yüzüme bakmaya korkuyor gibiydi. Bu yüzden sarıldığı yerden çıkmadı, aksine sindi oraya. Ardından koca bir nefes alarak zehrini filizlenen yüreğime döken cümlelerini söyledi.
'' Canımı acıtan noktayı itiraf etmem gerekiyor. Yaralı Göz'ün, Giz'ini öğrenme vakti. En başından beridir sana yazan ve senin hesabını çalan bendim. ''
Sözleri bittiğinde nasıl omuzlarından tutup kendimden uzaklaştırdığımı anlamadım. Kalbimi zehirlemişti bu sözleri. Kaşlarımı çatarak ona baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Bakış / Texting
Подростковая литератураHer şey bir bakışla, bir dinleyişle başlamıştı. Belki de bu Bir Bakış bizim hayatımızı değiştirip, birbirimizin bakışlarında dineceğimizi bize gösterecekti. Kim bilir...